Osmanlı Devleti döneminde ağır kış koşulları nedeniyle vergiden muaf tutulan tek şehir olarak bilinen Erzurum'un, günümüzde ise teşviklerinden en az yararlanan iller arasında yer aldığı bildirildi.
Atatürk Üniversitesi Erzurum Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Faruk Çatal, yaptığı açıklamada, tarihsel süreç içerisinde Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze kadar dönemin şartlarına uygun olarak iş dünyasına çeşitli teşvikler verildiğini söyledi.
Teşvik uygulamalarının, ekonomik istikrar ve büyüme gibi ekonomik amaçlar yanında bölgesel dengesizlikler, göç ve sosyal barışın sağlanması gibi sosyal amaçlara da hizmet ettiğini ifade eden Çatal, şunları kaydetti: 'Osmanlı tarihine baktığımızda, vergi teşvikleri veya vergi muafiyeti ile ilgili olarak karşımıza çok enteresan bir ferman çıkıyor. Bu ferman, Erzurum'da Kanuni Sultan Süleyman devrinde, Erzurum beylerbeyi olan Lala Abdülhakim Mustafa Paşa tarafından 1563'te yaptırılan Lalapaşa Cami'nin girişinde kitabe asılı bulunmaktadır. Bu kitabe, Osmanlı padişahlarından 4. Mehmet tarafından yazdırılmıştır. Bu kitabede, Padişah, Erzurum'da bazı vergilerin kaldırıldığını bildiriyor.'
Çatal, Osmanlı Padişahı 4. Mehmet'in söz konusu fermanı, Erzurum'a ziyaretinde, bölgedeki sosyal ve ekonomik hayatı inceledikten sonra ortaya koyduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: 'Fermanın metni incelendiğinde sağlanan vergi muafiyetlerinin belli bir bölge için tanındığı ve burada elde edilen tarım ürünleri ile hayvanlar üzerinden alınan vergilerden muafiyet sağladığı görülmektedir. 'Osmanlı döneminde Erzurum için neden böyle bir özel muafiyet uygulaması yapılmıştır, bu ilin özelliği nedir' diye bakıldığında kanaatimizce iklim şartlarının çok zorlu olması, yaklaşık sekiz ay kış mevsiminin hakim olması ve merkeze uzaklığı nedeniyle bu özel uygulamaya tabi tutulduğunu düşünüyoruz.'
Fermanın bir başka özelliğinin de sağlanan vergi muafiyetinin geçici bir süre için değil kalıcı olmak şartıyla sağlandığını vurgulayan Çatal, vergi muafiyetinin kalıcı olduğunun kitabedeki, 'Bundan sonra adı geçen eyalete vali olanlardan diğer hekimlerden her kim bu yazılan vergilerden birini alır ve isterse Allah ve Resulünün laneti üzerine olsun' şeklinde yazılı ifadeden anlaşıldığını kaydetti.
Osmanlı'dan sonra da çeşitli teşvik uygulamalarının olduğunu anlatan Çatal, Türkiye'deki mevcut teşvik sisteminin bölgesel kalkınma amacına yönelik olarak yapılandırıldığını ifade etti. Yatırım teşvik belgelerin bölgesel dağılımının, bölgelerin gelişmişlik düzeylerine uygun bir gelişme gösterdiğine dikkati çeken Çatal, teşviklerden gelişmiş bölgelerin daha fazla pay alırken, diğer bölgelerin payının ise düşük kaldığını söyledi.
Teşvikten yararlanan il sayısının sürekli artırıldığını dile getiren Çatal, uygulanan politikaların da tam olarak başarıya ulaşamadığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ne gariptir ki, geçmişte mevsim şartlarının çok zor olması ve merkeze uzaklığı nedeniyle kalıcı olarak vergi muafiyeti sağlanan Erzurum, bugün devlet teşviklerinden en az yararlanan illerimiz arasında yer alıyor. İklimi değişmedi yine aynı ama ilin devlet teşviklerinden yeterince yararlanamaması nedeniyle bu bölgenin gelişmiş bölgelerle arasındaki gelişmişlik farkı giderek açılıyor.'
Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, yatırım teşvik belgelerinin bölgesel dağılımının bölgelerin gelişmişlik düzeylerine uygun bir gelişme gösterdiğine işaret eden Çatal, şöyle dedi: 'Yani gelişmiş bölgeler daha fazla pay alırken geri kalmış bölgelerin payı düşük kalmıştır. 2009 yılında, Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir, Kocaeli gibi gelişmiş illerin içinde yer aldığı 1. bölge, teşviklerden en fazla yararlanan bölge olmuştur. Ağır iklim koşulları devam ediyor. Erzurum yine aynı il ama bugün devlet teşviklerinden Bursa, İzmir, Kocaeli gibi gelişmiş iller kadar yararlanamıyor. 1. Bölge için geçen yıl 884 yatırım teşvik belgesi verilerek 8 milyon 791 bin 312 TL'lik yatırım gerçekleştirilirken, Erzurum'un da yer aldığı 4. bölgede ise 436 yatırım teşvik belgesi verilerek 2 milyon 889 bin 446 TL'lik yatırım gerçekleştirilmiştir.'
Teşvik kapsamına alınacak bölgelerin seçiminin herkes tarafından kabul edilebilir objektif kriterlere dayanması gerektiğini kaydeden Çatal, sözlerini şöyle tamamladı:
'Bölgesel kalkınmışlık farklılıklarının giderilmesinde önem arz ettiğini düşündüğümüz vergi teşviklerinin dün olduğu gibi bugün de uygulanmaya devam edilmelidir. Teşvik kapsamına alınacak bölgeler objektif kriterlerle belirlenmeli, kapsamı geniş tutulmamalıdır. Erzurum için özellikle bu bölgenin iklimi ve bu kadar yüksek rakımda olmasına rağmen sahip olduğu nüfus yoğunluğu dikkate alınarak teşvikler geliştirilmeli.'