Ermeni Diasporasının sözde "Ermeni soykırımın yıldönümü" adı altında her yıl andıkları 24 Nisan programı öncesi Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği Başkalığı ABD'ye 3 bin mektup gönderecek.
//ASİMED KAMPANYA BAŞLATTI
Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, ABD Parlamentosu'nda belli aralıklarla gündeme gelen, bilimsel bir temele dayanmayan sözde Ermeni soykırımı yasa tasarılarının, iki ülke arasındaki derin bağları gevşetecek duruma geldiğini söyledi. Eğilmez, "Bu kararlar bağlayıcı olmasalar da, soykırım iddialarıyla ilgili bir tasarının Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi etkin ve güçlü bir ülkenin parlamentosunda kabul edilmesiyle, bu yalandan rant sağlayan belli odakların güç kazanıyor olması, Türk milleti tarafından endişeyle izlenmektedir. Bu tür girişimlerin devam etmesi Afganistan, Irak, Doğu Avrupa, Kafkasya ve Ortadoğu'da çok önemli faaliyetlerde ve işbirliği içerisinde olan ülkelerimizin ilişkilerinin seyrinde, yol kazalarına sebep olacağı kaçınılmaz olduğunu" dedi.
ABD ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki dostluğun ve ittifakın uzun yıllar öncesine dayanmakta olduğunu ve ülkelerin, yüzyıllar sonra bile bahsedilecek, birçok barışçıl amaç için mücadele ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini belirten Dernek Başkanı Eğilmez, Türkiye Cumhuriyeti'nin sahip olduğu tarihi ve coğrafi konumuyla, askeri ve ekonomik gücüyle, barışçıl politikası ve tarihin derinliklerinden gelen hoşgörülü yapısıyla, daha birçok sorunun çözümüne önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.
//MEKTUPTA YER ALAN İFADELER
ABD Başkanı Barack Obama'ya gönderilecek olan mektupta şu ifadelere yer veriliyor:
"Bütün bu iftira ve karalama kampanyasının müsebbibi olan Ermeni diasporasının iki temel amacı vardır. Bunlardan birisi, Ermeni toplumunu dünya kamuoyunun gündeminde tutmak, ikincisi de sözde soykırım masalları doğrultusunda varlıklarını devam ettiren onlarca vakıf, kilise, parti, dergi ve yayın evlerine bağışlar sağlayarak, bunlardan rant elde etmektir. Bildiğiniz gibi; Ermeniler her yıl 24 Nisan'da dünyanın dört bir yanında sözde soykırımı anan törenler düzenleyip, çeşitli faaliyetlerdebulunmaktadırlar. En önemli amaçlarından biri; dünyanın önde gelen ülkelerinde 24 Nisan'ın Ermenilerin sözde soykırıma uğradıkları gün olarak kabul ve ilan edilmesidir. Sizin de Ermenilere ithafen bir konuşma yapacağınız 24 Nisan tarihinin ne yer değiştirme uygulamasıyla ne de sözde soykırımla bir ilgisi vardır. Osmanlı hükümeti, Ermenilerin çıkardığı isyan ve yaptığı katliamlar karşısında, Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni halkının ileri gelenlerine 'Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını' bildirmiştir. Ancak, olayların durmak yerine giderek yoğunlaşması, savunmasız kalan Türk kadın ve çocuklarına yönelik saldırıların artması ve ordunun birçok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğmuştur."
//MERHAMET DEĞİL DOĞRULUK BEKLİYORUZ
"Amerika Birleşik Devletleri'nin Onurlu Başkanı Sayın Obama'ya" gönderilecek mektubun son bölümünde ise şöyle denildi: "Kimseden özel bir muamele ya da merhamet beklemiyoruz. Türk milleti olarak tüm istediğimiz, milletimize yapılan iftira ve haksızlıkların son bulmasıdır. Uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler (BM) ilke ve kararlarının eşit ve adil şekilde uygulanmasıdır. Bir olayın soykırım olarak tanımlanması için hangi şartların oluşması gerektiğine dikkat etmeden, peşin hükümle hareket etmenin hukuki ve meşru dayanağı yoktur. 1915 ve sonrasında yaşananlara bakma gereği duymayanların, Ermenilere soykırım yaptığımıza ilişkin iddia ve kararlarını, haksız, ahlaksız ve iftira olarak kabul edip şiddetle reddediyoruz. Bütün devletleri ve vicdanıyla hükmeden herkesi, Ermeni komitacılarının ve saplantılarının esiri olan diasporanın, bitip tükenmeyen kin ve nefretlerine alet olmamaya, hakkaniyete, adalete ve tarafsızlığa davet ediyoruz. Son olarak, bu sene konuşmanızı yapmadan önce, bundan yaklaşık 950 yıl önce Ermeni tarihçi Urfalı Mateos'un eserinde yer verdiği şu cümleleri hatırlamanızı istiyoruz:
'Türklerin kalbi Hıristiyanlara karşı şefkat ve iyilikle doluydu. Ermeni halkına, refah, barış ve mutluluk getirdiler."