Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kazakistan’ın Liter Gazetesi'ne mülakat verdi. Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in 80. doğum gününde yayınlanan mülakatta Topçu, "Büyük Türk dünyasının sınır doğusu da, batısı da hamdolsun emin ellerdedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, Liter Gazetesi'ne verdiği mülakatta Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in liderliği ve onun öncülüğünde Kazakistan’ın inkişafı, Türk dünyasına ve dünya barışına sağladığı katkıları dile getirdi. Nazarbayev’in liderliği sayesinde Kazakistan'da çok büyük atılımların yaşandığını vurgulayan Topçu, Nazarbayev’in hem Kazakistan hem de Türk dünyası için “Allah’ın bir lütfu” olduğunu söyledi. Topçu, Kazakistan’da asırların sömürgeci tezgahlarının da Nazarbayev sayesinde sessiz sedasız bir daha kurulamayacak şekilde sökülüp atıldığını belirtti. Nazarbayev’in 80. doğum gününü de kutlayan Topçu, “Allah ömrüne ömür katsın. Sağlık ve huzurla nice yıllara ulaşıp, tecrübe ve tavsiyeleriyle yine bizlere bir güneş olsun” dedi.
Kazakistan'da çok büyük atılımlar yaşandığını kaydeden Topçu, "Asırların sömürgeci tezgahları sessiz sedasız bir daha kurulamayacak şekilde sökülüp atıldı. Kazakistan’a birkaç yıl ömür biçenler hayal kırıklıklarıyla baş başa kaldı. Bugün artık Asya’da ışıl ışıl parlayan bir güneş var. Sadece kendi vatandaşlarının değil bütün Türk dünyasının umutlarını yeşerten, insanımıza yeniden özgüven ve cesaret aşılayan bir medeniyet güneşi doğuyor. Ne mutlu Türk dünyasına. Çocukluk yıllarımda 'Gökyüzü' filmini izlemiştim. (Hayallerin gerçeğe dönüşme hikâyesi) Zaten zor hayatlar olmazsa imkânsızlar da başarılamaz. Aksakallımız Sayın Nazarbayev’in zor kaderi de hem kendisi için hem de ait olduğu millet için büyük bir nimete dönüşmüştür. Her milletin öncü lideri vardır ya, son devrin efsanevi lideri de Aksakalımız Sayın Nursultan Nazarbayev’dir. Büyük bir feraset, siyaset, heyecan ve şevkle yürüdüğü yolda, az zamanda çok büyük işler başararak, yorgun bir millete yeniden diriliş üfleyerek efsanevi bir lider oldu.Sayın Nursultan Nazarbayev, hem Kazak kardeşlerimiz hem de bütün Türk dünyası için yüce Allah’ın adeta bir lütfudur. Kazakistan’ın son çeyrek asrını izleyen her vicdan sahibi insan görüyor ve kabul ediyor ki, aksakal-yelbası-büyük önder sıfatlarını hayatının her anında yaptığı sıra dışı büyük mücadeleleriyle hak etmiş; milletine karşı hanlığın, hakanlığın hakkını da fazlasıyla vermiştir. Nazarbayev, tam bağımsız güçlü Türk dünyasının umudu, Kazak kardeşlerimizin de milli gururudur. Ülkü sahibi, dava adamı bir insanın tarihe nasıl mühür vurduğuna bugün artık bizimle birlikte bütün dünya şahit oluyor. Ne kadar keskin bir zekâya, nasıl dâhiyane bir siyaset ilmine, ne büyük bir vatan sevgisine, nasıl imrenilesi bir millet aşkına sahip olduğu her icraatıyla kendini göstermiştir. Bugün artık Kazakistan’a kuzeyiyle, güneyiyle, doğusu ve batısıyla Türk-Kazak mührü vurulmuştur. Ve bu mührü silinmez hale getirmek için atılım üstüne atılımlar yapıyor. Türk dünyasının tarihinde adı şimdiden altın sayfalara geçmiştir. Allah razı olsun, Allah ömrüne ömür katsın" dedi.
Kazakistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerin pandemi süreci sonrası nasıl olacağına ilişkin soru üzerine Topçu, "Kardeş kelimesi bile belki yetersiz kalır. İlişkilerin geldiği aşamayı görünce ben şahsen mutluluğumu ifade edecek kelimeleri bulmakta bile aciz kalıyorum. Maşallah diyelim. Eminim ki daha güzel hatta her şey muhteşem olacak. Belki ayrı bedenlerde ama aynı anda aynı şekilde çarpan tek kalp gibiyiz. Kazakistan ve Türkiye Türk dünyasının iki lokomotif ülkesidir ve Kırgız’ı, Kazak’ı, Özbek’i, Uygur’u, Tatar’ı, Türkmen’i, Azerbaycan ve Anadolu’su ile ayrı ayrı beşiklerde büyümüş altı devlet bir millet, öz be öz kardeş olan Türk devletlerinin dirilişinin öncüleridirler. Yelbası Aksakalımız, Büyük Önder Nursultan Nazarbayev’in üstün liderliği ve ileri görüşlülüğü sayesinde aramızdaki mesafeler son bulmuş, ilişkilerimiz bağlamında hamdolsun çok ciddi atılımlar sağlanmıştır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da özel ve içten çabalarıyla ilişkilerimiz adeta altın çağını yaşıyor. Her alanda çok büyük atılımlar yapıyoruz. Kıskananlar, bu güzel ilişkileri bozmak isteyen dahili ve harici düşman ve hainlere karşı kardeşlik saflarımızı daha da sıkılaştırıp ortak kutlu yürüyüşümüzü devam ettirerek, daha çok ticaret, siyaset, ziyaret, kültürel faaliyetlerle Türk dünyasında dilde, fikirde, işte birliği sağlayacağız inşallah.Türk dünyasındaki bu birlik, bölgenin ve bütün dünyanın güvenliğine barışına ve refahına büyük katkıda bulunacaktır. Hepimizin gayretiyle dünyanın en eski medeniyet havzası İpek Yolu yeniden canlanacak ve bütün insanlık güvenli, özgür, barış ve refah içinde olacaktır" diye konuştu.
İki ülke arasındaki ilişkileri değerlendiren Topçu, "Başta eğitim olmak üzere her alanda ilişkilerimizin daha ileriye taşınacağından zerre şüphemiz yok. Hamdolsun iki ülkenin idarecileri de bu konuda oldukça kararlı. Aksakalımız Sayın Nazarbayev, öyle sıcak, öyle içten duygularla öyle büyük muhabbet köprüleri kurdu ki artık tek yürek, tek milletiz. Siyasi ve stratejik olarak da bu iki ülke gayet uyumlu ve gayet akıllıca adımlar atıyor. Büyük Türk dünyasının sınır Doğusu da Batısı da hamd olsun emin ellerdedir. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken başkentin İstanbul’dan Ankara’ya taşınması ne anlama geliyorsa Kazakistan açısından başkentin Almatı’dan Nursultan’a taşınması da aynı anlama gelmektedir. Bu değişiklik stratejik bir karar olduğu kadar yeni bir başlangıç ve yeni bir dönemi işaret etmesiyle de tarihi öneme sahiptir. Yeni Türkiye’nin kahramanı Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş Kazakistan’ın kurucusu da Aksakalımız Sayın Nursultan Nazarbayev’dir. Her ikisinin hayatı ve inandıkları değerler birbirine çok benzemektedir. İkisi de Türk milletinin gururudur, abide şahsiyetleridir. İkisi de hür, müstakil ve güçlü bir devlet için milletine diriliş üfleyen tarihi kahramanlardır. Atatürk hürriyet mücadelesini Ankara ile Aksakalımız ise Nursultan ile taçlandırmış, tarihe hürriyet mührü vurmuşlardır. Nursultan’ın kurulması ve başkent ilan edilmesi bir milletin tarihine, örfüne, adetlerine sahip çıkılması kadar geleceğini de bu değerler üzerinde bina edeceğinin mesajıdır. Malumunuz, Nursultan eski Kazak topraklarının başkentidir. Kurulan yeni şehirde modern mimari yanında eski Kazakistan kültürünün bütün renklerini görmek mümkündür. Nursultan’ın ihtişamı Kazak kardeşlerimizin olduğu kadar bütün Türk dünyasının şanıdır, şöhretidir. Nursultan, Kazakistan için bir aynadır. Bu büyüleyici şehre bakınca zengin kültürü, derin tarihi, sağlam inancıyla güçlü bir millet ve kadim bir medeniyet görürsünüz" ifadelerini kullandı.