Nüfus sayım sonuçlarını sosyolojik açıdan değerlendiren Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yıldız Akpolat, Erzurum’un Türkiye’nin nüfus eğilimlerini yansıtan bir şehir olduğunun altını çizdi.
ASKER BİR MİLLET OLUŞUMUZUN GÖSTERGESİ
“Biz erkek bir milletiz erkek nüfusumuz kadın nüfusumuza oranla her zaman daha fazla oluyor. Yüzde 50 erkek yüzde 49 kadın nüfusu şeklinde devam ediyor nüfus oranımız.” diyen Prof. Dr. Akpolat, “Alan çalışmasını nerede yaparsanız yapın, ister Erzurum, ister İstanbul ya da herhangi bir köy bu oran değişmez. Hep yüzde 50 ye yüzde 49 şeklinde olur. Asker bir millet oluşumuzun da bir göstergesi aslında.” dedi
ŞEHİRLİ NÜFUSU, BU ORANDA DEĞİL
Köylerin mahalle oluşu sebebiyle Erzurum’un yüzde 92 gibi bir oranda şehirli nüfusa sahip bir görüntüsü verdiğini dile getiren Prof. Dr. Akpolat, “Köyler mahalle olup ilçelere bağlandığı için şehirli bir nüfus gibi görünüyoruz. Kaba rakamlara bakıldığında sanki %92 gibi bir şehirli nüfus görünse de, bu oranda bir şehirli nüfusa sahip değiliz. Köylerin ilçe merkezine bağlı mahalleler statüsüne gelmesiyle alakalı bu durum tabii. Modernleşme sürecinde olunduğuna dair bir göstergedir bu aslında.” diye konuştu
Ülke genelinde nüfus artış hızında bir önceki döneme göre değişimin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Akpolat “Biz sadece idari düzeyde yapılan değişikliği görüyoruz aslında. Gerçekliği tam anlamıyla temsil etmiyor. Geçmiş yıllara göre Nüfus artış hızımızda bir değişim olmamış biz böyle artıyoruz. 2015 de binde 14.4, 2016 da da binde 13.5 artış olmuş. Yani nüfus artış hızımızda bir önceki döneme göre değişim olmuş diyemeyiz.” dedi
Nüfusun stabil kalmasının sebeplerini de açıklayan Prof. Dr. Akpolat, “Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Eğitim noktasında; anneler daha eğitimli. Bunun için de daha fazla emek piyasasında yer alabiliyorlar. Bunun sebebiyle de daha az doğuruyor anneler. Çalıştıkları için daha az doğum oluyor ve nüfus artış hızımız da farklılık gözlenmiyor. Doğurganlık oranı sabit seviyede devam ediyor, Annelerin çalışma hayatına girmesiyle birlikte. Tabii bunlarla birlikte boşanmalar da hızla artıyor. Daha kısa süre evli kalındığı için çocuk sayıları da bu durumdan etkileniyor. Belki de hiç çocuk sahibi olmuyor bile evli kaldığı süre içinde. Bu yüzden de artmıyor doğurganlık sabit kalıyor.” Şeklinde konuştu
ERZURUM, TÜRKİYE’NİN NÜFUS EĞİLİMLERİNİ YANSITAN ŞEHİR
Erzurum’un aslında Türkiye’nin nüfus eğilimlerini yansıtan bir şehir olduğunun altını çizen Prof. Dr. Akpolat, “Nüfus piramidine baktığımızda 15-19 yaş aralığı ve 35-39 yaş aralığımız fazla. Bu da demek oluyor ki, biz genç ve orta yaşlı bir nüfusa sahibiz. Artık daha çok çalışan bir nüfusumuz var. 15-64 yaş grubu bizim çalışan grubumuzdur özellikle. Bu nüfus oranındaki artış işsizliğe de eklenen bir nüfus artışı gibi düşünülebilir. Türkiye’nin nüfus yoğunluğu artıyor. Genellikle nüfus şehirlerde yoğunlaştığı için bir artış görünüyor. Türkiye genelinde 100 olan bu yoğunluk, Erzurum’da 30 civarıdır. Çünkü Erzurum’un nüfusu düşüktür. Erzurum’un il sınırları içinde kalan toprak parçasına düşen insan sayısı az ve biraz daha tenha nüfuslu bir şehirdir Erzurum.” dedi
‘ERZURUM’DA ÜÇTE BİR ORANINDAKİ NÜFUS SÜREKLİ HAREKETLİDİR’
Erzurum’un nüfusunun üçte birinin sürekli hareket halinde olduğunu belirten Prof. Dr. Akpolat, “Erzurum’da genellikle şöyle bir eğilim vardır. Üçte bir nüfusu stabil değildir. Erzurum’un doğusundan gelir, ya da merkezi düşündüğümüzde ilçelerden gelir, ya da Erzurum’un doğu illerinden gelip merkeze, daha sonra batıya doğru gider. Üçte bir oranındaki nüfus sürekli hareketlidir. Bu hareketli nüfus yapısı Erzurum’da iş piyasasının dar olduğu anlamına da gelebilir.” Sözleriyle Erzurum ve ülke nüfusu üzerine tespitlerini paylaştı.