Eğitim mi, süt reklamı mı?

2001 yılından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliği ile Türkiye’nin dört bir yanında halkı sağlıklı süt tüketimi konusunda bilinçlendirmek için yola çıkan Tetra Pak Türkiye, Erzurumlularla buluştu. Seminer öncesi ilçelerden programa gelen katılımcı bayanlara süt ikramında bulunuldu. Bayanlar süt alabilmek için stant önünde büyük bir yoğunluk oluşturdu.

 “Sağlık için Sağlıklı Süt İçin” sloganıyla yola çıkan platformun bu yılki sekizinci durağı Erzurum oldu. Kayıt dışı ve insan sağlığına zararlı açık süt konusunda halkı bilinçlendirmek amacıyla dünyanın önde gelen gıda işleme ve paketleme çözümleri şirketi Tetra Pak tarafından yürütülen “Sağlık İçin Sağlıklı Süt İçin” kampanyası, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerle başladı.

2 ay boyunca Erzurum halkına açık süt tüketmenin oluşturabileceği riskler ve sağlıklı bir gelecek için sağlıklı süt tüketilmesi gerekliliği çeşitli aktivitelerle anlatılacak. İlçelerdeki Halk Eğitim Merkezi kursiyerlerine eğitici video gösterimleri gerçekleştirilmesinin yanı sıra, açık sütün zararları konusunda eğitimler verilecek.

Halk eğitim merkezlerinde verilen seminerlerin yanı sıra il genelinde raket, billboard, banner, afiş, broşür ile duyurular yapılacak. “Sağlık için, Sağlıklı Süt için” kampanyası kapsamında Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi’nde, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler bir eğitim semineri düzenledi.

Seminer öncesi bir konuşma yapan Tetra Pak Türkiye Süt Kategorisi Pazarlama Uzmanı Nevra Özbakım, sütün insan sağlığı açısından son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, bu kadar önemli bir besin maddesinin işlenmesi ve paketlenmesinin şirket olarak kendilerine ticari bir kuruluştan çok daha fazla bir sorumluluk yüklediğini söyledi.

Sağlığı tehdit eden açık süt tüketiminin önlenmesi ve toplumun bu yönde bilinç kazanması amacıyla 2001 yılından bu yana 60 ilde yaklaşık 6 milyon kişiye bu seminerlerle bilgi aktardıklarını belirten Özbakım, bu kapsamda Erzurum’da bulunmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.

Seminerde sunum yapan Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler, günde 2 bardak süt içen çocukların günlük vitamin ve mineral gereksinimlerinin büyük bir kısmını karşılayabildiklerini ve osteoporoz da içinde olmak üzere birçok hastalığı önleyebilmek için, hayatın her döneminde süt içmek gerektiğini vurguladı. Besler, ''Çocukluk ve ergenlikte süt içmek büyüme gelişmeye katkı sağlar, diş ve kemikleri güçlendirir, enerji ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. Sütün içerisindeki yağ bileşenleri küçük yaş grubu çocukların zekâ ve entelektüel kapasitelerinin artmasına katkı sağlar. Günde 2,5 su bardağı ve daha fazla süt tüketen çocukların, daha az tüketenlere göre, 3 yıl sonunda 2-3 santimetre daha uzun oldukları gözlenmiştir'' dedi.

Seminerde sunum yapan uzmanlardan biri de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Ünal. Süt içmenin önemi kadar sağlıklı süt tüketmek gerektiği konusunda seminere katılanları aydınlatan Prof. Dr. Serhat Ünal, sütün çok sağlıklı bir gıda olmasına rağmen uygun koşullarda saklanmadığı zaman mikroorganizmalara (çok küçük canlılara) açık bir hale geldiğini belirtti. Ünal, bu mikroorganizmaların da pek çok enfeksiyon hastalığına yol açtığının altını çizdi.

Prof. Dr. Serhat Ünal bu konuda, farklı zamanlarda Türkiye’nin farklı kentlerinde açık sütle ilgili pek çok araştırma yapıldığını belirterek, sonuçların sağlık açısından son derece vahim denecek tablolar içerdiğini söyledi.

Son olarak Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan Ankara Piyasasında Satılan, İşlem Görmüş (UHT ve Pastörize) ve Görmemiş (Sokak) Sütlerin Makro-Besin Değeri ve Mikrobiyolojik Açıdan Değerlendirilmesi araştırmasının sonuçlarını aktaran Ünal, bu araştırma kapsamında 150 farklı noktadan alınan sokak sütünün değerlendirildiğini söyledi. Bu araştırma sonuçlarına göre, uluslararası standartlarda 1 mililitre sütte kabul edilebilir bakteri miktarı 500 iken, incelenen açık süt örneklerinde bu sayının 100 bine kadar yükseldiği ortaya çıktı. Yine aynı araştırma sonuçları açıkta satılan pek çok süt örneğinde, süte yüksek oranda nişasta ve su karıştırıldığını da ortaya çıkardı.

Prof. Dr. Serhat Ünal, sokaktan alınan sütü mikroplardan arındırmak için, 90 ila 95 derecede 10-15 dakika kaynatmanın mikropların tamamını öldürmeyebileceğine dikkat çekti. Öte yandan sütün kaynatılınca içindeki besin değerlerini önemli oranda kaybedeceğine, bir özelliği olmayan beyaz bir sıvı haline geleceğine vurguladı.

Sağlıklı beslenme için UHT işleminden geçmiş, uygun koşullarda saklanan sütlerin tüketilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Serhat Ünal, uzun ömürlü sütlerde hiçbir katkı maddesinin olmadığına dikkat çekerek, bu sütlerin besin değerini ve tazeliğini aylarca koruduğunun altını çizdi.