TÜİK 2019 Nüfus Günü verilerini paylaştı. İllere göre toplam doğurganlık hızı, 2014-2019 verilerine göre, Erzurum’da 2014 yılında 2.60 çocuk olan doğurganlık hızı 2019 yılında 2.15 çocuğa geriledi. İlde doğurganlık hızının en yüksek olduğu dönem 2014 yılı olarak kaydedildi.
ERZURUM 2014 – 2019
Erzurum doğurganlık hızı bakımından Doğu Anadolu Bölgesi illeri içinde 9’uncu sırayı aldı. TÜİK verilerine göre Erzurum’da doğurganlık hızı 2014 yılında 2.60 çocuk, 2015 yılında 2.52 çocuk, 2016 yılında 2.45 çocuk, 2017 yılında 2.41 çocuk, 2018 yılında 2.24 çocuk, 2019 yılında ise 2.15 çocuk olarak kaydedildi.
BÖLGE İLLERİ VE ERZURUM
Doğu Anadolu Bölgesinde doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3.16 çocuk ile Ağrı oldu. Doğurganlık hızı Muş’ta 3.15, Bitlis’te 2.88, Van’da 2.84, Iğdır’da 2.55, Hakkari’de 2.32, Bingöl’de 2.26, Kars’ta 2.24, Erzurum’da 2.15, Ardahan’da 1.87, Malatya’da 1.80, Elazığ’da 1.78, Bayburt’ta 1.70, Tunceli’de 1.69, Erzincan’da 1.64 çocuk olarak bildirildi.
ERZURUM YAŞA ÖZEL DOĞURGANLIK HIZI
İllere göre yaşa özel doğurganlık hızı, 2019 verilerinde Erzurum’da yaş gruplarına göre doğurganlık hızı 15 -19 yaşlarında binde 20; 20 -24 yaş grubunda binde 83, 25 – 29 yaş grubunda binde 138, 30 – 34 yaş grubunda binde 112, 35 – 39 yaş grubunda binde 60, 40 – 44 yaş grubunda binde 16, 45 -49 yaş grubunda ise binde 1 olarak aktarıldı.
2009-2019 ERZURUM VERİLERİ
İllere göre annenin ortalama yaşı, 2009-2019 verilerine göre, Erzurum’da 2009 yılında 27.1 olan anne ortalama yaşı 2019 yılında 28.5 yaşa yükseldi. Erzurum’da anne ortalama yaşı 2010’da 27.2, 2011’de 27.4, 2012’de 27.7, 2013 yılında 28.0, 2014’te 28.0, 2015’te 28.2, 2016’da 28.2, 2017’de 28.3, 2018’de 28.6, 2019’da ise 28.5 oldu.
16 -17 YAŞ GRUBU VE ERZURUM
İllere göre 16-17 yaş grubunda evlenen kız çocuklarının sayısı ve oranı, 2019 verilerine göre Erzurum’da 4 bin 758 evlilik gerçekleşti. Erzurum’da 16-17 yaş grubunda evlenen kız çocuk sayısı 263, bu yaş grubu evliliğin, toplam içindeki payı ise yüzde 5.5 olarak bildirildi. Doğu Anadolu Bölgesi illerinde bu yaş grubunda evlilik sayısının en yüksek oranı gösterdiği il Ağrı oldu.
DÜNYA NÜFUS GÜNÜ VERİLERİ AÇIKLANDI
Toplam doğurganlık hızı 2019'da 1,88 çocuk oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı Dünya Nüfus Günü verilerini açıkladı. Buna göre; toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2019 yılında 1,88 çocuk olarak gerçekleşti. Diğer bir ifadeyle, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2019 yılında 1,88 oldu. Bu durum doğurganlığın, nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldığını gösterdi. Toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade ediyor.
ŞANLIURFA İLK SIRADA
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3,89 çocuk ile Şanlıurfa oldu
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2019 yılında 3,89 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3,37 çocuk ile Şırnak, 3,16 çocuk ile Ağrı ve 3,15 çocuk ile Muş izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1,33 çocuk ile Gümüşhane oldu. Bu ili 1,34 çocuk ile Kütahya ve Edirne takip etti.
AB ORTALAMASI
Toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri ortalaması 1,56 çocuk oldu
Türkiye'nin toplam doğurganlık hızının AB üyesi 28 ülkenin toplam doğurganlık hızlarından daha yüksek olduğu görüldü. AB üyesi 28 ülkenin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, 2018 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip olan ülkenin 1,88 çocuk ile Fransa olduğu, en düşük toplam doğurganlık hızına sahip olan ülkenin ise 1,23 çocuk ile Malta olduğu görüldü.
YAŞA ÖZEL DOĞURGANLIK HIZI
Yaşa özel doğurganlık hızının en yüksek olduğu yaş grubu 25-29 oldu
Yaş grubuna göre doğurganlık hızı incelendiğinde, 2001 yılında en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı binde 144 ile 20-24 yaş grubunda iken 2019 yılında binde 122 ile 25-29 yaş grubunda görüldü. Bu durum, doğurganlığın kadının daha ileri yaşlarında gerçekleştiğini gösterdi.
ADÖLESAN DOĞURGANLIK HIZI DÜŞTÜ
Adölesan doğurganlık hızı, 2001 yılında binde 49 iken 2019 yılında binde 17'ye düştü. Diğer bir ifadeyle, 2019 yılında 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 17 doğum düştü. Adölesan doğurganlık hızı, 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade ediyor. Yaşı çok genç olan annelerden doğan bebeklerin daha yüksek derecede hastalık ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalmalarından dolayı adölesan doğurganlık konusu anne ve bebek sağlığının korunması bakımından oldukça önem taşıyor.
ADÖLESAN DOĞURGANLIK HIZININ AB ÜYE ÜLKELERİ ORTALAMASI BİNDE 9 OLDU
AB üyesi 28 ülkenin adölesan doğurganlık hızları incelendiğinde, 2018 yılında en yüksek adölesan doğurganlık hızının olduğu ülke binde 39 ile Bulgaristan, en düşük adölesan doğurganlık hızının olduğu ülke ise binde 2 ile Danimarka oldu. Adölesan doğurganlık hızı 2018 yılında binde 19 olan Türkiye, AB üyesi 11 ülke ile beraber AB ortalamasının üzerinde yer aldı.
ORTALAMA YAŞ
Doğum yapan annelerin ortalama yaşı 28,9 oldu
Doğumlarını 2001 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı 26,7 iken 2019 yılında 28,9 oldu. Diğer yandan ilk doğumunu 2019 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı ise 26,4 oldu.
ANNE ÖLÜM ORANI YÜZ BİNDE 13,6'YA GERİLEDİ
Türkiye'de 2010 yılında 16,7 olan anne ölüm oranının yıllar içinde azalma eğilimi göstererek 2018 yılında 13,6'ya gerilediği görüldü. Anne ölüm oranı, bir yıl içerisinde gerçekleşen yüz bin canlı doğum başına anne ölümlerinin sayısı olarak tanımlanıyor. Anne ölümü, gebeliğin başlangıcından doğum sonrası 42. günü kapsayacak şekilde; kaza ve tesadüfi sebeplerden kaynaklanmayan, gebelik veya gebeliğin yönetiminden kaynaklı olarak veya gebeliğin ağırlaştırdığı herhangi bir sebeple kadının ölmesidir.
ÜLKELER
Dünyada anne ölüm oranı en yüksek olan ülke Güney Sudan oldu
Anne ölüm oranı dünya ortalamasının 2017 yılında yüz binde 211 olduğu görüldü. Anne ölüm oranı ülkelere göre incelendiğinde, yüz binde bin 150 ile Güney Sudan ilk sırada yer aldı. Güney Sudan'ı yüz binde bin 140 ile Çad ve yüz binde bin 120 ile Sierra Leone izledi. Anne ölüm oranının en düşük olduğu dört ülke ise yüz binde 2 ile Belarus, İtalya, Norveç ve Polonya oldu. Türkiye'de ise anne ölüm oranının 2017 yılında yüz binde yaklaşık 15 olduğu görüldü.
BEBEK ÖLÜM HIZI BİNDE 9,1 OLDU
Bebek ölüm sayısı, 2018 yılında 11 bin 598 iken 2019 yılında 10 bin 770 oldu. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm sayısını ifade eden bebek ölüm hızı, 2018 yılında binde 9,3 iken 2019 yılında binde 9,1 oldu. Diğer bir ifade ile 2019 yılında bin canlı doğum başına 9,1 bebek ölümü gerçekleşti. Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme ihtimali ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2018 yılında binde 11,3 iken 2019 yılında binde 11,2 oldu.
RESMİ KIZ ÇOCUK EVLİLİKLERİ AZALDI
Evlenme istatistiklerine göre; 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2009 yılında yüzde 8,1 iken bu oran 2019 yılında yüzde 3,1'e düştü.
KADINLARDA ORTALAMA İLK EVLENME YAŞI YÜKSELDİ
Kadınlarda 2015 yılında 24,4 olan ortalama ilk evlenme yaşı 2019 yılında 25'e yükseldi. İlk evlilik yaşının doğumlar üzerinde önemli bir etkisi olup daha erken yaşlarda evlenen kadınların ortalama olarak daha fazla çocuk sahibi olma potansiyeli bulunmakta, bu da genellikle yaşam boyunca daha fazla sayıda doğuma yol açabiliyor.
EVLİLİK YAŞLARI
Yaş grubu 20-24 olan evli kadınların yüzde 5,1'i 18 yaşından önce evlendi
Birleşmiş Milletler İstatistik Komisyonu tarafından 2013 yılında kabul edilen ‘Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri 52 Minimum Gösterge Seti’nde yer alan göstergelerden biri olan ‘20-24 yaş grubunda olup 18 yaşından önce evlenen kadınların oranı’ Türkiye'de 2010 yılında yüzde 8,2 iken 2019 yılında bu oran yüzde 5,1 oldu.
Yönetici pozisyonundaki kadın oranı yüzde 17,5 oldu
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında yüzde 14,4 iken 2019 yılında bu oran yüzde 17,5'e yükseldi.
2020’NİN TEMASI
Bu yılın teması, kadınların ve kız çocuklarının sağlıklarının ve haklarının korunması oldu
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından, 1989 yılında dünya nüfusunun 5 milyar insana ulaştığı tarih olan ‘11 Temmuz 1987’ tarihi ‘Dünya Nüfus Günü’ olarak kabul edilmiştir. Bu özel günde Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından her yıl nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenmekte ve bu temaya ilişkin farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
UNFPA, son yüzyılın en büyük küresel sağlık sorunu olan COVID-19 salgınının dünyadaki tüm insanları, özellikle de ‘kırılgan nüfus’ olarak tanımlanan grupların sağlığını tehdit ettiğine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini şiddetlendirmekte olduğuna dikkat çekmektedir. UNFPA, salgının üreme sağlığını, haklarını ve üreme sağlığı hizmetlerine kesintisiz erişimi olumsuz etkilediğini belirterek, daha fazla sayıda kadın ve kız çocuğunun ailelerini planlama ve sağlıklarını koruma yeteneğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduklarını ifade etmektedir.
Bu doğrultuda UNFPA tarafından 2020 yılı Dünya Nüfus Günü teması olarak ‘COVID-19'u frenlemek: Şimdi kadınların ve kız çocuklarının sağlıkları ve hakları nasıl korunabilir?’ temasının vurgulanmasına karar verilmiştir. Bu konuda atılabilecek ilk ve en önemli adım söz konusu grupların mevcut durumlarına yönelik en güncel temel istatistiklere sahip olabilmektir. Haber bülteninde bu amaçla doğum, evlenme ve toplumsal cinsiyet istatistikleri konusunda temel bilgiler sunuluyor.