BB Erzurumspor’un Teknik Direktörü Yılmaz Vural, hafta sonu oynanacak olan Konyaspor maçını değerlendirdi. Sahaya mutlak 3 puan ile çıkacaklarını ifade eden Vural, "Değil Konyaspor, Real Madrid gelse yine de kazanmalıyız” dedi. Öte yandan Vural, son 10 maçta 30 puan hedeflediklerini söyledi.
Süper Lig ekiplerinden BB Erzurumspor Pazar günü Kazım Karabekir Stadyumunda karşılaşacakları Konyaspor maçı hazırlıklarını Teknik Direktör Yılmaz Vural yönetiminde sürdürüyor. Bu maç öncesi İhlas Haber Ajansı (İHA)’ya özel açıklamalarda bulunan Teknik Direktör Yılmaz Vural, Erzurumspor’un 10 maç içerisinde 6 maçtan galip ayrılmazsa başının belaya gireceğini ifade ederek "Erzurumspor’umuz şuanda bir sıkıntı içerisinde çünkü ligin bitmesinde az bir zaman kaldı. Öyle bir duruma geldi ki 30 maçta 6 maç kazandı. Şimdi 10 maçta 6 maç kazanmazsa başı belaya girecek. Bize soruyorlar 10 maçta kaç puan diye ben 30 puan diyorum. Çünkü Erzurumspor herkese karşı kazanabilir. Sahada 30 puan alacak bir uygulama yapmanız lazım. Rakipten daha fazla koşup, daha disiplinli olmamız lazım, doğru taktikler vermemiz lazım diye düşünüyorum. Buraya geleli daha 2-3 gün oldu. Bu 3 günde takımın içine girince farklı yorumlayabiliyorsunuz. Maalesef taraftarsız, futbol onlarsız oynanmıyor. İyi yapınca bravo kötü yapınca tepki bekliyorsunuz. Taraftar gücü olmadan olmuyor. Ben Erzurumspor taraftarının fiziksel olarak olmasa da zihinsel olarak orada olduklarını biliyorum. Takip ediyorum bize güveniyorlar. Burada olmak gerçekten keyif verici kendimi 3 yıldır buradaymışım gibi hissediyorum” dedi.
"REAL MADRİD GELSE KAZANMAMIZ LAZIM"
Hafta sonu değil Konyaspor Real Madrid bile gelse hedeflerinin 3 puan olduğunu kaydeden Vural, "Konyaspor değil Real Madrid gelse yenmemiz lazım kim gelirse gelsin. Türkiye’de rakiplerin güç olarak hiç birinin diğerlerinden farkı yok, Ankaragücü Galatasaray’ı yeniyor peşine Gençlerbirliği Fenerbahçe’yi yenebiliyor. Sonuç olarak sonuncunun birinciyi yendiği bir lig oynanıyor. Her rakip ciddi. Bir ekip 30 puanlarda düşmeye oynuyor bir sürüsü ise 40’lı puanlarda oynuyor. Boşta takım yok gibi. 40’larda olanlar rahatlar. Onların hedefi maç kazanıp para kazanmak olur. Biz de 27 puanla bir takımız bizim altımıza almamız gereken takımlar 30 puanlarda ki takımlar. Bizim dezavantajımız son maçımızın bay olması. Yani herkes söylüyorum son maçta berabere kalan takımlar ligde kalırsa onlar berabere kalır biz sadece bakarız yapacak bir şey olmaz" şeklinde konuştu.
"ERZURUMSPOR BENİM NEDEN 30. TAKIMIM TÜRKİYE BUNU SORGULAMALI"
Erzurumspor’un 30. takımı olduğunu hatırlatan Vural, kabahatin kendisinde mi yoksa sistemde mi olduğunun sorgulanması gerektiğini vurgulayarak “ Ben bir dönem bir takıma gitmesem belki daha büyük takımlara giderdim. Ama kıramıyoruz arıyorlar gidiyoruz. Gittiğimiz her yerde başarılı oluyoruz. Ama bu lig başka bir lig Türkiye liglerinin arasında 10 misli farklar vardır. Yukarıda bütçe 150 milyondur bir aşağısında 10 milyon en aşağıda 1.5 milyondur. Çok büyük ekonomik ve fiziksel farklar oluyor. Biz isteriz tabi bu ligde olmayı. Buranın her şeyi farklı. Erzurum benim 30. takımım Türkiye kendini sorgulamalı. Ya bu adam 30 takım değiştirmiş neler oluyor kabahat bu adamda mı yoksa sistemde mi diye. Ben bu kadar takım değiştirmek istediğimden değişmedim ki sonuçta. Herkes olanı değerlendiriyor. Kimse sebebini araştırmıyor" dedi.
"MİLLİ TAKIMIN ÇIKIŞININ SEBEBİ TAMAMEN EĞİTİM"
Milli takımın son dönemde ki yükselişinin sebebinin Avrupa eğitimi ve disiplini olduğunu belirten Vural, "Milli takımın şu son zamanlarda ki çıkışı tamamen Avrupa kültürü ile eğitilmiş onların antrenman bilimi ile eğitilmiş, onların insan kültürüyle yetişmiş olmasıdır. Bizim Burak yerden kalkmazdı, şimdi yere düşmüyor. Bizim Burak her maç 5-10 kez ofsayta düşüyordu şimdi düşmüyor. Burak şimdi yaşına rağmen 90 dakikayı diri bitiriyor. Oyuncular oyun disiplininden çıkmıyor. Antrenörün verdiği talimatların dışına çıkmaya çalışmıyorlar. Dolayısıyla milli takım çok çok iyi oynamamasına rağmen bu disiplinli oyunun karşılığını alıyor. Azda olsa girdiği pozisyonları gole çevirip rakibe çok fazla pozisyon vermiyor. Zaman zaman oyun içerisinde yeniden Türkleşmeye başlıyor. 3-0 ileride rehavet 2-0 geride ciddiyet. Letonya rehavet Hollanda ciddiyet. Bırakın bunları oyun içerisinde bile farklar var. Bu iş duyguyla yapılacak iş değil. Almanların dediği gibi herkes oynar sonunda Almanlar kazanır. Adamlar 2-0 geride oldukları maçta bile 90. dakikada duygularıyla hareket etmiyor bizimde bunu yapmamız gerekir" diye konuştu.