Tunç, "BM sisteminin yetersizliği karşısında, bölgede ateşkes sağlanmasını müteakip tesis edilecek kalıcı barışın garantilerle desteklenmesi önemli bir adım olacaktır. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını değinerek, “Tüm uluslararası ve bölgesel kuruluşları, Gazze'de yaşananları 'savaş suçları' ve 'insanlığa karşı suçlar' yönüyle incelemeye davet ediyorum. Filistin'de yaşananlar, artık insan hakları ihlalini aşmış, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamında değerlendirilebilecek duruma gelmiştir" dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu’nun 22. Genel Oturumu Açılışı’nda konuşan Adalet Bakanı Tunç, İsrail'in, Gazze'de en temel insan haklarını hiçe saydığına ve uluslararası hukuku ayaklar altına aldığına dikkati çekti.
Gazze’de ateşkesin sağlanması için Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız diyen Bakan Tunç, "Batılı liderlerin sessiz kaldığı bir ortamda Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu haksızlığa, bu hukuksuzluğa, bu insanlık suçuna karşı, hep birlikte yüksek sesle karşı çıkıyoruz" ifadelerini kullandı.
İSRAİL EN TEMEL İNSAL HAKLARINI HİÇE SAYDI
İsrail'in Gazze'deki saldırılarını hatırlatan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail'in 7 Ekim'den itibaren 5 bini çocuk yaklaşık 13 bin Filistinliyi şehit ettiğini, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam gerçekleştirdiğini söyledi.
İsrail'in, Gazze'de en temel insan haklarını hiçe saydığına, uluslararası hukuku ayaklar altına aldığına dikkati çeken Bakan Tunç, "İşledikleri insan hakları ihlallerinin, gözlerini kırpmadan söndürdükleri ocakların, hayattan kopardıkları masum canların hesabını bir gün mutlaka ödeyecekler." diye konuştu.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilişinin 75. yıl dönümünde bildirgenin sadece bir kağıt parçası olarak kaldığını dile getiren Bakan Tunç, İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin işbirliğini ve dayanışmayı kuvvetlendirmesi gerektiğini de vurguladı.
Adalet Bakanı Tunç, Filistin'deki sistematik katliamların konunun başka bir perspektiften değerlendirilmesini zorunlu kıldığını vurgulayarak, "Bu çerçevede, tüm uluslararası ve bölgesel kuruluşları, Gazze'de yaşananları 'savaş suçları' ve 'insanlığa karşı suçlar' yönüyle incelemeye davet ediyorum. Filistin'de yaşananlar, artık insan hakları ihlalini aşmış, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamında değerlendirilebilecek duruma gelmiştir." ifadelerini kullandı.
İSLAM DÜŞMANLIĞI BATILI ÜLKELERDE GİDEREK YAYGINLIK KAZANIYOR
İslam düşmanlığının ve yabancı karşıtı faaliyetlerin, Batılı ülkelerde giderek yaygınlık kazandığını, dili, dini, rengi ve kültürü farklı olması nedeniyle milyonlarca insanın ötekileştirildiği, baskı ve şiddete maruz kaldığını ifade eden Bakan Tunç, "Sözde insan haklarının savunucusu gözüken birçok batılı devlet, konu Müslümanlar olunca insan haklarını görmezden gelmektedir. Bu durum, batılıların insan hakları konusundaki samimiyetleri açısından turnusol kağıdı görevi görmektedir" dedi.
Savaşan taraflarca kesinlikle sivillerin hedef alınmaması ve sivillerin korunması için her türlü önlemin alınmasının sağlanmasını amaçlayan Cenevre Sözleşmesi'ne hem İsrail'in hem Filistin'in taraf olduğuna işaret eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü; "İsrail, sivil kişileri katledip, tarafsız bölge oluşturmayarak milyonlarca insanı, kuzeyden güneye göçe zorlamakta, böylece sözleşmenin 15. maddesini, hastaneleri bombalayarak sözleşmenin 18. maddesini, yaralı ve hastaları taşıyan konvoy ve ambulansları bombalayarak sözleşmenin 21. maddesini, terörle mücadele görünümü altında, Gazze’deki herkesi terörist ilan ederek, çoluk çocuk, yaşlı genç, bölgedeki herkesi katlederek sözleşmenin 33. maddesini, devlete ve özel kişilere ait taşınmazları tahrip ederek sözleşmenin 53. maddesini, Gazze'de halkın gıda ve tıbbi malzemelerini, insani yardımın teminini engelleyerek sözleşmenin 55. maddesini açıkça ihlal etmektedir."
İsrail'in eylemlerinin faillerinin yargılanması için başta Uluslararası Ceza Mahkemesi olmak üzere uluslararası mekanizmalara önemli görevler düştüğünü dile getiren Bakan Tunç, Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısının önünde bulunan Filistin'le ilgili 13 Haziran 2014'ten itibaren işlendiği iddia edilen suçlara ilişkin soruşturmanın da bir an önce tamamlanması gerektiğini söyledi.
VARLIĞI İNKAR EDİLEN BU NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRILMALI
Adalet Bakanı Tunç, İsrail'in nükleer silahları meselesinin unutulmasına ve unutturulmasına İslam ülkelerinin izin vermemesi gerektiğini vurgulayarak, "Varlığı inkar edilen bu nükleer silahlar araştırılmalı, uluslararası denetimden kaçırılanlar varsa ortaya çıkarılmalıdır. Riyad Zirvesinde alınan kararda da belirtildiği üzere, coğrafyamızın nükleer silahlardan arındırılması için gerekli girişimlerin bir an önce başlatılması gerektiğini düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin nükleer silahlara ilişkin gerekli süreçleri başlattığını bildiren Bakan Tunç, "Batılı liderlerin sessiz kaldığı bir ortamda Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu haksızlığa, bu hukuksuzluğa, bu insanlık suçuna karşı, hep birlikte yüksek sesle karşı çıkıyoruz" diye konuştu.
TÜRKİYE OLARAK SORUMLULUK ALMAYA HAZIRIZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze'de ateşkesin sağlanması için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan oylamada "hayır" oyu veren 14 ülkenin, dünya tarihine, İsrail'in işlediği insanlık ve savaş suçlarının ortağı olarak geçeceğine işaret ederek, "BM sisteminin yetersizliği karşısında, bölgede ateşkes sağlanmasını müteakip tesis edilecek kalıcı barışın garantilerle desteklenmesi önemli bir adım olacaktır. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız" dedi.
Kalıcı ateşkesin sağlanmasının ardından sorumluluğun bitmeyeceğinin altını çizen Bakan Tunç, Gazze'nin yeniden inşası için de herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurguladı.
Adalet Bakanı Tunç, bölgede barışın sağlanması için, artık Filistin bağımsız devletinin kurulma zamanı geldiğine de dikkati çekerek, "Bölgemiz, ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen Filistin devletinin vücut bulmasıyla kalıcı barışa kavuşabilir" diye konuştu.