Bahçeli, ‘ Hayrın da şerrin de Allah’tan geldiğine inanan bir milletin virüse boyun eğmesi, paniğe kapılması akla ve tarihi gerçeklere tamamıyla aykırıdır. Bilinmelidir ki, karşımızdaki zorluğu ele ele verip güç birliği yaparak, kucaklaşma ve kaynaşma haysiyetiyle Allah’ın izniyle atlatacağız.
BAHÇELİ MESAJ YAYIMLADI
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Korona musibetini aklın, bilimin ve duanın gücüyle yeneceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Geçmişte daha müşkül anlarda bile yeise ve yılgınlığa kapılmayan Türk milletinin bu virüs kuşatmasını da yaracağına inanıyorum.’ dedi.
Bahçeli, Bu süreçte karamsarlık aşılayanlara, kötümserlik yayanlara, provokasyonlara yeltenenlere, fırsatçılık, stokçuluk ve karaborsacılık yapanlara azami derecede dikkat ve uyanıklık mühim bir sorumluluktur" kaydını düştü
ÇANAKKALE ZAFERİ
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105’inci yıldönümü” dolayısıyla mesaj yayımladı. Bahçeli, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Çanakkale Deniz Zaferi’nin üzerinden tam 105 uzun yıl geçmiştir. Ancak milli hafızalarda ilk günkü gibi canlı, bir o kadar da güncel ve gündemdedir. Bu kutlu zafer aynı zamanda Türk tarihinin dönüm noktası, milletler ve medeniyetler mücadelesinin hesaplaşma vesilesi, yüzleşme vetiresidir.
Çanakkale Deniz Zaferi bölgesel ve küresel gelişmelerin seyrini değiştirmekle kalmamış, dünya siyasetinin hem serencamını hem de akış sürecini temelden etkilemiştir. Türk milleti yalnızca vatan savunmakla, yalnızca varlığını muhafazayla yetinmemiş, emperyalizme hala çınlayan ve izleri çıkmayan ağır bir şamar indirmiştir. Çanakkale kınalı kuzuların destanı, arkası ve sahibi Allah olan bir milletin can ve cesaret divanıdır. Çanakkale henüz bıyığı yeni terleyen 15’indeki kahramanların diyarı, sırtına 215 okkalık mermiyi alıp adeta istiklali kaldıran Seyit Ali Onbaşıların didarıdır.
Derin sulara döşediği mayınlarla; batmaz, yenilmez, yıkılmaz denilen düşman gemilerini denizin dibine yollayan Tophaneli Yüzbaşı Hakkı’nın adıdır Çanakkale. Gelibolu Yarımadası’nda Ertuğrul Koyu’na çıkarma yapan binlerce sömürgeci askerin 67 neferiyle nefesini kesip sahilde rezil eden Ezineli Yahya Çavuş’un anısıdır Çanakkale. Dönmeyi düşünmeyen, teslimi düşlemeyen, sancağı düşürmeyen 57. Alay’ın fazilet ve fedakârlık anıtıdır Çanakkale. Elbette Çanakkale için ne söylense yetersiz, nasıl bir yorum yapılsa eksik kalacaktır.
Çanakkale Deniz Zaferi ve hitamında ortaya çıkan kara savaşları Türk milletinin mukadderat ve mukaddesatına olan sarsılmaz düşkünlüğünün açık seçik ifadesi, bedeli çok yüksek ispatıdır.
Milli Mücadele’nin temeli Çanakkale Deniz Zaferi’yle kazılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin harcı bu zaferle birlikte karılmıştır. Hiç kuşku yok ki, Çanakkale’de kudretini iman ve iradeden alan vatan sevgisi hasis, hain ve habis ellerde ölüm saçan çelik ve baruta diz çöktürmüştür. Milli birlik ve beraberlik Çanakkale’de devleşmiş; bunun neticesinde müstevli emeller, mütehakkim hedefler, müfsit ve müşrik sömürgeciler devrilip atılmıştır. Çanakkale Deniz Zaferi yüksek bir ruhun, yüce bir ufkun pırıltılı mükâfatıdır. Bugün bu ruha, bu ufka her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.
SALGIN
TÜRK MİLLETİ VE BÜTÜN İNSANLIK TEHDİT SAÇAN KÜRESEL BİR SALGINLA KARŞI KARŞIYADIR.
Zor günlerin içinden geçtiğimiz aşikârdır. Nitekim Türkiye teyakkuza geçmiş, alarm zillerini çalmış, peşpeşe isabetli tedbirleri alarak zamanlama zafiyetine düşmemiştir.
Korona musibetini aklın, bilimin ve duanın gücüyle yeneceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Geçmişte daha müşkül anlarda bile yeise ve yılgınlığa kapılmayan Türk milletinin bu virüs kuşatmasını da yaracağına inanıyorum. Bu süreçte karamsarlık aşılayanlara, kötümserlik yayanlara, provokasyonlara yeltenenlere, fırsatçılık, stokçuluk ve karaborsacılık yapanlara azami derecede dikkat ve uyanıklık mühim bir sorumluluktur. Mikrobun kırılması için Sağlık Bakanlığı’nın tavsiye ve tembihlerine aynen riayet etmek insan ve toplum sağlığı açısından mecburiyettir. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105’inci yıldönümünde birbirimize kenetlenerek, kurallara harfiyen uyarak, dayanışma ve yardımlaşma vakarını harekete geçirerek melanet virüse karşı aşılmaz bir cephe oluşturmamız başlıca dileğimdir. Telaşa gerek yoktur, korkuya lüzum yoktur. Nitekim Allah bes baki hevestir.
Hükümet görevinin başındadır, gerekli bütün önlemleri sırasıyla almaktadır. 105 yıl önce düşmanı def ettik, bugün de virüsü inşallah bertaraf edeceğiz. Olağanüstü nitelik taşıyan bugünlerde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin bütün tasarruf ve adımlarını destekliyor, aziz vatandaşlarımıza sükûnet ve sabır temenni ediyorum. Hayrın da şerrin de Allah’tan geldiğine inanan bir milletin virüse boyun eğmesi, paniğe kapılması akla ve tarihi gerçeklere tamamıyla aykırıdır. Bilinmelidir ki, karşımızdaki zorluğu ele ele verip güç birliği yaparak, kucaklaşma ve kaynaşma haysiyetiyle Allah’ın izniyle atlatacağız. Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105’inci yıldönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, aziz şehitlerimize, Çanakkale’de zalimlere direnen kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, şanlı hatıralarını şükran ve saygıyla anıyorum.
Ayrıca Koronavirüs tedavisi gören kardeşlerime acil şifalar temennisiyle birlikte, milletime, Türk-İslam alemine ve bütün insanlığa sağlık, huzur, selamet niyaz ediyorum. "