Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Astam Yıldız, “Sağlık çalışanları kadar, yorulmadan çalışan çiftçilerimizi de alkışlamalıyız” dedi.
“Yılda bir kere bir hekime muhtaç oluruz ancak, günde 3 öğün çiftçilerimize muhtacız” diyen Prof. Dr. Nesrin Astam Yıldız, “Tarım ve sağlık arasında gıda üretimi ve arzını belirleyen ve insanların beslenmesini etkileyen önemli bir ilişki söz konusu olup, tarımsal faaliyetler çevre sağlığını doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir. Beslenme, sağlığın en önemli belirleyicilerinden biridir. Bu nedenle tarım politikalarının başta gıda güvenliğini sağlayacak şekilde düzenlenmesi gereklidir” diye konuştu.
Küresel sağlık krizinin küresel açlık krizine dönüşmemesi için çiftçimizi güçlendirmeliyiz
Tarımsal endüstride COVID-19'un daha fazla yayılmasını ve etkisini önlemek için Tarım otoritelerinin çiftçilerin uluslararası çabalarının desteklemesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Nesrin Astam Yıldız, “Küresel nüfusumuzu ve dolayısıyla sağlığımızı korumak için yorulmadan çalışan çiftçilerimizin çabalarını alkışlamalı ve bu zorlu zamanlarda istikrarlı bir gıda arzı sağlamak için çalışan tarım topluluklarını desteklemeye hazır olmalıyız. Çiftçiler istikrarlı gıda kaynağı sağlama başarıları ile dünya ölçeğinde ön saflarda bulunmaktadır. Son günlerde yaşanan sağlık krizinin açlık krizine dönüşmesini engellemek için etkili olacak kesim tarım emekçileridir. Çiftçilerin bu özverili çabalarına devam edebilmeleri için "bitki koruma ürünlerinin, tohumlarının ve gübrelerinin" kesintisiz ve zamanında erişimini sürdürmek tarım otoritelerinin önceliği olmalıdır. Sağlık krizi sürecinde bu sayede, verimi en üst düzeye çıkararak, yüksek verimli ve kaliteli hasatlar elde etmeleri sağlanmış olur. Gıda güvenliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak, sağlık güvenliğinin sürdürülebilirliğinin garantisidir. Bu nedenle çiftçilerimizin yanında olmak için iş birliği yapmalı, kendilerini güvende hissetmelerini sağlamalıyız. Hükümetler, covid-19 sorununa küresel tedbir olarak, tarım topluluklarının girdi /mahsul tedarik zincirinde herhangi bir gecikmeye mahal vermeden, kısa veya uzun vadeli plan ve programlarla, istikrarlı bir şekilde hizmet etmeliler. Umut ediyoruz, içinde bulunduğumuz korona salgın krizi, tarımsal üretimde uyanmamıza vesile olarak; Ülkemiz ölçeğinde tarımda kendi kendine yeten ülke konumunda olmasına ve yerel tarım ürünlerinin ihracatının artırmasına ivme kazandıran olumlu gelişmelere etken olsun” şeklinde konuştu.