Vicdan sınavı

BELED SURESİ VE AKABE KAVRAMI
Hutbesinin başında Beled Suresi’nden ayetler okuyan ve surede yer alan akabe kavramının altını çizen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Son iki asırdır, aslında insanlığın önündeki en büyük akabelerden bir tanesi Afrika’dır” ifadelerine yer verdi. Başkan Görmez sözlerine şöyle devam etti:
“Afrika küresel ölçekte en büyük günahların işlendiği kıtadır. Köleleştirmeler ve sömürgeleştirmelerin çok acı bir şekilde yaşandığı, açlığa ve sefalete kitlelerin, milletlerin mahkûm edildiği bir coğrafyadır.
Hiç kimse Afrika’daki açlığı ve kıtlığı sadece kuraklıkla izah edemez. Afrika’daki açlığın en büyük sebebi, küresel ölçekteki aç gözlülüğümüzdür. İnsanoğlunun küresel ölçekteki aç gözlülüğü başka kıtalarda insanları en büyük mezalime, en büyük mahrumiyete mahkûm ediyor.”
ANNELERİN SIKINTISI
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, hutbesinde Afrika’da, yardım kamplarına ulaşmak isteyen annelerin yaşadığı sıkıntılardan söz ederek “Kampa ulaşabilmek için yanındaki üç çocuğundan birisini yaşatabilmek adına iki çocuğunu yolda ölüme mahkûm eden anne için ayağa kalkmak zorundayız.
Yardım alabilmek için ölen çocuğunu defnetmeyip canlı gösteren anne için ayağa kalkmak zorundayız. Akabeyi ancak o zaman aşabiliriz. Sarp yokuşu ancak o zaman tırmanabiliriz” diye konuştu.
AKABEYİ AŞABİLMENİN YOLLARI
Türkiye’nin yardıma muhtaç ülkelere her zaman destek verdiğini hatırlatan Başkan Görmez, Afrika’da, Somali’de açlığa mahkûm olan insanlara el uzatmak zorunda olduklarını dile getirdi.
İnsanoğlunun yeryüzünde huzura ermesi, erdeme ulaşması için bir engel, bir akabe olduğunu ve aynı engelin ebedi hayatta, ahirette de insanın karşısına çıkacağını söyleyen Başkan Görmez okuduğu ayetlerde akabeyi aşabilmenin yollarından söz etti:
“Birincisi, yeryüzünde özgür olmayan, başkasının boyunduruğu altında yaşayan hiç kimse kalmayacak. İnsanoğlunun her türlü boyunduruktan, her türlü esaretten, her türlü kölelikten kurtulması, bu yolda gösterilecek çabalar ayetin başında sözü edilen sarp yokuşu, en büyük engeli, akabeyi aşmamızı sağlayacak birinci şarttır.
İkincisi ise, Yüce Rabbimizin bize verdiği nimetlerden başkalarına ikram etmek. Sahip olduklarımızı başkalarıyla paylaşmak, yedirmek, içirmek, yanı başımızdaki bir yetimle malımızı, mülkümüzü, servetimizi, Yaratıcımızın bize verdiği rızkı paylaşmak. Ve tabi ki yokluk ve sıkıntı içinde yaşayan, kıtlık günlerinde, zorluk ve sıkıntılı günlerde başka insanlara yardımcı olmak. Onlara yedirmek, rızkımızı, nimetimizi onlarla paylaşmak.Ayetler daha sonra iman, sabır ve merhameti tavsiyenin bizi meymenetli bir hayata, erdemli ve faziletli bir hayata götüreceğini, her türlü akabeyi, her türlü engeli aşabileceğimizi, her türlü sarp yokuşu tırmanabileceğimizi ve daha sonra bu yokuştan sonra huzura, barışa, hakka, adalete, fazilete, erdeme ulaşabileceğimizi, ahirette ve ebedi hayatta da cennete, Allah’ın cemaline kavuşabileceğimizi haber vermektedir.”
Başkan Görmez hutbesinin sonunda, yoğun ilgi gören Afrika’ya yardım kampanyasından söz ederek “Milletimizin bu kampanyaya gösterdiği ilgi, sadece milletimiz için değil tüm insanlık için umut vericidir” şeklinde konuştu ve “Yüce Rabbimiz bu umutları hiçbir zaman tüketmesin” dileğinde bulundu.