VİLAYETE AĞIR ELEŞTİRİ

PALANDÖKEN GAZETESİNDE YAYINLANAN MAKALENİN TAMAMI:

Tortumlular kararlı; Allah vergisi tabii güzelliği korumak istiyorlar. Devlet de kararlı; bütün derelerin üstüne hidroelektrik santrali kurmak suretiyle, ne kadar güzellik varsa, yıkıp geçecek.
Mücadelenin özü bu...…
Bir yanda elinde hür vicdanından başka silahı olmayan yalın kılıç bir halk; öbür yanda binlerce askeri ile Tortum'a çıkarma yapan devlet!
Tahmine lüzum yok; mücadelenin sonu belli:
Ağacını, suyunu, çiçeğini, bağını-bahçesini korumak isteyen Tortumlu mağlup olacak.
Galip olan her zaman olduğu gibi, topu ve tüfeği ile kendi halkına hücum eden devlet...…
Gazeteler öyle yazdı; Yüzlerce silahlı askerle Tortum'u kuşatan devlet, bütün derelerin yok edilmesi için, kamulaştırma yaptırttı!
Sınırda düşmanla ve bölücülerle mücadele etmesi gereken Mehmetçik, Tortum'da yaşadığı doğayı korumak isteyen bir avuç insanın üzerine hücum etti!
Emir büyük yerden...
Devletin bu kararlı ve azimkar tavrını gördükten sonra, denilecek fazla söz kalmadı:
Tortumlu şimdi kendisine yeni bir yol seçmelidir. Ya her yıl giderek biraz daha çölleşecek olan arazisini bekleyip kahrından ölecek, ya da tasını tabağını toplayıp, taşı toprağı altın olan İstanbul'a göç edecek!
HES'ci devlete bakarsanız, halka düşen yol, ikincisidir.
Çek-git, hatta ananı da al git...…
Tortumlu, askerle göğüs göğüse gelmez; bilseki bütün bir arazisi, hatta canı elden gidiyor yine de Mehmetçik'le çatışmaz.
Lanet olsun der, başını alıp gider...…
Asker huruç edince, Tortumlu müdafaaya geçmez.
Ne hazin bir tablo değil mi?
Sınırı beklemesi icap eden asker, Tortum'un dereleri teker teker yok edilsin diye, müteahhide muhafızlık görevi yapıyor...…
Cevap hazır:
Kanun böyle. Yahut da şeriatın kestiği parmak acımaz!
O sizin, kendinizi aldatma reçeteniz...…
Ne kanun doğanın yok edilmesine cevaz veriyor, ne de içinde adaletin olmadığı bir hukukun kestiği parmak meşru olur...…
Egemenler istedi diye, hukuk durumdan vazife çıkaramaz...…
Müteahhit keşif yaptıracaksa yaptırsın, niye bir alay Mehmetçik Tortum'u kuşattı ki?
Müteahhit patron...…
Bürokrat işbirlikçi...…
Siyasetçi teşne...…
Tortumlunun önünde tek seçenek kaldı:
Taşı toprağı altın olan İstanbul'a gitmek!
Ankara'dan ferman geldi; hatırlayınız Vali Bey söylemişti:
Canınız yanar, diye...…
Bravo Vali Bey, hakikaten de sözünüzün eri bir valiymişsiniz. Tam da dediğiniz gibi oldu, doğayı korumak isteyen Tortumluya devletin hakiki yüzünü göstermiş oldunuz:
Bir alay askerle kuşattınız Tortumu...…
Anladık Vali Bey, anladık bu kararlılık sizde olduğu sürece, değil Tortum'u kuşattırmak, bütün Tortumluları bile giyotinden geçirtebilirsiniz...…
Siz devletsiniz...…
Siz lauselsiniz...…
Siz hükm-ü alisiniz...…
Siz günahtan münezzeh, hukuktan arisiniz...…
Siz ki valisiniz, alay da gönderirsiniz tümen de...…
Siz ki müteahhidin yoluna baş koymuşsunuz; ne hükmü var Tortumlunun kellesinin!
Hem medya duymadı, görmedi bile...…
Politikacı zaten suç ortağı, yani işin içinde...…
Geçen hafta, Tortum'un ıskatına oturuldu ve bunu yöneticiler değilse bile kargalar da gördü...…
"Ben devletim, alayımı da yollarım tümenimi de"
El hak doğru!
Alay da sende, tümen de...…
Tortumlu da kim oluyormuş, Tortum da...…
Ez geç, bas geç, yık geç...…
Yani şu anda yaptığını yap!
Zira sen ki ekber-i kudretsin!
Müjde Vali Bey, müjde size:
Muradınıza erdiniz...… Müteahhitlerin namına çektiğiniz kılıç muzaffer oldu!
Umurunuzda değil ama ben yine de söyleyeyim:
Vali Bey! Tortumluların üzerine, bu bir alay askerle huruç ettiniz ya, haydi mutlu olun; dinleyin, iyi dinleyin bakın zafer çanları sizin için çalıyor.
Ama unutmayın ki, ne tarih ne de hür vicdan sizi asla affetmeyecek!
Ama yine de Vali Bey size ve o askere kuşatma emri verenlere teşekkür ediyoruz:
Sadece kuşatmakla bırakmaz, yaylım ateşi emri de verebilirdiniz; en azından bu kadar "merhametli" davrandınız!
Şu Tortumlular için, bu bile az şey mi?!
Tarattırmış olsaydınız kim sizden hesap soracaktı ki!?
Çünkü siz devlet-i kebirsiniz!
Ankara bir de üstün hizmet madalyası gönderirdi size; omuz üstünde baş, taş üstünde taş koymadınız diye!
Haklısınız Vali bey...…
Şu bir avuç Tortumlu kim oluyor da, HES'lere karşı çıkıyor?
Bir alay asker şimdilik sadece kuşatmakla kaldı, biz biliyoruz ki o mübarek canınızı daha fazla sıkarlarsa Tortumluları sinek gibi ezersiniz!
Gerçekten siz ki Vali bey Ankara'nın Erzurum'daki demir yumruğusunuz ve siz ki haklı olarak bir avuç Tortumlu yüzünden müteahhitlerin ali hatırından vazgeçemezsiniz...…
Bu sebeple Vali bey, en iyisi mi siz encümeni toplayın, behemahal bir karar alın:
Tortum'un haritadan silinmesine, mübarek merkezi hükümetimize durumun bildirilmesine, ali hükmümüze direnen sapkın Tortumluların infazına, müteahhitlerimizin bütün doğayı katletmesine, bu kararımızın öbür ilçelerimize ibret olmasına ve nasıl kudretli olduğumuzun fizan illerimize de duyurulmasına...…
Ola ki Vali bey, hızınızı alamazsanız, kararı Birleşik Devletleri'ne de bildirebilirsiniz...…
Fakat şimdilik merhamet buyurunuz; şu Tortumluları sadece sürgün ettirmekle kalınız...…
Çünkü siz ekber-i iktidarsınız...