Başbakan Yıldırım, "Ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlara kol kanat gerenler asla bizim dostluğumuzu göremeyecekler ve Türk devleti 79 milyon vatandaşıyla her türlü hileyi, şiddeti, terörü bertaraf edecek ve her türlü oyunu bozacak kudrettedir" dedi.
Şehit ailelerini, "Türkiye'nin istiklali için hiçbir karşılık gözetmeksizin aziz canlarını feda eden evlatlarımızın ailesi, kardeşi, canı, cananı" olarak nitelendiren Başbakan Yıldırım, şehitlere rahmet diledi, gazileri saygıyla andı.
Şehitliğin çok önemli bir mertebe olduğunu, peygamberlikten sonraki en önemli manevi makam olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Şehitlerimiz sahip olduğumuz bütün değerlere sahip çıkanlardır. Bizler hükümet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, millet olarak şehitlerimizin aziz hatırasını daima canlı tutacak, asla ve asla unutturmayacağız. Ecdadımız dün Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Şanlıurfa'da, Kahramanmaraş'ta bu güzel vatanın istiklali için mücadele verdiler, şehitlik mertebesine erdiler, gazi oldular ancak ülkemizi, onurumuzu asla çiğnetmediler. Bize bu aziz vatanı bize emanet bıraktılar. Biz de şehit ve gazilerimizin emaneti bu cennet vatanı gözümüzün nuru gibi koruyacağız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, bugün Türkiye'nin her zamankinden daha güçlü olduğunu belirterek, hükümet olarak ülkenin gücüne güç katmak için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini vurguladı.
Millete ve milletin değerlerine sahip çıktıklarını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:"Bu değerlerin başında hiç süphesiz şehitlerimizin manevi ve maddi emaneti sizler gelmektesiniz. On dört yıl boyunca şehit yakınlarımıza ve gazilerimize sahip çıkmak konusunda samimi bir gayret içerisinde olduk. Bunu ülkemize, milletimize yakışır şekilde yapmayı ulvi görev olarak gördük. Bizim yapmaya çalıştığımız sadece şehitlerimizin aziz hatırasına layık olmaktır, bizim uğruna çabaladığımız amaç vatan için malul olmuş gazilerimizin hayatlarını bir nebze olsun kolaylaştırmaktır. Şehitlerimizin anneleri, babaları, kardeşleri, eş ve çocukları onların bize emanetidir, milletimize bıraktıkları ortak emanetlerimizdir. Sizlerin hayatlarını daha da kolaylaştırmak, dara, sıkıntıya düşmemenizi sağlamak vatan borcudur, boynumuzun borcudur."
Bu amaca yönelik 14 senede önemli çalışmaların yapıldığını anımsatan Yıldırım, şehit yakınları ve gaziler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmamasını yaptıkları anayasa değişikliğiyle hayata geçirdiklerini belirtti.
İhtiyaçların derhal karşılanması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görevlendirildiğini, bakanlık bünyesinde Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığının kurulduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: "Şehit yakınlarımıza tanınan devlette istihdam hakkını birden, ikiye çıkardık. Son düzenlemelerle şehit yakınlarının istihdam imkanını biraz daha genişlettik. Şehitlerimizin şayet 45 yaşın altında devlette çalışacak hak sahibi yoksa, 45 yaş üzerindekilere de aynı hakkı sağladık, yararlanmasının yolunu açtık. Şehit annesi ve babası isterse bu haktan yararlanabilecek.
Terörden mağdur olan sivil yurttaşlarımızı da ihmal etmedik onlara da tazminat ödeme şartı getirdik. Terör mağduru sivil vatandaşlardan hayatını kaybedenlerin yakınlarına veya engelli hale düşenlere sosyal güvence şartı aramadan aylık bağlama imkanı getirdik. Ağır malul olan gazilerimize sağlanan aylık bakım desteğini köy korucularıyla sivil vatandaşlarımızı da dahil ederek genişlettik."
Vazife malulü er ve erbaşlar ile kamu görevlilerinin anne ve babalarına aylık bağlamada aranan muhtaçlık şartı ve diğer şartları da ortadan kaldırdıklarını belirten Yıldırım, harp malulü kapsamındakiler ile tüm er ve erbaşların aylıklarında artış sağladıklarını söyledi.
Yıldırım, 2002'de ilkokul mezunu birinci derece harp malulu er veya erbaşın 440 lira alırken bugün bu rakamın 3 bin 137 liraya çıktığını, ortalama yedi kat artış sağlandığını kaydetti.
Çalışmaya devam eden harp malullerinin maluliyet aylıklarının artık kesilmeyeceğini dile getiren Yıldırım, iki aylığı birden almalarına imkan veren ve daha sonra ikinci emekliliğe de imkan sağlayan düzenlemeyi de hayata geçirdiklerini ifade etti.
KOMŞULARIMIZIN DAİMA ESENLİĞİ BİZİM ESENLİĞİMİZDİR
Şehit yakınlar ve gazilerin de faiz ödemeden konut kredisinden yararlanmalarının yolunu açtıklarını aktaran Yıldırım, yurt içindeki ve yurt dışındaki şehitlikleri yeni baştan tamir ettiklerini söyledi.
Başbakan Yıldırım, gazilerin yükünü hafifletecek, günlük hayatını daha da rahatlacak bir çok düzenlemeyi sağladıklarını belirterek, "Evlerinizde kullanılan elektrikte yüzde 40, suda yüzde 50 indirim sağladık. Şehirlerde geçerli ücretsiz seyahat kartlarıyla ulaşım masrafı endişesi olmadan seyahat imkanı getirdik." dedi.
Dünyada önemli ve bölgede saygın bir ülke olan Türkiye'nin her ülkenin dostluğunu istediğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:"Türkiye'ye dost olmak istemeyenler ise tarih boyunca mahçup olmuşlardır ve her zaman bedelini ödemişlerdir. Avrupa Birliği üyeliği olmak üzere, komşularımıza kader birliği yapmak iyi ilişkiler geliştirmek bizim en önemli hedeflerimizden bir tanesidir. Ancak ülkemizin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü, milletimizin birliğini ve kardeşliğini bozmaya çalışan ve bu uğurda gözünü kırpmadan askerimizi, polisimizi, korucumuzu, sivil vatandaşımızı genç yaşlı bütün masum insanları öldüren bu alçak terör örgütüne kol kanat gerenler, asla bizim dostumuz olamaz. Bunun da bilinmesi gerekir. Komşularımızın daima esenliği bizim esenliğimizdir."
BARIŞ VE HUZUR ÜLKEMİZİN HER YERİNDE EGEMEN OLACAK
"Ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlara kol kanat gerenler asla bizim dostluğumuzu göremeyecekler ve Türk milleti, Türk devleti 79 milyon vatandaşıyla her türlü hileyi, şiddeti, terörü bertaraf edecek ve her türlü oyunu bozacak kudrettedir" diyen Yıldırım, şehitlerin aziz hatırasının her zaman Türkiye'nin bağımsızlığı, geleceği ve onurunun en büyük güvencesi olacağını söyledi.
Yıldırım, şehitlerin aziz hatırasının yüklediği sorumluluğu bildiklerini, o sorumluluğun Türkiye'de terörü bitirmek ve kardeşliği daim kılmak olduğunu dile getirdi.
Şehitlerin pak ruhlarının tam bir huzura kavuşmasının şartının terörün bu ülke gündeminden çıkması olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "Milletim rahat ve emin olsun. Barış ve huzur ülkemizin her yerinde egemen olacak. Her bir vatandaşımızın yüzü gülecek. Bu milletin onurlu yürüyüşüne kasteden hiçbir plan Türkiye'yi bu kutlu yolundan asla ve asla döndüremeyecek. Diyarbakır, Van ve Ağrı ziyaretlerimde on binlerce vatandaşımızla kucaklaştık. Vatandaşın terör karşısındaki onurlu ve dik duruşu, birlik ve dayanışması doğrusu takdire şayan. Kızılay'da otobüs bekleyen masum insanları, Vezneciler'deki vatandaşlarımızı canlı bombalar ile katleden teröristler asla hiçbir insani değerin savunucusu olamaz. Millet, ülke ve vatandaş olarak teröre vereceğimiz en güzel cevap birlik, beraberlik ve kardeşliktir. Aziz şehitlerimize söz veriyoruz. 78 vilayetimiz ve 79 milyon vatandaşımız ile daima bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız. Türkiye, demokrasiden, hukuktan kardeşlikten ve medeniyet yürüyüşünden asla vazgeçmeyecek."
Şehit yakınlarına seslenen Yıldırım, "Sizler bizim en büyük değerimizsiniz. Sizin rızanızı almak üzerimize farzdır. Gece gündüz daima yanınızda olacağız. Şehitlerimiz ölü değildir bizim inancımıza göre. 'Onlar ölü değildir. Onlar diridir ancak sizler bunu bilemezsiniz' diyor yüce kitabımız. Şehitlerimiz de de bizim herbirimizin kalbinin en müstesna köşesinden yerini aldı. Onlar ay yıldızlı bayrağımızın birer parlayan yıldızı olarak gök yüzünde şanla, şerefle bu milletin birliğinin kardeşliğinin temsili olarak her gün dalgalanıyorlar" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, davetine icabet ederek aynı iftar sofrasını paylaşan şehit yakınlarına teşekkür etti, şehit yakınlarının yaklaşan Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramını tebrik etti.