Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Türkiye’nin en büyük ‘gözlemevini’nin Erzurum’a kuracaklarını bildirdi. Hazırlanan projenin Devlet Planlama Teşkilatı’na sunulduğunu aktaran Prof. Dr. Koçak, “Bu projede gözlem evi sadece Türkiye’nin en büyüğü olmayıp, dünyanın da uzaya açılan 4’üncü önemli penceresi olacak” dedi.
Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden olan, yarım asrı aşan bir geçmişe sahip Atatürk Üniversitesi, 2010- 2011 öğretim yılına merhaba dedi. 18 fakülte, dört yılık 3 yüksekokul, 11 meslek yüksek okulu, 7 enstitü ve 17 araştırma merkezinde 40 bini örgün, 20 bini uzaktan eğitim olmak üzere toplam 60 bin öğrencisi bulunan Atatürk Üniversitesi, bilim dünyasına kattığı çalışmalara yenilerini ekliyor.
Bilimsel üretim noktasında onbinlerce dünya üniversitesi arasında ilk 500’e giren Atatürk Üniversitesi’nin hedefinin önce ilk 100 olduğunu kaydeden Prof. Dr. Koçak, üniversitenin bu konumuyla ‘Anadolu Kartalı’ ismini hakettiğini ifade etti. Üniversitedeki bilim insanlarının 2009’da SCI, SCI-Expanded ve SSCI kapsamına giren uluslararası bilimsel dergilerde 807 makalesinin yayımlandığını hatırlatan Prof. Dr. Koçak, bu sayı ile Atatürk Üniversitesi’nin Türkiye’deki yüzlerce devlet ve özel üniversite arasında 7’nci sırada yer aldığını dile getirdi.
Deniz seviyesinden 1850 metre yükseklikteki Erzurum’da gözlemevi kurmak için harekete geçtiklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak, “Türkiye’nin en büyük gözlemevini kurmayı planlıyoruz. Hazırlanan proje Devlet Planlama Teşkilatı’na sunuldu. Projenin onaylanması durumunda yapılacak gözlem evi sadece Türkiye’nin en büyüğü olmayıp dünyanın da uzaya açılan 4’üncü önemli penceresi olacak” dedi.
Devlet Planlama Teşkilatına sunulan bir diğer büyük çalışamanın ise ‘Yeşil Ev’ projesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Koçak, “Sıfır enerjili yaşam alanlarının oluşturulması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasına model olabilecek yeşil ev projesinde nanoteknolojik yöntemler kullanarak yeni nesil güneş pillerinin fabrikasyonunu hedefliyoruz” dedi.