Prof. Dr. Hayati Doğanay, “Toplu Konut İdaresi, konut üretim işine ara vermeden bu hızla devam etmelidir.” dedi. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Doğanay, Erzurum’un gecekondu ve konutlaşma serüveniyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Erzurum’un, 1955 ile 1960 yıllarında başlayan plansız gecekondulaşmanın, 1985 yılına kadar devam ettiğini ve bu süre zarfında içerisinde oturulan gecekondu sayısının 12 bine çıktığını vurgulayan Hayati Doğanay, “Bu soruna karşı kökten bir çözüm bulunamayışı, günümüzde binlerce gecekondu formatında konut stokunun oluşmasına neden olmuştur. Ve bu sorun, zaman geçtikçe çözümü zorlaşan bir hal almaktadır.” diye konuştu.
Erzurum’daki gecekondulaşma ve çarpık yapılaşmaya karşı yerel yönetimler tarafından kimi zaman çeşitli çözümler arandığına dikkati çeken Prof. Dr. Hayati Doğanay, bu çözüm arayışlarından en önemlisinin, bugün yüz binlerce insanın yaşadığı Yenişehir bölgesi olduğunu kaydetti. Doğanay, Yenişehir’in, 3 numaralı gecekondu önleme bölgesi olarak iskana açıldığını ve 12 bin konutluk bir semt olarak planlandığını hatırlatarak, 1978 yılında başlayan yapılaşma çalışmalarının, Hilalkent bölgesi de dahil olmak üzere halen daha devam ettiğini belirtti.
Bu yeni bölgelere gecekondularda oturan aileler değil, belirli geliri olan ailelerin yerleşmeye başladıklarına dikkati çeken Doğanay, devreye Toplu Konut İdaresi’nin girmesiyle birlikte, gelir seviyesi düşük ailelerin de artık konut sahibi olmaya başladıklarını dile getirdi. TOKİ tarafından Erzurum’da üretilen konut adedinin azımsanamayacak oranda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hayati Doğanay, “TOKİ eğer bu hızla devam ederse, önümüzdeki yıllarda Erzurum’da gecekonduda yaşayan aile kalmaz. Bu girişimlerin, Erzurum adına sevindirici olduğunu belirtmekte büyük faydalar var. Umuyoruz konut üretme faaliyetleri aksatılmaz, yerel yönetimler işbirliğiyle bu konuda önemli mesafeler kat edilir. Çünkü bölgenin merkezi durumundaki Erzurum, konutlaşmaya ve planlı yapılaşmaya şiddetle ihtiyaç duymaktadır.” şeklinde konuştu.