Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Milletimiz kendi geleceğine, hedeflerine, kadrolarına, adamlarına sahip çıktığını her olayda gösterdi. Şundan emin olunuz ki istikametimiz doğrudur, niyetimiz hasbidir, hesabi değildir” dedi.
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Yeşilay Genel Başkanı Mücahit Öztürk, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Orhan Kavuncu, İslami İlimleri Araştırma ve Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Lütfi Doğan, ARDEVE Başkanı Ali Rıza Demircan, KADEM Genel Başkanı Emine Sare Aydın, TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut ve Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Şahin’in de aralarında olduğu muhtelif vakıfların ve STK’ların 450’ye yakın temsilcisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki iftar programına iştirak etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar yemeğinin ardından katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ
Misafirlerinin Ramazan ayını tebrik ederek, tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin ve kabul ve makbul olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftarda temsilcileri bulunan STK’ların büyük bir kısmının faaliyetlerini yakından takip ettiğini belirterek, “Eğitimden sağlığa, hukuktan insan haklarına, çocuklara sahip çıkmaktan yoksullara yardım etmeye kadar geniş bir alanda inşa ve ihya faaliyeti yürüten sivil toplum kuruluşlarımızın her birine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Türkiye’de yıllarca STK’ların devlete, hükümete rağmen, hatta onlara karşı çalışan kurumlar olarak görüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletle millet arasındaki kopukluğun bir tezahürü olan bu yanlışı, geçen 14 yılda verdikleri mücadeleyle büyük ölçüde ortadan kaldırdıklarını belirtti.
“DEVLET VE MİLLET KAYNAŞMASININ EN GÜZEL GÖRÜLDÜĞÜ ALANLARIN BAŞINDA SİVİL TOPLUM FAALİYETLERİ GELİYOR”
Bugün, devlet ve millet kaynaşmasının en güzel görüldüğü alanların başında sivil toplum faaliyetlerinin geldiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin tüm renklerini, tüm birikimini, tüm zenginliğini, gerçek potansiyelini ortaya koyan sivil toplum kuruluşlarımızla kamu kurumlarımız artık el ele, omuz omuza faaliyet gösteriyorlar. İllerimizde valiliklerimiz, ilçelerimizde kaymakamlıklarımız, belediyelerimiz, bakanlıklarımızın oralardaki temsilcisi olan kurumlar sivil toplum kuruluşlarımızın en büyük yardımcılarıdır, öyle olmak zorundadır. Çünkü sivil toplum kuruluşlarımızın her biri kamu yararına çalışan, yani millete hizmet eden, bunu da meccanen yapan kuruluşlarımızdır. Bu bakımdan her türlü desteği, her türlü teşviki sonuna kadar hak ediyorlar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, STK görüntüsü altında ülkesine ve milletine düşmanlık eden yapıların olduğunu da hatırlatarak, “İşte paralel devlet yapılanması adı verilen ihanet çetesinin akıbetini hep birlikte gördük, görüyoruz. Bir dönem neredeyse her alanda ülkemizin en büyük, en güçlü, yaygın sivil toplum kuruluşlarını bünyesinde toplayan paralel yapı, ihanetinin ortaya çıkmasıyla sırça bir köşk gibi paramparça olmuştur. Bugüne kadar devletle, güvenlik güçleriyle, adaletle başa dara düşen sivil toplum kuruluşlarına milletimizin sinesi güvenli liman olmuştur, ama milletimiz paralel yapıyı sinesine yaklaştırmamış, temsilcileriyle de arasına mesafe koymuştur. Akıl, vicdan ve ahlak sahibi herkes için bu tablodan çıkartılacak çok büyük dersler vardır” dedi.
“MİLLETİ KANDIRDIĞINI SANANLAR, ASLINDA KENDİLERİNİ KANDIRIYOR”
Milleti kandırdığını sananların, aslında kendilerini kandırdığını, millete sırtını dönenlerin, aslında kendi varlıklarına sırtlarını dönmüş olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü sivil toplum faaliyetleri Allah rızası için ve millete, insanlığa hizmet amacıyla yapılır. Başka bir niyet varsa, yapılan işin adı sivil toplum faaliyeti olmaz. Kimsenin kendi ticaretine de, kendi ihanetine de, kendi enaniyetine de bu kuruluşları alet etmeye hakkı yoktur. Aksi bir tutum her şeyden önce gayretullaha dokunur. Rabbim bizleri yalnızca rızası için çalışan kullarından eylesin. Buradaki her bir sivil toplum kuruluşumuzun bu doğrultuda hizmet verdiğini biliyorum, buna inanıyorum” değerlendirmelerinde bulundu.
“MİLLET VE DEVLETLERİN TARİHLERİNDE ÖNEMLİ DÖNÜM NOKTALARI VARDIR”
Milletlerin, devletlerin ve coğrafyaların tarihlerinde önemli dönüm noktaları ve kritik yol ayrımlarının olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de coğrafyamızla, ülkemizle, milletimizle işte böyle bir dönemden geçiyoruz. Her doğum sancılı, her değişim sıkıntılı olur, bedel ister. Ülkemizde terörle mücadele sırasında bir gül bahçesine girer gibi toprağa düşen şehitlerimiz kanlarıyla, canlarıyla milletimiz adına bu bedeli ödeyen kahramanlarımızdır. Suriye’de 6 yılda hayatını kaybeden 500 bini aşkın insan tüm coğrafyamız adına bu bedeli ödeyen mazlumlardır. Çeşitli ülkelerde cezaevlerinde çile çeken, darağaçlarında son nefeslerini veren kardeşlerimiz de bu sürecin bedelini ödüyorlar. Çekilen acılar, verdiğimiz kayıplar elbette yüreğimizi yakıyor, ama biliyoruz ki hiçbiri boşa gitmeyecek. Malazgirt’te Sultan Alp Arslan’ın, Konya’da Sultan Kılıç Arslan’ın, Bursa’da Orhan Gazi’nin, İstanbul’da Sultan Fatih’in, Çanakkale’de çeyrek milyon isimsiz kahramanın gayreti nasıl boşa gitmediyse, bugünkü fedakârlıklar da boşa gitmeyecektir.”
Bugün her biri iftiharla yâd edilen zaferlerin, devletle milletin aynı hedefe yönelmesiyle kazanıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer Mehmetçiğin tüfeğiyle, polisin tabancasıyla, aksakallı dedenin, başı yazmalı ninenin duası buluşmuyorsa, böyle büyük başarılar elde edemezsiniz. Kamu kurumlarının duvarları arkasındaki gündemle, okul bahçelerindeki, cami avlularındaki, çay ocaklarındaki gündem ve bakış açısı örtüşmüyorsa hedeflerinize ulaşamazsınız. Bizim Türkiye’deki en büyük başarımız, işte bunu sağlayabilmiş olmamızdır” dedi.
“MİLLETİN KAYNAŞMASI VE BİRLİKTELİĞİ BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR”
Bu kaynaşma ve birlikteliğin birilerini rahatsız ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Bu karın ağrısıyla toplumun bir kesimini kendi milletine, kendi devletine düşman etmenin çabası içindeler. Medyanın da çanak tutmasıyla, insanları inançları, kökenleri, hayat biçimleri üzerinden birbirleriyle çatıştırmak için adeta seferberlik ilan etmiş durumdalar. Nerede kanayan bir yara görülürse hemen gidip onu kanatmaya, yarayı kangrene dönüştürmeye çalışıyorlar. Bunun için kimi zaman ağaç, çiçek, böcek diyerek, kimi zaman kadın, çocuk diyerek, kimi zaman daha basit gerilimler üzerinden ortalığı karıştırıyor, ülkenin huzurunu kaçırıyorlar. Dikkat edin bahane ne olursa olsun, tahrikçiler, basına fotoğraf verenler, polisle tartışanlar, çevredekileri galeyana getirenler hep aynı simalardır. Her biri adeta birer profesyonel provokatör; ama artık bunlar da kesinlikle deşifre oldular, giderek daha az itibar görüyorlar. Milletimiz kendi geleceğini, kendi hedeflerine, kendi kadrolarına, kendi adamlarına sahip çıktığını her olayda gösterdi. Şundan emin olunuz: İstikametimiz doğrudur, niyetimiz hasbidir, hesabi değildir. İşlerimiz harbi olduğumuz müddetçe bu destek çoğalarak sürecektir. Milletin desteği arkasında olan bir kişiyi, bir kurumu yedi düvel bir araya da gelse evvel Allah yıkamaz. Rabbim bizleri işte bu kutlu yolda yürüyenlerden eylesin diyorum.”
“SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIMIZIN GÜÇLÜ DESTEĞİNİ YANIMIZDA GÖRMENİN MEMNUNİYETİ İÇİNDEYİZ”
Devletle milletin kucaklaşması gibi, aynı duygularla benzer hedefler için çalışan STK’ların da kendi içlerindeki birlik, beraberlik ve dayanışmasının önemli olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizde ve yurt dışında karşımıza çıkan sıkıntıların arka planına baktığımızda aynı gayeyle bir araya gelen sivil toplum kuruluşu görünüşlü yapıların izlerini görüyoruz. Ermeni terör örgütleri yıllarca aynı şekilde çalıştı, şimdi bölücü terör örgütünün paralel ihanet şebekesinin aynı yönetimi kullandığını görüyoruz.
Doğrusu biz de özellikle son 3 yıldır yaşadığımız her önemli hadisede sivil toplum kuruluşlarımızın güçlü desteğini yanımızda görmenin memnuniyeti içindeyiz. Sizlerden diğer konularda da aranızda böyle örnek bir dayanışma göstermenizi bekliyorum. Terörle mücadelemizde çeşitli ülkelerle yaşadığımız sıkıntılarda 2023 hedeflerimize ulaşma konusunda özetle istiklal ve istikbal mücadelemizin her safhasında böyle güçlü bir dayanışmaya ihtiyacımız var. Her birinizin bu anlayışta ve gayrette olduğunuzu biliyorum, ama sizlerden ricam şudur: Daha fazlası daha fazlası daha fazlası...”
“KORKUYU KORKUTMADIĞINIZ SÜRECE HER ZAMAN MAĞLUPSUNUZDUR”
YPG terör örgütünün Avrupa Parlamentosu’nda ‘DAEŞ’e karşı oldukları’ gerekçesiyle desteklendiğini belirten ve “Eğer DAEŞ’e karşı olanlar terör örgütü değilse, o zaman El Nusra’ya niye terör örgütü diyorsunuz? El Nusra da DAEŞ’e karşı ve çok ciddi bir mücadele veriyor’ diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu Batının mantalitesi şöyle çalışıyor; ‘iyi terörist, kötü terörist’, anlayış bu. Bu anlayışı tersine Allah’ın izniyle biz çevireceğiz. Onun için yılmıyoruz. Nasıl ki şu anda çok kararlı operasyonlar sürdürdük, sürdürüyorsak, milletimizin huzurunu tesis edene kadar bu terörle mücadeleyi can güvenliği, mal güvenliği konusunda sorumluluğu olan bir devletin başı olarak Allah’ın izniyle başaracağız, yılmak yok, bu yolda devam edeceğiz, kararlıyız” açıklamasında bulundu. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki illere kendisinin ve Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı ziyaret ve iftar programlarını işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılmak yok. Korkuyu korkutmadığınız sürece her zaman mağlupsunuz, bunu bilmelisiniz” dedi.
Konuşmasının sonunda misafirlerinin, yaklaşan Kadir gecesini de tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar davetine icabetlerinden dolayı STK temsilcilerine teşekkür etti.