Atatürk Üniversitesi ile Erzurum Arkeoloji Müze Müdürlüğü'nün birlikte yürüttüğü toplu mezar kazımı sona erdi. Kazılan mezar alanında işkence edilerek ve yakılarak öldürülmüş müslüman Türklere ait iskeletlere ulaşıldı. Saban 07.00 sularında başlayan mezar kazı çalışmaları 16.00 sularında sona erdi. Kazıda çok sayıda Osmanlı sikkesi, çarık, fişek, kürek parçası ile yanmış saç ve odun parçalarına ulaşıldı. Toplu mezarda birbirlerine sarılarak öldürülmüş olan baba ve oğula ait iskelette ortaya çıkartıldı.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran, kazıda Ermeniler tarafından gerçekleştirilen bir katliamın belgeleriyle ortaya çıkartıldığını söyledi. Prof. Dr. Başaran, kazıda 40 erkek iskeletine ulaşıldığını ifade etti. Kazılmayan ve toprak altında kalan kısımda ise anlatımlara dayanarak 30 kadar iskeletin bulunduğunu anlattı. Prof. Dr. Başaran, kazının amacına ulaştığını belirterek, "Ermenilerin katliam yaptığı ortaya çıktı. Mezarı kapatacağız. Buraya daha sonra bir anıt yapılacak." diye konuştu.
Arkeoloji Müze Müdürü Mustafa Erkmen ise tarihin önemli bir bölümünü ortaya çıkarttıklarını belirtti. Erkmen, kazı alanında Ermenilerin katliam yaptığına dair önemli bilgi, belge ve bulguların açığa çıkartıldığına dikkat çekti. Erkmen, kazı alanında elde edilen sikke ve diğer kalıntıların Arkeoloji Müzesi'ndeki mezalim seksiyonunda teşhir edileceğini de sözlerine ekledi. Toplu mezar alanı daha sonra iş makinalarıyla kapatıldı.
KÖY MEYDANINDA TEŞHİR EDİLDİ
Erzurum'un Tepeköy isimli köyünde gerçekleştirilen kazıda çıkartılan Ermeniler tarafından katledilen müslümanlara ait kemikler köy meydanında teşhir edildi. Atatürk Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, kazının, geçtiğimiz günlerde PKK terör örgütü tarafından Osmaniye'de düzenlenen roketli saldırı sonucu hayatını kaybeden üsteğmen eşi Pınar Akdağ'ın anısına gerçekleştirildiğini açıkladı. Kemiklerin başında vatandaşlar Fatiha okudu.
Erzurum'a 8 kilometre uzaklıktaki Tepeköy'de Ermeni çeteleri tarafından katledilen Müslüman Türklerin bulunduğu toplu mezardaki bilimsel kazı devam ediyor.
Kazı çalışmalarını izleyen 58 yaşındaki Şamil Şekeroğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, katliamda ailelerinden 12 kişinin öldürüldüğünü söyledi.
Şekeroğlu, yıllar sonra da olsa katliamın gözler önüne serilmesinin kendilerini biraz rahatlattığını belirterek, şunları kaydetti:
''O dönem dedem askerdeymiş. Ailemizden tek o kurtulmuş. Döndüğünde ailesinden herkesin katledildiğini görmüş. Köyün hepsini katletmişler. Sağa sola kaçan birkaç kişi dışında kurtulan olmamış. Olayı yaşayan bazı büyüklerimiz bize dağa kaçarak canlarını kurtardıklarını anlatırlardı. Şu an çok duygulanıyorum. Düşünün, bir evde 12 kişiyi kaybetmenin üzerine daha ne denilebilir ki.''
Şekeroğlu, 1915 olaylarıyla ilgili gelişmeleri üzüntüyle izlediğini ifade ederek, ''Bu Ermeni meselesi üzerine bir şeyler duyuyorum ve çok üzülüyorum. Yani sesimiz çıkmıyor diye ne yapmaya çalışıyorlar. Yok böyle yapmışlar, şöyle yapmışlar diye. Bizim çevremizdeki diğer köylerde de benzer katliamlar yapılmış'' diye konuştu.
Kazı çalışmalarını incelemek üzere Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Atatürk Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Palandöken Kaymakamı Şenol Esmer, Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar ile Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut da bölgeye geldi ve yetkililerden bilgi aldı.
Vali Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihinde Erzurum'un pek çok köyünde olduğu gibi Tepeköy'de de katliam olduğunun tarihi belgelerle sabit olduğunu belirterek, ''Kültür ve Turizm Bakanlığımızın finansmanını sağladığı,üniversiteyle yürüttüğümüz çalışma neticesinde, şehit edilen vatandaşlarımızın bulunduğu bu köyde kazı çalışması başlattık'' dedi.
''Çok kısa zamanda bayağı ciddi buluntu ortaya çıkmıştır. Tabii dolayısıyla acımız tazelendi'' diyen Öztürk, şöyle devam etti:
''Ermeni mezaliminin yeniden ortaya çıkmış olması yaralarımızı tazelemiştir. Bir bakıma da hem tarihi bir belge sunmak bakımından hem de bu acı olayı unutmamak ve boşluğa düşmemek bakımından bu kazının yapılmasında şüphesiz çok yarar var. Milletimizin milli hafızasını canlandırmak lazım. Ermeni iddialarının tek yanlı, belgesiz, mesnetsiz olduğu biliniyor. Zaten burada arazide bizzat toplu mezarların bulunmasıyla geçmişte Cinis köyümüzde olduğu gibi Kars'ta, Iğdır'da olduğu gibi burada da bu toplu mezar ortaya çıkmış durumda. Bu bakımdan daha pek çok bilinen mezarlarımız var. Zaman içerisinde imkan bulunduğu takdirde bunlar da ortaya çıkarılacaktır. Türkiye'nin aleyhinde çevrilmiş bütün hilelerin, desiselerin boşa çıkarılması lazım. Bunun için de bol bol tarihi belge ve bilgiye ulaşmak gerekiyor. Bu tür mezarlar da zaman içerisinde bulunup kazılmalı ve ortaya çıkarılmalıdır.''