TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Ermenistan, sivillere saldırarak savaş suçu işlediği gibi ayrıca Azerbaycan dışında başka ülkeleri de çatışmaya çekmek suretiyle savaşın alanını genişletmeye çalışıyor. Ermenistan Yukarı Karabağ meselesini bir bölgesel krize dönüştürmek için de gayret ediyor” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin kuruluşunun 118. yıldönümü nedeniyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nce düzenlenen Fahri Doktora Tevdi ve 2020-2021 Akademik Yılı Açılışı törenine katıldı. Törene Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ile öğretim üyeleri ve öğrenciler de katıldı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop yaptığı konuşmada, “Yeni eğitim-öğretim yılının, siz hocalarımıza, kıymetli öğrencilerimize, milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Öğrenmeyi ve öğretmeyi şiar edinmiş, bilinçli, fedakâr ve önce insan, önce hayat” şiarını edinmiş sağlıkçılar yetişmesi için özveriyle emek veren hocalarımıza, salgın günlerinde azimle sürekli öğrenen ve öğrendiklerini tecrübe ederek hazmeden sevgili öğrencilerimize başarılı bir öğretim yılı temenni ediyorum. Ben de şerefli hocalık sıfatını taşımakla daima iftihar eden bir arkadaşınız olarak, siz değerli hocalarımızın verdiği emeğin yüceliğine tüm kalbimle inanıyorum. Bugün aslında biri diğerini daha da anlamlı kılan iki günü bir arada idrak etmekteyiz. Bu mühim günde, malum salgın şartları sebebiyle yan yana olamasak da, bu güne verdiğimiz ortak kıymet sayesinde kurduğumuz gönül bağı ve uzaktan erişim imkânları ile yine de bir aradayız. Maziden atiye güçlenerek gelen ve daha da güçlenerek devam edeceğine gönülden inandığım bu seçkin eğitim kurumunun 118. kuruluş yıldönümünü tebrik ediyorum. Yeni eğitim-öğretim yılının milletimize, ülkemize ve hizmet verdiğiniz tüm coğrafyalardaki insanlara hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bu vesileyle, kıymetli rektör Prof. Dr. Sayın Cevdet Erdöl olmak üzere, Üniversite Senatosunun değerli üyelerine şahsıma tevdi edilen fahri doktora unvanı için şükranlarımı sunuyorum. Salgın sürecinin bütün sıkıntılarını geride bırakacağımız ve yüz yüze aynı ortamı paylaşacağımız günlerin bir an evvel gelmesini Cenabı Hak’tan niyaz ediyorum” ifadelerine yer verdi.
“TÜRKİYE’NİN AZERBAYCAN’A DESTEĞİNİN EN ÖNEMLİ SEBEBİ BİZİM KARDEŞLİĞİMİZDİR”
Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek hakkında konuşan Şentop, “Yaklaşık 10 gün kadar önce Azerbaycan ziyaretindeydim. TBMM’den heyet ile oradaydık. Birçok yerde Türkiye Cumhuriyeti olarak başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm yetkililer Azerbaycan’a desteğimizi açık bir şekilde ifade ettik. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Azerbaycan’a desteğinin en önemli sebebi bizim kardeşliğimizdir. Biz tek millet iki devlet anlayışıyla, bunu sadece slogan olarak görmeden bir beraberlik içerisindeyiz. Gence’de sivillerin ve sivil mekanların doğrudan hedef alınarak bombalandığını görüyoruz. Bunun dışında birçok Azerbaycan bölgesi doğrudan hedef alınarak bombalandı. Ermenistan, sivillere saldırarak savaş suçu işlediği gibi ayrıca Azerbaycan dışında başka ülkeleri de çatışmaya çekmek suretiyle savaşın alanını genişletmeye çalışıyor. Ermenistan Yukarı Karabağ meselesini bir bölgesel krize dönüştürmek içinde gayret ediyor. Türkiye bu bakımdan da Azerbaycan’ın yanındadır. Türkiye, bir bölgesel kriz haline gelecek sorunu büyümeden çözülmesi için Azerbaycan’a desteğini ifade ediyor” dedi.
SAĞLIK
Mustafa Şentop konuşmasının devamında, “Kadınlarımızın 1843’te ebelik eğitimi aldığını ve sağlık alanında varlıklarını gösterdiklerini görüyoruz. Çatısı altında bulunduğumuz bu güzide eğitim kurumu Türkiye Cumhuriyetinin ilk kadın doktorlarını da yetiştirmiştir. 1922 senesinde Haydarpaşa Tıbbiyesine yedi kız öğrenci alınmış ve 1927 yılında bu öğrenciler diplomalarını alarak mezun olmuşlardır. İlk kadın hekimlerimizin yetiştirilmesi bakımından da Sağlık Bilimleri Üniversitemizin mazisinde önemli bir miras mevcuttur.
Bugün tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik ve sağlık bilimleri alanlarında 13 fakülte; 5 enstitü; 5 meslek yüksek okulu ve 2 bin 317 akademik personel, 18 bin 154 öğrencisiyle hem yurt içinde hem yurtdışında geçmişi ihya, geleceği inşa ediyorsunuz. Bu yıl kurulan ve eğitime başlayan Somali Mogadişu Recep Tayyip Erdoğan Sağlık Bilimleri Fakültesi, Adana, Bursa, Erzurum, İzmir ve Trabzon Tıp Fakültelerinin de camianız ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
“BİLİMSEL VE AKILCI TEDBİRLER ALMALIYIZ”
Korona virüs süreci hakkında konuşan TBMM Başkanı Şentop, “Bütün dünyayı saran salgın hastalığın menfi etkileri ve yakın zamanda İzmir’de meydana gelen elim deprem hadisesi göstermiştir ki hayatın idamesi için bilimsel ve akılcı tedbirler almalıyız, bu konuda yetişmiş nitelikli insan gücüne sahip olmalıyız.Cenabı Hakk’ın eşrefi mahlûkat olarak yarattığı insana bahşedilen hayatı korumak için devlet olarak gerekli tedbirleri almalıyız. Bu, devlet geleneğimizin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturunun bize yüklediği en önemli görevdir.Bütün dünya ülkeleriyle birlikte bizim de içinden geçtiğimiz salgın günleri aslında “sağlıkla imtihan” günlerine dönmüş vaziyettedir.Korona salgını, hangi devletlerin insanı hayatın merkezine aldığını göstermesi açısından bir turnusol kâğıdı işlevi görmüş, ülkemiz hem devlet olarak hem de sağlık kurumları olarak bu imtihanda başarılı olan ülkelerin başında gelmektedir. Salgının meydana getirdiği menfi dalga neticesinde bazı ülkelerde marketlerin yağmalanmasına, maske ve ilaç savaşlarına şahit olduk ve hatta kendini insan hakları ve demokrasinin yegâne merkezi olarak gören ülkelerin tüm insani ve ahlaki değerleri ayaklar altına alarak başka ülkelerin parasını ödeyip satın aldıkları tıbbi malzemelerine zorla el koyduğunu gördük.
Bu salgının ortaya çıkardığı belki de en önemli gerçek, Batılı insan ve ahlak söylemlerinin göz boyayan paradigmasının büyük zaaflarını bir kez daha acı bir şekilde ortaya koyması, büyük medeniyetimizin insanı ve hayatı merkeze alan anlayışının bir kez daha sahiciliğini ve gücünü ispatlamış olmasıdır.
Türkiye, dünyanın içine düştüğü bu zor günlerde, 150’ye yakın ülkeye dostluk elini uzatarak yaptığı yardımlarla bir kez daha dayanışmaya ve barışa olan inancını, mağdurların ve mazlumların yanında olduğunu göstermiştir. Batı Avrupa, 15. yüzyıldan itibaren, coğrafi keşiflerle birlikte sömürgeciliği esas alan yeni ekonomik ve siyasi bir düzen kurma yolunda ilerlerken, ilim ve fikir dünyasında da sömürgeci bir mantalite ile önemli adımlar atmıştır. Bu yaklaşımın temel unsurlarından biri de, insanlık tarihinin akışı içinde farklı coğrafyalarda, farklı kültür ve medeniyetlerde birbirlerine aktarılarak gelen ilim ve fikir mirasını tekellerine alma yaklaşımıdır” dedi.
Ayrıca düzenlenen tören ile Şentop’a sağlık hukuku alanında fahri doktora unvanı verildi.