Ramazan ayının ilk iftar sofrasında şehit yakınlarını ve gazileri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi terör örgütleri aracılığıyla, terör eylemleriyle, teröristlerle terbiye edeceğini, istediği şekilde yönlendireceğini sananlar beyhude uğraşıyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör operasyonlarında hayatlarını kaybeden şehitlerin yakınları ve operasyonlarda yaralanan gaziler ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen iftar sofrasında bir araya geldi.
İftar sonrasında misafirlerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Vezneciler’de gerçekleşen terör saldırısında şehit olan polislerle vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve şehitlerin yakınlarıyla millete başsağlığı temennisinde bulundu.
“BİZİM İÇİN ŞEHİTLİK, MERTEBELERİN EN YÜCESİDİR”
“Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan ayının ilk gününde milletimizi kana ve acıya boğan gözü dönmüş bu teröristlerin, bırakın bu aziz milletin bir mensubu olmayı, bırakın Müslüman olmayı, insanlıkla dahi ilişkileri olamaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu saldırı ile ilgili şu şunları söyledi: “Bu teröristler milletimizin mensubu olsalar kendi kardeşlerine saldırmazlar. Müslümanlar olsalar, Ramazan günü kan dökmezler. İnsan olsalar, sokak ortasında bu şekilde bomba patlatmazlar. Kur’an-ı Kerim bu tür kişileri ‘bel hüm edal’ yani ‘hayvandan daha aşağı’ diye tarif ediyor. Türkiye’yi terör örgütleri aracılığıyla, terör eylemleriyle, teröristlerle terbiye edeceğini, istediği şekilde yönlendireceğini sananlar beyhude uğraşıyorlar. Bizim için şehitlik, mertebelerin en yücesidir. İşte bugün burada şehit yakınlarımız ve gazilerimizle birlikteyiz. Toprağa verdiğimiz her şehidimiz, gazilik mertebesine ulaşan her kardeşimiz, devlet ve millet olarak varlığımızın, birliğimizin, geleceğimizin adeta birer mührü, birer kilidi gibidir. Biz şehitlerimizi hatıralarını, inşallah, ilelebet yaşatacağız. Ama bu insanlık dışı eylemleri yapan teröristler, sadece ve sadece nefretle, lanetle, tiksintiyle anılacaktır. Rabbim, şu mübarek günlerde milletimizi ve vatanımızı korumak için görev yapan polislerimizi, askerlerimizi, korucularımızı; tüm güvenlik görevlilerimizi esirgesin, korusun; onların yar ve yardımcısı olsun.”
“BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ KANLARIYLA TESCİL EDİYORLAR”
Şehit yakınları ve gazilere, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki iftar sofrasına katılımları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan ayının; ülke, millet ve İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını, Suriyelilere, Mısırlılara, Iraklılara, Yemenlilere, Filistinlilere ve Afrikalılara rahmet ve bereket getirmesini diledi.
Şehitleri rahmet ve minnetle yâd ettiğini, gazilere şükranlarını sunduğunu ve şehit yakınlarına sabır dilediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehit ve gazilerimizin bizim için, ülkemiz için yaptıkları fedakârlığın, ödedikleri bedelin büyüklüğünü ifade etmeye kelimeler yetmez. Onlar sahurlarda, iftarlarda kandiller yansın, teravihlerde kubbeler Allah kelamıyla inlesin diye canlarını feda ettiler. Onlar, Sultanahmet’te, Hacı Bayram’da, Süleymaniye’de, Diyarbakır Ulu Cami’de Bayram sabahları hiç eksik olmasın diye şehit oldular. Şehitlerimiz bizim istiklalimizin, bu topraklardaki şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleridir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de asker, polis ve köy korucularının, bin yıl ve yüz yıl öncesindeki kahramanlar gibi tam bir seferberlik ruhuyla, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde terör örgütüne ve örgütün ipini tutan şer odaklarına karşı büyük bir kahramanlık destanı yazdığını kaydetti ve şunları ekledi: “Sizin evlatlarınız, eşleriniz, yakınlarınız Türkiye’nin yeni istiklal mücadelesini adım adım zafere taşıyor. Onlar bizi vatanımızı parçalamak isteyenlere karşı, birlik ve beraberliğimizi kanlarıyla tescil ediyorlar. Rabbim hepsinden razı olsun.”
“BU MÜCADELE, MİLLETİMİZ VE DEVLETİMİZ İÇİN BİR BEKA MÜCADELESİDİR”
Geçen yıl 20 Temmuz’dan bu yana, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı ilçe ve mahallelerde açılan çukurlarla, bombalı barikatlarla başlayan saldırılar karşısında verilen mücadelenin, sıradan bir terörle mücadele operasyonu olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Son örneğini bugün İstanbul’da yaşadığımız bombalı saldırılar karşısında gösterdiğimiz metanet, teslimiyetin değil kararlılığın ifadesidir. Hastanede yaralılarımızı ziyaret ettim. Hastanede ziyaret esnasında kendileriyle yaptığım görüşmede onların metanetini gördüm. Çünkü bu mücadele, milletimiz ve devletimiz için bir beka mücadelesidir, varlık-yokluk mücadelesidir. 100 yıl önce binlerce kilometre ötelerden farklı milletlerin askerlerini Çanakkale önlerine getiren saik neyse, bugün de dünyanın dört bir köşesinden teröristleri örgütün saflarında buluşturan neden aynıdır. O gün İstanbul’u işgal etmenin rüyası içinde, 450 yıllık araya son vermenin özlemiyle gelenler, bugün de terör örgütünü aynı hedef için maşa olarak kullanıyor. Haçlı Seferlerinin, Moğol İstilasının, Sevr’in yarım bıraktığı işi, bu kez terör örgütü üzerinden tamamlamak istiyorlar. Tüm ideolojik farklıları bırakarak, kanlı-bıçaklı terör örgütlerini aynı çatı altında birleştiren sebep, budur.”
“ŞEHİTLERİMİZİN HER BİRİNİN AYRI BİR KAHRAMANLIK HİKÂYESİ VAR”
Son dönemde terör örgütünün, ibadethaneleri, tarihî eserleri, kütüphaneleri, hastaneleri ve okulları hedef aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün bu saldırılarla bölgede din, medeniyet ve tarih namına ne varsa, kökünü kazımayı amaçladığını kaydetti.
“Okulları yakmanın, camilere saldırmanın, yüzlerce yıllık kültür mirasını yok etmenin hak ve özgürlükle bir ilgisi olabilir mi? Kur’an’ı Kerim Mushaf’ına bomba tuzaklamak, bir insanın, en ufak bir iman kırıntısı olan Müslümanın yapabileceği bir şey midir?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak biz bu son süreçte terör örgütünün, bu eylemlerin katbekat fazlasını yaptığını görüyoruz. Buna karşın, günümüzün Fatihleri, Ulubatlı Hasan’ları, Battal Gazi’leri ve Gazi Mustafa Kemalleri, vakar ve tevazu içerisinde, bu şer odaklarına karşı kahramanca mücadele veriyor. Teröristlerin alçakça, kalleşçe saldırıları karşısında hukuktan, demokrasiden ve değerlerinden hiçbir taviz vermeden görevlerini başarıyla icra ediyorlar. Geride gözü yaşlı anneler, babalar, eşler ve çocuklar bırakarak vatan topraklarıyla kucaklaşan şehitlerimizin her birinin ayrı bir kahramanlık hikâyesi var.”
“ÖRGÜT, SON 1 YILDA TARİHİNİN EN BÜYÜK BOZGUNUNU YAŞADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında; Mardin Nusaybin’de teröristlerle çıkan çatışmada ayağından yaralanan, kendisine istirahat raporu verilmesine rağmen tedavi gördüğü hastaneden ayrılarak üç gün boyunca bu hâlde mücadeleye devam eden ve sonra şehit düşen Yüzbaşı Halil Özdemir’in hikâyesini davetlilerle paylaştı ve devamında şunları söyledi: “Anadolu’yu bize vatan kılan ruh, işte budur. Çanakkale’de, 7 düvele karşı koyan inanç, işte budur. Tüm yokluğa, sıkıntılara rağmen, Kurtuluş Savaşımızı zaferle taçlandıran sarsılmaz irade, işte budur. 20 Temmuz’dan bu yana verdiğimiz şehidimizin her birinin hayatı, bunun gibi onlarca kahramanlık örnekleriyle dolu. Her zaman ifade ettiğim gibi, ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
Bu milleti yüzyıllardır ayakta tutan inanç, aşk ve ruh diri olduğu müddetçe, kimsenin bu vatanı parçalayamayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl yüzyıl önce geldikleri gibi gittilerse, bugün de terör örgütünü üzerimize salanlar, onu bir koçbaşı gibi kullananlar, bir kez daha hezimete uğrayacaklardır. Nitekim uğruyorlar da… Örgüt, son 1 yılda tarihinin en büyük bozgununu yaşadı. Kazdıkları çukurlar, hendekler kendilerine mezar oldu. Milleti bölmek için yerleştirildikleri bombalı düzenekler, ellerine patladı” dedi.
“7 BİN 600 TERÖRİST ETKİSİZ HÂLE GETİRİLDİ”
Güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği operasyonlar neticesinde 20 Temmuzdan bu yana 7 bin 600 teröristin, yurt içinde ve yurt dışında etkisiz hâle getirildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Saklandıkları inlerin, sığınakların, barınma alanlarının büyük bir kısmı yok edildi, yok ediliyor. İnşallah operasyonlarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. Terörün kökünü kurutuncaya, terör sorununu bu ülkenin gündeminden kaldırıncaya dek mücadelemizi sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.
Şehit ailelerinin acılarını hafifletmek, milletin ve devletin kendilerine olan şükran borcunu ifa etmek için birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bu düzenlemelerden örnekler verdi ve bu konuda her zaman şehit yakınlarının ve gazilerin yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.
“ŞEHİTLER, RABBİMİZİN MİSAFİRLERİDİR”
İslam inancında bir insanın peygamberlikten sonra ulaşabileceği en yüce mertebenin şehitlik olduğunu hatırlatan ve “Şehitler, Rabbimizin misafirleridir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şüphesiz, hepimiz bir gün taşıdığımız bu can emanetini gerçek sahibine iade ederek, ebedi âleme irtihal edeceğiz. Bu süreçte bize düşen, bu hayat yolculuğunu Hakk’ın rızasına uygun bir şekilde tamamlamak, son nefesimizi de imanla verebilmektedir. Rabbim hepimize şehitlerimiz gibi dünya imtihanını hakkıyla vermeyi nasip eylesin” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda misafirlerinin Ramazan ayını kutladı ve sözlerini “Bu ay boyunca tutacağınız oruçların, yapacağınız ibadetlerin Hak katında kabul ve karin olmasını niyaz ediyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, milletin evini teşrifleriniz için sizlere teşekkür ediyorum” cümleleriyle tamamladı.