Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) sözde ‘mahrem sorumlusu’ Ö.K., itirafçı olarak örgüte ait bildiklerini polis ve savcılık huzurunda anlattı.
Ankara 34'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve ‘siyasal ve askeri casusluk’ suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası alan Ö.K., örgütün mahrem yapılanmasında ayrıntılı bilgiler verdi.
Sanık Ö.K. hakkında verilen cezanın gerekçesinde Ö.K.’nın beyanlarında 17-25 Aralık kumpas operasyonları, MİT tırlarının durdurulması ve diğer başarısız girişimlerin örgüt içerisinde moral bozukluğuna ve motivasyon kaybına neden olduğu ifade edildi.
'2015 yılından itibaren darbe konuşulmaya başlandı'
Örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile yakın temasta bulunan ve iletişim halinde olan üst düzey örgüt mensuplarının 2015 yılından itibaren darbeyle alakalı konular konuşulduğu Ö.K.’nın itirafları arasında yer aldı. İtirafta ayrıca TSK içerisindeki yüksek rütbeli komutanların ne gerekirse yapacaklarını söylemesi de aktarıldı. Ö.K.’nin ifadelerinin yer aldığı gerekçeli kararda, örgüt kaybettiği güce yeniden kavuşmak ve örgüt mensuplarını kendilerine daha kuvvetli bir şekilde bağlamak için darbe girişimine karar verdiği ve bu karara karşı çıkan TSK’daki mahrem sorumluların da 2015 yılında görevlerine son verildiği vurgulandı.
‘Darbe girişimi öncesi örgüt mensuplarına dua edin çağrısı’
FETÖ’nün mahrem sorumluları tarafından darbe gecesi mesajlaşmaların da yer verildiği kararda, R.B. isimli mahrem sorumlusunun ifadesinde, darbe girişiminden bir hafta önce firar eden Bülent B.’nin ‘2048’ adlı programdan diğer mahrem sorumlularına darbeden kısa bir süre önce ’10 gün boyunca dua edelim’ çağrısı yaptığı ve bu çağrının da elebaşı Gülen’in mesajı olduğunu iddia ettiği belirtildi. Örgüt mensupları ilk başta bu mesajın ne anlama geldiğini anlamayıp, 15 Temmuz gecesi yaşananlardan sonra anladıkları da ifadelerde yer aldı.
‘Darbe girişiminin ardından mesajlaşmaya devam edildi’
Firari Bülent B.’nin mesajlarının deşifre edildiği kararda, darbeyi Adil Öksüz’ün yapıp yapmadığı sorusuna ise ‘Öyle olmasa Öksüz’ün Akıncı Üssü’nde ne işi olabilir’ ifadesinin olduğunun da altı çizildi. Ayrıca Bülent B.’nin darbe girişiminin başarısız olmasının ardından mahrem sorumlularla aynı program üzerinden görüşmelerin devam ettiği ve bir mesajda Pensilvanya’ya kaçan örgüt mensupları hakkında elebaşı Gülen’e bu kaçan mahrem sorumluların suçlu olduğunun söylenmesi üzerine Gülen’in kendisinin de gidecek başka bir yeri olmadığını söylediği de eklendi. Sonrasında Gülen’e gelen mahrem sorumlularının Cevdet Türkyolu tarafından oradan uzaklaştırıldığı da öğrenildi.