Muş’ta, çocuklarının PKK terör örgütü tarafından kandırılarak kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan ailelerin sayısı 26’ya yükseldi.
HDP İl Başkanlığı önünde nöbet tutan aileler, evlatlarına kavuşacağı günü bekliyor. Parti binası önüne gelen anneler, 37’nci haftada da oturma eylemine devam etti. Dondurucu soğuğa rağmen "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter, bırakın evlatlarımızı" ve "Artık yeter, yakamızdan düşün" yazılı dövizleri açan anneler, HDP ve PKK aleyhinde slogan atarak tepki gösterdi.
37 haftadır umutlu bekleyişlerini sürdüren 24 aileye bir destek de Kömür ve Altun ailelerinden geldi.
“ÇOCUKLARIMIZI PKK GÖTÜRDÜ, HDP GÖTÜRDÜ”
İnönü Üniversitesi’nde 4 yıllık Bilgisayar Mühendisliği okuduğu sırada kandırılarak dağa kaçırılan oğlu için eyleme katılan baba Halit Altun, “Çocuğumu üniversiteden kandırıp götürdüler. Onlardan çocuğumu istiyorum. Biran evvel çocuklarımızı göndersinler. Çocuklarımızı PKK götürdü, HDP götürdü. HDP’ye sesleniyorum buradan. Çocuklarımızı getirin getirin getirin. Bu karda kışta burada neredeyse donuyoruz, çocuklarımızı istiyoruz sizlerden. 7 yıldır çocuğumu görmedim. Çocuğumdan her hangi bir irtibata girmedim. Gitmediğim yer, gezmediğim yer kalmadı. Hedefime de ulaşamadım. Gittiğim yerlerde de çocuğumu benden sakladılar. Çocuğum sağ mıdır, ölü müdür halen bilmiyorum” dedi.
“DEVLET BABAMIZDIR, DEVLET HER ŞEYİMİZDİR”
Oğluna geri dönmesi için çağrıda bulunan baba Halit Altun, “Evin burada, yuvan burada, toprağımız burada, bağımız burada, bahçemiz burada, her şeyimiz burada, Türkiye’miz burada. O pis yerde senin ne işin var. Yuvan burada, annen burada, baban burada. Yeter bu acıyı çektik. Gel evine dön, sıcak yuvana dön. Orası bize göre değil. Gel devletimize sığın. Devlet hepimizin devletidir. Devlet babamızdır, devlet her şeyimizdir. Gel babana sığın. Eğer sana bir şey olursa bil ki baban sana yanlış konuşuyor. Oğlum son sınıf öğrencisiydi” ifadelerini kullandı.
“OĞLUM 14 YAŞINDA ÇOBANLIK YAPARKEN KAÇIRILDI”
2014 yılında kaçırılan 14 yaşındaki oğlu için eyleme yeni katılan anne Altun Kömür de, “oğlumu kaçırdılar ve nereye götürdüklerini bilmiyorum. Oğlumun gelmesini istiyorum. Köyde çobanlık yaparken kaçırıldı. Oğlum korkmasın geri dönsün” diye konuştu.
“OĞLUMU BULMAK İÇİN EVİMİ 90 BİN LİRAYA SATTIM”
Oğlunun 2014 yılında HDP tarafından kandırılarak dağa götürüldüğünü vurgulayan baba Mehmet Zeki Budak ise 7 yıldır oğlunu aradığını ifade etti. Gezmediği kapı, gitmediği kamp kalmadığını anlatan baba Budak, “Her tarafta kapılar yüzüme kapandı. Oğlumu aramak için evimi dahi 90 bin liraya sattım. Evim dahi elimden gitti. Şu anda evim yok. Oğlumu HDP’den istiyorum. HDP demek, PKK demek. Oğlumu bıraksınlar gelsin. Kendi çocukları 2 üniversite okumuş benin çocuğum aç susuz kim bilir esir kampında. Çocuklarımız esirler. Çocuklarımızın başlarında silah, arkalarında kamera tuvalete dahi gidemiyorlar. Onların çocukları mühendis, mimar, Avrupalarda yaşıyor ama benim oğlum kim bilir hangi delikte” dedi.
“BİRİ ÖLDÜĞÜ ZAMAN DİYORUM ACABA YUSUF MUDUR?”
Bir ölüm haberi duyduğu zaman ilk olarak oğlu Yusuf’un aklına geldiğini belirten Mehmet Zeki Budak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben de babayım, bende oğlumu istiyorum. Bir hafta içerisinde oğlumu benden çalıp götürdüler. Ben, HDP’li değilim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. 8 yıldır ölü müdür, sağ mıdır bilmiyorum. Oğlum nerede olursan ol gel devletine teslim ol. Devletimiz büyüktür. Cumhurbaşkanımız merhametlidir, İçişleri bakanımız merhametli bir insandır. Bu fırsatı bize vermişler. Allah hepsinden razı olsun. Onlara (terör örgütü PKK’ya) kölelik yapmayın. Çünkü onlar Amerikan uşağıdır, onlar Fransız uşağıdır. Onların ne dini, ne imanı, ne ırkı, ne de inancı var.”
Eylemde bir anda fenalaşarak yere yığılan anne Atik Kılıç, polis ve ailelerin yardımıyla bir süre sonra kendine getirildi.