AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım, "Herkes iyi bilsin ki sessiz devrimlerin partisi AK Parti, milletle birlikte meydanı vatan hainlerine bırakmadı, asla da bırakmayacak." dedi.
Yıldırım, AK Parti'nin kuruluşunun 15. yıl dönümü dolayısıyla parti genel merkezi önünde düzenlenen programda partililere hitap etti.
Konuşmasının başında, şair Orhan Şaik Gökyay'ın "Bu vatan kimin?" isimli şiirinden "Tarihin dilinden düşmez bu destan / Nehirler gazidir, dağlar kahraman / Her taşı bir yakut olan bu vatan can verme sırrına erenlerindir" dizelerini okuyan Yıldırım, can verme sırrına eren aziz şehitleri selamladı.
Yıldırım, bugünün çok özel olduğunu, ülkenin içinde bulunduğu süreçten dolayı çok daha anlamlı hale geldiğini söyledi.
Türkiye'nin siyasi tarihinde, 14 Ağustos 2001'de AK Parti'nin kurulmasıyla yeni bir sayfa açıldığını belirten Yıldırım, milletin partisi AK Parti'nin bugün 15 yaşında olduğunu, bu kutlu hareketin 15 yıl önce "Bismillah" diyerek milletin huzuruna çıktığını ifade etti.
Yıldırım, AK Parti'nin Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partinin kurulduğu gün "Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dediğini anımsatarak, "Bu sözün üzerinden 15 yıl geçti. 15 Temmuz'da hain FETÖ darbe girişiminin püskürtülmesiyle bir kez daha gördük ki hiçbir şey eskisi gibi olmadı, olmayacak." diye konuştu.
15 yıl boyunca bir yandan Türkiye'yi kalkınma yarışında ön saflara taşıdıklarını, bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ederek bugünlere geldiklerini vurgulayan Yıldırım, milletin desteği ve duasıyla istikbal ve istiklal mücadelesi verdiklerini kaydetti.
BU DARBECİ HAİNLERE GEREKEN DERSİ VERDİLER
Başbakan Yıldırım, 2002 Kasım seçimlerine giderken "Tek başına, iş başına" dediklerini anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Genel başkanının bile milletvekili olması engellenen bir parti olarak ilk seçimimizden zaferle çıktık. O gün bugün milletin artan güvenine hep mazhar olduk. 'Her şey Türkiye için' dedik ve her şeyi Türkiye için yaptık. Ülkenin tıkanmış damarlarını bir bir aştık. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesiyle hareket ettik. 'Devlet millete aittir' dedik, devletle milleti buluşturduk, kucaklaştırdık. Diklenmedik ama dik durduk. Milli irade karşısında hiçbir derin yapı, hiçbir vesayet odağı, hiçbir terör örgütünü tanımadık. Sayısız ihanetle çarpışarak bugünlere geldik.
Son olarak eli kanlı FETÖ darbecilerine milletimizle birlikte diz çöktürmenin onuruyla huzurlarınızdayız. O karanlık gece, 15 Temmuz gecesi millet akın akın meydanları doldurdu. Çünkü Başkomutan, Cumhurbaşkanı'nın çağrısı vardı, 'İnin meydanlara, inin meydanlara bu soysuzlara dersini verin' dediler."
15 Temmuz gecesi medyanın, polisin, valilerin, kaymakamların, savcıların ve 79 milyon milletin tek yürek olduğuna, bu darbeci hainlere gereken dersin verildiğine dikkati çeken Yıldırım, milletle çıktıkları bu yolda milletle birlikte yürüdüklerini dile getirdi.
Yıldırım, Kurucu Genel Başkan Erdoğan'dan başlayarak her kademedeki partililere "Hepinizden Allah razı olsun. Sadece seçimler, gönüller kazandığınız için değil, Allah sizlerden daima razı olsun, Allah sizlerin daima yolunu açık etsin." diyerek seslendi.
Başbakan Yıldırım, bu kutlu davaya emek veren bütün AK Parti ailesine de teşekkürlerini iletti.
AK Parti'nin esasen Anadolu'nun bağrından çıkmış bir erdemliler hareketi olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "AK Parti, Türkiye sevdasıyla yoğrulmuş bir liderin ve yol arkadaşlarının milletin değerleriyle buluşmasıdır." ifadelerini kullandı.
Partinin kuruluşundan itibaren etnik, bölgesel ve dini milliyetçiliğe, her türlü ayrımcılığa net bir şekilde karşı durduğunu, her bölgeyi, her kesimi kucaklayan bir Türkiye partisi olduklarını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:
"O yüzden AK Parti milletin sesi, Türkiye'nin partisidir. AK Parti milletin ta kendisidir. 'Her şey Türkiye için' demiştik yolun başında. Bugün de derdimiz, davamız Türkiye'dir. Milleti esas alan partimiz kurulduğu günden itibaren her zaman toplumsal merkezi temsil etmiştir. Bütün toplumu, 79 milyonu kucaklayan bir siyaset benimsedik. Siyasete itibar kazandıran AK Parti, hiçbir zaman sorun odaklı olmamış, her zaman ezber bozan uygulamalarıyla Türkiye'nin ufkunu açmıştır. Geleneğin mirasını koruyarak aile ve toplumun bütünleşmesine önem veren icraatlarıyla, geçmişini inkar etmeden geleceğini inşa eden partinin adı AK Parti'dir."
İKTİDAR VE GÜÇ SARHOŞLUĞUNA KAPILMADIK
Hiç kimsenin yaşam alanına müdahale etmeyen, demokrat ve özgürlükçü anlayışıyla AK Parti'nin birçok yasakları, kısıtlamaları Türkiye'nin gündeminden çıkardığını anlatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Kadınlarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere, toplumun bütün kesimlerine siyasetin yolunu açmıştır. İktidarı devraldığımız ilk günde Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan demişti ki 'Sakın hiçbir AK Parti'li iktidar sarhoşluğuna ve rehavetine kapılmasın'. Biz Allah'ın izniyle hiçbir zaman iktidar ve güç sarhoşluğuna kapılmadık, kapılmayacağız. Hamdolsun ki aradan 15 yıl geçtikten sonra aynı düşünceyi koruyoruz. Hareketimizin omurgasını oluşturan teşkilatımız güçlü bir kurumsal yapı içinde evelallah dimdik ayaktadır. Bugün düne göre daha güçlüyüz. Bugün, nice nice krizleri, tuzakları, ihanetleri, vesayetleri geride bırakmış bir parti olarak karşınızdayız. Gezi kalkışmasından 17-25 Aralık darbe girişimine, 6-7 Ekim vahşetinden çukur siyasetine kadar birçok hain girişimi başarıyla püskürttük. Son olarak 15 Temmuz'da milletle birlikte dünyanın en şeytani, en alçak darbe girişimini bertaraf etmiş ve darbecilere diz çöktürmüş bir yönetim kadrosudur AK Parti."
Başbakan Yıldırım, ihanet çetelerine, terör örgütlerine, kısacası milletin yoluna taş koyanlara inat milletin yoluna baş koyduklarını ve bu yoldan kimsenin kendilerini çeviremeyeceğini vurguladı.
HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLDUK
Türkiye'yi daha adil, daha huzurlu bir ülke yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini aktaran Yıldırım, "Türkiye'yi vesayet odaklarından, ihanet şebekelerinden, terör unsurlarından tamamen temizleyerek, 'tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak' dedik ve bütün renklerimizle beraber olduk. Milletin Gazi Meclisi'ni bombalayan millet düşmanları, belirli bir kesimi değil bütün bir milleti hedef aldı. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, AK Parti'li, CHP'li, MHP'li, HDP'li vatandaşlarımızla, o kanlı darbe ve terör örgütü karşısında hep bir olduk, beraber olduk, dimdik durduk. Hep birlikte Türkiye olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım, Yenikapı mitingi ile taçlanan milli birliği dikkat ve özenle koruyacaklarını belirterek, Yenikapı'nın Türkiye'nin aydınlık geleceğine açılan kapı olduğuna işaret etti.
Hep birlikte tutulan demokrasi nöbetlerinden, millet olma şuurunun tazelendiği demokrasiden yana aldıkları tavırdan asla vazgeçmeyeceklerine dikkati çeken Yıldırım, "Aziz şehitlerimiz sayesinde şanlı bir millet olduğumuzu bir kez daha gördük ve bir kez daha gururlandık. 15 Temmuz'da bölücü terörle ve FETÖ ile mücadele ederken verdiğimiz şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı, uzun ömürler diliyorum. 15 Temmuz Çanakkale ruhunun tazelendiği günün adıdır. 15 Temmuz ikinci kurtuluş zaferidir. 15 Temmuz hain darbeci FETÖ teröristlerinin yok edildiği, kanlı darbenin zaferle sonuçlandığı gündür. 15 Temmuz bir milattır. 15 Temmuz milletin istiklalini ve istikbalini teminat altına alındığı gündür." diye konuştu.
DEVLETİMİZİ MİLLETİMİZLE BİRLİKTE KORUDUK, KURTARDIK
Şehitlere bakınca Türkiye'nin görüldüğüne vurgu yapan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kahraman şehidimiz Niğdeli Astsubay Ömer Halisdemir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde tankı durdurmaya çalışırken şehit olan 42 yaşındaki lokantacı, Rizeli Şuayip Seferoğlu, Elazığlı mühendis kardeşim Cuma Dağ, Acıbadem Mahalle Muhtarı, akrabam, Erzincanlı Mete Sertbaş, henüz 15 yaşında şehadet şerbeti içen en genç şehidimiz Şanlıurfalı Halil İbrahim Yıldırım, Gölbaşı Özel Harekat Dairesi'nde şehit olan Mardinli Velit Bektaş, o günkü adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde şehit olan Diyarbakırlı Askeri Çoban, katillerin Esenler'de tankla ezdikleri Malatyalı Türkmen Tekin, 24 yaşında şehit düşen Hataylı Ahmet Kara, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehadet şerbetini içen 65 yaşındaki tornacı, Samsunlu Cemal Demir, babası değerli kardeşimiz, yol arkadaşımız Erol Olçok ile birlikte şehadet şerbetini içen Çorumlu Abdullah Tayyip Olçok, Trabzonlu profesör İlhan Varank.
Türkiye'nin her şehrinden, İstanbullu, Ankaralı, Konyalı, Yozgatlı, Bingöllü şehitlerimiz, sivil, polis, asker şehitlerimizi yan yana toprağa verdik. Hep birlikte kurduğumuz devletimizi milletimizle birlikte koruduk, kurtardık. Bu toprakları bizlere bir kez daha vatan kılan aziz şehitlerimizi şükranla yad ediyoruz. Allah bizi onların yolundan ayırmasın. Emanetleri emanetimizdir."
Yıldırım, Kurucu Genel Başkan, Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'a saldıranların asıl hedefinin ülkenin ve bu milletin birliği, kazanımları ve geleceği olduğunu söyledi.
"Herkes iyi bilsin ki sessiz devrimlerin partisi AK Parti milletle birlikte meydanı vatan hainlerine bırakmadı, asla da bırakmayacak. Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma kararlılığımızı ve AK Partimizin 2023 hedeflerini asla ve asla engelleyemeyecekler" diyen Yıldırım, saldırıların ve ihanetlerin, azim ve kararlılıklarını daha da artıracağını, daha çok çalışmalarını sağlayacağını vurguladı.
Parti olarak 15 yıllık geçmişlerinin büyük başarılar ve büyük eserlerle dolu olduğuna işaret eden Yıldırım, "Temel hak ve hürriyetleri çok geliştirdik, demokratik düzenimizi daha güçlü hale getirdik, ekmeğimizi, aşımızı büyüttük, büyüyen ekmeği daha adil paylaşma gayreti içerisinde olduk. İstikrar ve güven içinde büyüyen Türkiye, AK Parti iktidarında çok daha saygın bir ülke oldu. 15 sene öncesi ile mukayese ettiğimizde son derece özgür, müreffeh ve itibarlı bir konumdayız. Bu millete ihanet edenlere zerre kadar değer vermeden, liderimizin öncülüğünde milli iradeye, milletin geleceğine sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE AK PARTİ'DEN ÖNCE İYİ YÖNETİLMİYORDU
Yıldırım, Türkiye'nin AK Parti'den önce iyi yönetilmediğini dile getirerek, "Siyaset çetelerin, kayıt dışı güç odaklarının güdümüne girmişti. 2001 kriziyle ekonomimiz tam bir çöküş yaşamış ve Türkiye adeta iflas etmişti. Geçen 15 yıl boyunca AK Parti, siyaset kurumuna kaybettiği itibarı yeniden kazandırdı. Temel hak ve özgürlükler alanını olabildiğince genişletti. Başörtüsü yasağının kaldırılmasından ana dil konusundaki yasakların kaldırılmasına, işkenceye sıfır tolerans uygulamasından ifade özgürlüğüne kadar çok çeşitli alanlarda en cesur adımları atmaktan asla geri durmadık." dedi.
AB'ye üyelik müzakerelerini başlattıklarını anlatan Yıldırım, tüm bunları vatandaşların mutluluğu ve refahı için yaptıklarını, özgürlük ve refahı asla birbirinden ayrı tutmadıklarını kaydetti.
Demokraside ilerlemeleri, kalkınma hamleleriyle eş zamanlı ele aldıklarını bildiren Yıldırım, "Kaynak Türkiye" dediklerini ve gerçek ekonomiyi her zaman merkeze koyduklarını vurguladı. Yıldırım, "Ekonomimizi, refahımızı alt-orta gelir seviyesinden, üst-orta gelir seviyesini çıkardık. Dünyaya daha fazla entegre olduk ve milli gelirimizi 14 yılda üç kattan daha fazla büyüttük." diye konuştu.
IMF SULTASINDAN KURTARDIK
Yıldırım, siyasi istikrar ve güven sayesinde son 14 yılda Türkiye'de 169 milyar dolar küresel yatırım yapılmasını sağladıklarına dikkat çekerek, "Borç batağında olan ülkemizi IMF sultasından kurtardık, paramızdan sıfırlar attık, Türk lirasına itibar kazandırdık, küresel krize rağmen üst üste 26 çeyrek büyümeye, iş, aş oluşturmaya devam ettik. Son 14 yılda 7 milyonun üzerinde vatandaşımıza iş sağladık, aş sağladık. Toplam 1 milyon yeni iş yeri açtık. Azimle ürettik, adaletle paylaştık." ifadelerini kullandı.
AK Parti siyasetinin esası ve özünün, "insan" ve "insana hizmet" olduğunu belirten Yıldırım, şöyle devam etti:"Devletin hesabına, kitabına çekidüzen verdik. Devletin borcunu yüzde 70'lerden yüzde 30'lara düşürdük. AK Parti iktidarlarında faizciler kaybetti, millet kazandı. Milletin varlıkları millete yol olarak, hastane olarak, köprü olarak, okul olarak geri döndü. Ranta giden kaynaklar, millete hizmet oldu. Hızlı trenler, bölünmüş yollar, limanlar, havalimanları, hastaneler ve okullarla memleketimizin doğusunu, batısını, kuzeyini, güneyini imar ettik. İşçiyi, memuru, dar gelirliyi bunaltan, parayı pula çeviren enflasyon canavarını zapturapta aldık. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet dedik, bu alanlarda hayallerin ötesinde icraatlara imza attık. Hastane ve ilaç çilesine son verirken, tüm yurda yayılan üniversiteler ve okullarla fırsat eşitliği sağladık."
Yıldırım, AK Parti iktidarında, devletin ilk defa sosyal devlet vasfına kavuştuğunu, engelli, yaşlı, dul, yetim, şehit yakını ve gazileri devletin korumasına alındığını vurguladı.
AK PARTİ SESSİZ YIĞINLARIN SESİ OLDU
Her zaman yoksulun, dar gelirlinin yanında olduklarını belirten Yıldırım, "Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi oldu AK Parti." dedi.
İnsani yardımlarda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer aldıklarını anlatan Yıldırım, "Ölümden, zulümden kaçan milyonlarca mazlum kardeşimize kucak açtık, ev sahipliği yaptık. Bizim rotamız haktır ve adalettir. Bu yolda pusulamız millettir, milletin rehberliğidir." şeklinde konuştu.
Demokrasinin güzelliğinin, "her zaman terazinin vatandaşın elinde bulunması" olduğunu belirten Yıldırım, "AK Parti, kurulduğu günden bugüne 15 yılda 11 sefer tartıya çıktı ve her seferinde de ibre milletin teveccühü yönünde oldu. Biz AK Parti olarak daima millete güvendik, daima millete başvurduk. Bütün düğümleri, bütün sorunları bizim iktidarımızda milletle, sizlerle beraber çözdük." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, "Cumhurbaşkanı doğrudan seçimle gelsin demek, millete güvendir. Bu sayede Kurucu Genel Başkan'ımızı doğrudan Türkiye'nin ilk seçilmiş cumhurbaşkanı yapmanın onurunu yaşadık. Bugüne kadar hep söz de karar da milletin dedik, bundan sonra da demeye devam edeceğiz." dedi.
15 yıllık bu meşakkatli, bir o kadar da başarılarla dolu dönemin sonunda geleceğe daha büyük hedefler, daha büyük bir güvenle yürüdüklerini belirten Yıldırım, "Hain şer odakları, bizi geleceğe doğru kutlu yürüyüşümüzden alıkoyamadı, asla alıkoyamayacak. Hain FETÖ örgütü ve bölücü örgütler, küçük dünyalarında debelenip dursunlar. Biz Türkiye olarak, AK Parti olarak bakışlarımızı bir an olsun ufuklardan çevirmeyeceğiz." diye konuştu.
Yıldırım, 21. yüzyılın yükselen ülkesi, büyük ve güçlü Türkiye için gece gündüz çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini kaydetti. Yıldırım, en büyük amaçlarının, şehitlerin aziz hatıralarını yaşatmak, onların ideallerini hayata geçirmek olacağını dile getirdi.
SORUNLARI TORUNLARIMIZA HAVALE ETMEYECEĞİZ
Yıldırım, milli iradeye karşı duran eski ve yeni tüm vesayet odaklarıyla ve terörle mücadelede en küçük bir tereddüt göstermeyeceklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Vatanın ve milletin birliğini asla tartışma konusu yaptırmayacağız. FETÖ ve bölücü PKK başta olmak üzere terörü Türkiye gündeminden çıkartacağız. Çetelerden temizlenmiş, bağımsız ve tarafsız yargı, iyi işleyen adalet sistemi, olmazsa olmazımızdır. Çok daha gelişmiş bir demokrasi ve hukuk devleti olarak yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Toplumsal mutabakatı ve uzlaşma kültürünü özenle koruyacağız. Vatan söz konusu olduğunda bütün farklılıklarımızı bir kenara bırakacağız. Sorunlarımızı torunlarımıza havale etmeyeceğiz. Gelecek kuşaklar rahat etsin diye uykusuz kalacak, 24 saat her alanda demokrasi nöbetine devam edeceğiz."
Darbelerin konuşulmadığı bir Türkiye'yi gelecek nesillere emanet edeceklerini belirten Yıldırım, "79 milyon vatandaşımızın tamamını kucaklayan, sistem sorunu dahil olmak üzere yeni ve bir sivil anayasayı milletimizin kararıyla hayata geçireceğiz. Farklılıklarımızın bizi ayrıştıran değil birleştiren bir zenginlik olduğunu her zaman hatırımızda tutacağız. Her türlü ayırımcılık ile daima mücadele edeceğiz. Ekonomimizi üst-orta gelir seviyesinden yüksek gelir seviyesine çıkaracağız. 2023 hedeflerimiz çerçevesinde dünyanın parmakla gösterilen ülkeleri arasına Türkiye'yi sokacağız." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Çanakkale 1915 Köprüsü, 3. Havalimanı, İzmir Körfez Geçişi, Avrasya Tüneli, Kanal İstanbul, nükleer santraller, şehir hastaneleri ve mega projelerin kararlı şekilde hayata geçirildiğini ve geçirilmeye devam edileceğini bildirdi.
Bilgi tabanlı yüksek katma değer üreten bir ekonomiye geçeceklerini dile getiren Yıldırım, dışa açık küresel rekabet ortamında serbest piyasa ile şekillenen ekonomi politikalarından asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Eğitime, mesleki eğitime, gençlere yatırım yapmaya, istihdamda kaliteyi arttırmaya devam edeceklerini söyleyen Yıldırım, "En büyük servetimiz olan genç nüfusumuzu çok daha donanımlı bir şekilde geleceğe hazırlayacağız. Her alanda teknolojik altyapımızı geliştirirken, yenilikçi projeleri ve girişimcileri özellikle ve öncelikli destekleyeceğiz. Tasarrufları artırıp elde edilen kaynağın millete daha çok iş, daha çok aş, daha çok hizmet olarak dönmesini sağlayacağız." diye konuştu.
Yatırımcının işinin kolaylaştırılması yönünde cesur adımları attıklarını ve atmaya devam edeceklerini belirten Yıldırım, artan refahın çok daha adaletli paylaşımına öncelik vereceklerini kaydetti.
Kadınların, hayatın her alanına etkin katılımlarını sonuna kadar destekleyeceklerini, bölgeler arası kalkınmışlıkla refah düzeyi farklılıklarını asgari düzeye indireceklerini ve yaşanır şehirler hedefini gerçekleştireceklerini belirten Yıldırım, gelecek nesilleri de dikkate alan anlayışla, çevreyi koruma ve kaynakları verimli kullanma yaklaşımını sürdüreceklerini bildirdi.
Yıldırım, bütün bunları daha zengin, özgün ve saygın bir Türkiye için yapacaklarına işaret ederek, güçlü demokrasiyi ekonomik kalkınma ve sosyal refahla birleştiren Türkiye'nin, bölgenin güven ve istikrar unsuru olmaya devam edeceğini dile getirdi.
Türkiye'nin, dostlukların arttığı düşmanlıkların azaldığı bir ortamda, bölgede ve dünyada çok daha etkili ve itibarlı bir ülke olacağına dikkati çeken Yıldırım, milli değerleri esas alarak coğrafyanın bahşettiği imkanları kullanacaklarını, doğu, batı, kuzey güney demeden ve tarihi sorumlulukları ihmal etmeden tüm ülkelerle dostane ilişkiler geliştirileceklerini söyledi.
AK PARTİ, CUMHURİYET'İMİZİN VE DEMOKRASİMİZİN EN KIYMETLİ KAZANIMIDIR
AK Parti'nin 15'inci yıl dönümünde tüm milleti tebrik eden Yıldırım, AK Parti'nin, Cumhuriyet'in ve demokrasinin en kıymetli kazanımı olduğunun ortaya çıktığını ifade etti. AK Parti'nin, mili birliğin ve istikbalin teminatı olduğunu belirten Yıldırım, tüm mesajlarının, söylemlerinin, şarkılarının daima birliği dile getirdiğine işaret etti. Yıldırım, şöyle konuştu:
"Aynı yoldan geçmiş, aynı sudan içmiş, yaz kış kaderini birleştirmiş, halayda, horonda omuz omuza olmuş, bayrağı bir, kıblesi bir olan bu millet, 15 Temmuz'da bir kez daha kaderini birleştirmiştir. Devletine, milletine kurşun sıkan hainler kaybetmiş, Türkiye kazanmıştır. Biz, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yola çıkan AK Partilileriz. Biz, Türkiye sevdalılarıyız, Allah'ın izniyle, milletimizin duası ve desteğiyle milletin sesi olmaya Türkiye'nin partisi olmaya devam edeceğiz.
Demokrasimizi çok daha geliştireceğiz. Dünyayla daha çok bütünleşeceğiz. Ekmeğimizi, aşımızı daha da büyüteceğiz, refahı daha adilce paylaşacağız. Her türlü ayrımcılığın, hukuksuzluğun karşısında dimdik duracağız. İstisnasız her vatandaşımızın hukukuna sahip çıkacağız. Teröristleri temizlerken, yaşla kuruyu birbirinden ayıracağız. İntikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, adaleti tecelli ettireceğiz. Milletle devletin arasına giren vesayet odaklarına asla geçit vermeyeceğiz. Türkiye'nin gücüne güç, itibarına itibar katacağız. Yolumuz ve bahtımız açık olsun."
Yıldırım, sözlerinin sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve AK Parti'ye gönül verenlere teşekkür etti.