Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu, Haziran ayında 4 kitabı okurla buluşturdu.
Osmanlı tarihi alanının üretken isimlerinden Prof. Dr. Yücel Özkaya tarafından kaleme alınan “Osmanlı İmparatorluğu’nda Dağlı İsyanları (1791-1808)” başlıklı eser, Rumeli’de 18. yüzyılın sonlarında başlayan ve çözülmesi yaklaşık yirmi yıl süren dağlı isyanlarının gelişimini arşiv belgeleri ışığında inceliyor. Balkanlar’ın çehresini değiştiren isyanları bastırmak için devletin aldığı önlemlerin yetersiz kalmasının nedenleri de ortaya koyan çalışma, bölgenin 19. yüzyılın başındaki idari, toplumsal ve ekonomik durumuna ışık tutuyor.
Prof. Dr. Ahmet Uzun’un yazdığı “İktisadi ve Mali yönleriyle Istabl-ı Âmire (1500-1900)” adlı eser de Osmanlı Devleti’nin en köklü kurumlarından birine dair kapsamlı bir arşiv çalışması olma özelliğini taşıyor. Devlet kurumlarının ulaşım hizmetlerini karşılamakta kullanılan hayvanların yetiştirilmesi için kurulmuş olan ve hayvan tedarikinden ahır ve ambar yapımına kadar düzenli bir organizasyon gerektiren Istabl-ı Âmire’nin işleyişine ışık tutan çalışma, devletin iktisadi ve mali tarihinin daha iyi anlaşılmasına olanak sunacak veriler ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Melek Dosay Gökdoğan ile Bihter Türkmenoğlu tarafından yayına hazılanan “Orta Çağ İslam Dünyasında Bilim Tarihi Makaleleri” adlı kitap ise Türk Tarih Kurumunun eski başkanlarından Prof. Dr. Şemseddin Günaltay’ın Sebîlürreşâd dergisinde yayımlanan bilim tarihi makalelerini bir araya getiyor. İslamiyet’in toplumların ilerlemesine engel olduğu iddialarına karşı Günaltay tarafından kaleme makaleler, Batılılaşma tartışmaları için olduğu kadar Günaltay’ın bilim tarihi literatüründeki yerini göstermesi açısından da önem taşıyor.
Haziran ayında okurla buluşturulan son çalışma ise Kurum tarafından Cibuti’de düzenlenen sempozyumun bildirilerini bir araya getiriyor. Ayşenur Şenel ve Şükrü Çavuş tarafından yayına hazırlanan “Uluslararası Afrika’da Türkler Sempozyumu, Bildiriler” isimli çalışma, Türkiye ve Afrika’nın ortak tarihinde özel bir yere sahip olan şahsiyetler, kentler ve olaylarla ilgili tarihsel verileri ortaya koyarak Türklerin Afrika'daki izlerini sürüyor.