Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sanayicilerle buluştu. Ekonomik istikrarın temelinin siyasi istikrar olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Enflasyondaki düşüşü daha net bir şekilde 2024 ortasından itibaren görmeye başlayacağız” dedi.
Yılmaz, Mayıs seçimlerinden sonra siyasi belirsizliğin ortadan kalktığını söyleyerek, “Ekonominin düşmanı malum belirsizliktir. Siyasi belirsizlikler kalktı. Cumhurbaşkanımıza halkımız bir kez daha onay verdi, güven tazeledi. Mecliste de Cumhur İttifakı çok net bir şekilde bir çoğunluk sağladı. Dolayısıyla Türkiye siyasi istikrarını sürdürüyor. Her zaman söylüyoruz, ekonomik istikrarın temeli siyasi istikrardır. Son 20 yılda Türkiye ortalama yüzde 5.4 büyüdüyse dünya ortalama yüzde 3.6 büyürken bu 20 yılda Türkiye 5.4 büyüdüyse bunu işte bu siyasi istikrarıyla sağladı. Son 3 yılda pandeminin vurduğu dünya bileşik olarak kümülatif olarak yüzde 7 büyürken, Türkiye yüzde 20 büyümeyi başardıysa, 2021, 2022'yi kastediyoruz bu 3 yılda dünya yüzde 7 büyürken toplamda Türkiye yüzde 20 büyüdüyse bu da yine güçlü liderlikle, siyasi istikrarla sağlandı ve bütün toplumsal kesimlerin elbette katkısıyla sağlandı. Aynı anlayış içinde devam ediyoruz" dedi.
“Enflasyondaki düşüşü daha net bir şekilde 2024 ortasından itibaren görmeye başlayacağız”
Müreffeh bir Türkiye hedefiyle Türkiye Yüzyılında ilgili kesimlerle istişare içinde hükümetin yol haritasını belirlediğini aktaran Yılmaz, "Siyasi belirsizlikler bittiği gibi politika belirsizliklerini de ortadan kaldırdık. Hazırladığımız orta vadeli programla, yıllık programlarla, bütçeyle politika belirsizlikleri de ortadan kalktı. Geldiğimiz yeni şartlarda bir takım güncellemeler de yaparak öngörülebilirliği arttıran bir yapı içinde devam ediyoruz. Orta vadeli programımızda daha güvenli, güçlü, müreffeh bir Türkiye hedefiyle Türkiye Yüzyılında ilgili kesimlerle istişare içinde hükümetimizin yol haritasını belirliyor ve uyguluyoruz, hayata geçiriyoruz. Cumhurbaşkanımız hep vurguluyor yatırım, istihdam, üretim, ihracat diyor. Dolayısıyla bu hedefler çerçevesinde yolumuza 81 vilayetimizde devam ediyoruz. 2023 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin bazı öncü göstergeler ekonomik büyümemizin devam ettiğini gösteriyor. Nitekim ilk 6 ayda 3.9 büyüme kaydetmiştik. Yıl sonu beklentimiz de 4.4 civarında bir büyüme bu yıl için. Beklentilerdeki iyileşme, büyüme kompozisyonumuzdaki dengelenme, Türk lirasındaki istikrarın birbirini bulması bunun planını programını yapmış durumdayız. Adım adım hayata geçiriyoruz. Baz etkisi dediğimiz bir şey var. Yani geçmiş aylardaki o yüksek çıkan enflasyon bizi bir süre daha genel enflasyonu yukarıda tutmuş olacak. Ancak 2024 ortasından itibaren bazımızdan o etkiler çıkmış olacak. Onlar çıktıkça enflasyondaki düşüşü de daha net bir şekilde 2024 ortasından itibaren görmeye başlayacağız” şeklinde konuştu.
Sanayi üretim endeksinde 2023 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre, yüzde 4.9 arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Sanayi üretim endeksimiz takvim etkisinden arındırılmış olarak 2023 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4.9 artmış durumda, sanayimizin çarkları dönmeye devam ediyor. Burada sevindirici olan hususlardan biri şu, alt kalemlere baktığınız zaman bu büyümenin düşük teknolojiden değil orta yüksek ve özellikle yüksek teknolojinin de payının giderek arttığını görüyorsunuz. Üretimde Türkiye bu anlamda doğru yolda. Üretimimizde ve ihracatımızda orta yüksek ve yüksek teknolojinin ağırlığının arttığı bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Otomobil satışları 2023 yılının Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 74.1 artmış durumda. Üçüncü çeyrekte bir önceki üçüncü çeyreğe göre ise yüzde 94.7 artış var. Beyaz eşya satışları Eylül ayında sıfır civarında ancak çeyreklik bazda orada da yüzde 18,5 gibi bir artış görünüyor. Elektrik tüketimi Ekim ayında yıllık yüzde 3.1 artmış durumda. Yılın üçüncü çeyreğinde ise bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 6 artış görünüyor. Bütün bunlar aslında büyümenin devam ettiğine dair öncü göstergeler. Toplam istihdamımızda yıllık olarak baktığımızda 763 bin kişilik bir artış ilave istihdam artışı, bu da toplam istihdamımızı 32.2 milyon kişiye ulaştırmış durumda. 2015 yılında 19 milyonun biraz üzerindeydi toplam istihdamımız. Bugün geldiğimiz noktada 32 milyonu bulmuş durumdayız. Bu da istihdam dostu bir ekonomik politika izlediğimizin en açık göstergesi. İhracatımız dünyadaki bütün olumsuzluklara rağmen Avrupa'da özellikle neredeyse sıfır civarındaki büyüme Almanya gibi pazarlarımızdaki eksi büyümelere rağmen dış pazardaki daralmaya rağmen geçen yıldan daha fazla bir ihracat olacağını düşünüyoruz. Bu yönde de gelişmeler devam ediyor. Bu yılın Ocak Ekim döneminde 210 milyar doları bulmuş durumdayız. Yıl sonu itibariyle de 255 milyar doları aşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.