Cumhurbaşkanı Erdoğan Hz. Ali Camiinde Cuma namazının ardından yaptığı açıklamada korona virüs aşıları ile ilgili, “İlimde kıskançlık olmaz. İnsanlığın sağlığıyla alakalı böyle bir konuda “bunu biz ürettik, dolayısıyla kimseye vermeyiz” gibi bir mantık, bir anlayış yanlış bir yaklaşımdır” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca anayasa çalışmaları ile ilgili olarak, “Bizim hazırlığımız da şu anda bitti, bitmek üzere” ifadelerini kullandı.
BASIN AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hz. Ali Camiinde Cuma namazının ardından basına açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizdeki tüm azınlık grupları ve dini cemaatlerin liderleriyle bir araya gelerek yaptığımız iftarda özellikle Türkiye'deki herhangi bir sıkıntıları var mı, yok mu, bunları kendilerinden dinleme fırsatını buldum ve kendilerinin memnuniyetini duymuş olmak beni de ayrıca memnun etti. Tabii birçoğuna elimizden geldiğince her türlü desteği verdik, veriyoruz. Bundan sonra da vereceğiz ki bunlardan bir tanesi biliyorsunuz Demir Kiliseyi onlarla beraber Balat'ta açtık. Şimdi de Bakırköy'de Süryani cemaatine ait orada temelini attığımız kilise var. İnşallah bir yıl içinde orası da bitecek, oranın da açılışını yapacağız. Ve bu süreç içerisinde bu tür dini cemaatlerin, azınlıkların nerede herhangi bir ihtiyacı varsa bu konularda yardımcı olabileceğimizi kendilerine tekrar taahhüt ettik” dedi.
“İLİMDE KISKANÇLIK OLMAZ”
Kovid aşılarındaki patent tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlim, tüm insanlığın ortak malıdır. İlimde kıskançlık olmaz. Ve bu konuda da, hele hele insanlığın sağlığıyla alakalı böyle bir konuda “bunu biz ürettik, dolayısıyla kimseye vermeyiz” gibi bir mantık, bir anlayış yanlış bir yaklaşımdır. Biz nasıl ki Çin aşısıyla sürece başladık. Bunun dışında Almanların ürettiği, bir Türk olan Uğur beylerin eşiyle beraber üretmiş oldukları aşıdan aynı şekilde istifade ediyoruz. Şimdi de Rus aşış Sputnik’le alakalı olarak da sayın Putin'le görüşmelerimizi yaptık. Oradan da çok ciddi oranda aşı ülkemize alacağız ve daha sonra da Türkiye'de ortak üretime gireceğiz. Böyle bir durum söz konusu. Kaldı ki ülkemizde de şu anda ciddi bir çalışma, yoğun bir çalışma var. Eylül, Ekim aylarına yetiştirmeyi planladığımız bu çalışmayla yerli aşımızı İnşallah yapacağız. Ve biz bunları da sadece ülkemizde kullanmak değil tüm dünyada nereden bir talep varsa hepsiyle de paylaşmaya hazır olduğumuzu söylemiş olduk” ifadelerinde bulundu.
“MISIR HALKINI ZORLA YUNAN HALKIYLA BİRLİKTE GÖRMEK BİZİ ÜZER”
Mısırla ilişkileri hakkında konuşan Erdoğan, “Bizim Mısır halkına yönelik tavrımız çok çok olumludur. Mısır halkıyla Türk milletinin tarihe dayalı olan bir birlikteliği var. Onun için de bir düşman kardeşler olarak değil dost olarak Mısır halkıyla olan tarihten gelen bu birlikteliğimizi yeniden kazanmak, yeniden devam ettirmenin gayreti içerisindeyiz. Ve daha önce de söylediğim gibi Mısır halkını zorla Yunan halkıyla birlikte görmek bizi üzer. Onlarla dayanışma içerisinde olduğunu görmek bizi üzer. Bunu da daha önce zaten söylemiştim. Ve şimdi yeni süreç başladı ve bu süreç içerisinde önce istihbarat örgütlerimiz görüşmelere başladılar. Daha sonra Dışişleri Bakanlığı teşkilatımızın mensupları başladı ve bunu genişleterek geliştirerek devam ettireceğiz” dedi.
“Bizim Hazırlığımız Da Şu Anda Bitti, Bitmek Üzere”
Yeni anayasa hazırlıkları hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yeni anayasayla alakalı olarak biliyorsunuz bizim zaman zaman Devlet Bey'le yaptığımız görüşmeler var. Kah külliyede yaptığımız görüşmeler, kah sayın Devlet Bey'in evinde yaptığımız görüşmeler, bu görüşmelerde zaten birçok meseleyi ülkemizin meselesini, görüşme imkanını buluyoruz. Bunların arasında son dönemde de yeni anayasayla ilgili konuları da görüştük ve hazırlıklarımızı kendileriyle paylaşacağımızı da konuştuk, görüştük. Ve şu anda onlar belli bir noktaya geldiler bu hazırlıklarını da bize aktardılar, gönderdiler. Bizim hazırlığımız da şu anda bitti, bitmek üzere. Bittiği andan itibaren biz de aynı şekilde yaptığımız anayasa hazırlığımızı kendilerine takdim edeceğiz. Ve daha sonra da bunlar üzerinde bir ortak çalışmayı yapacağız. Bununla da kalmayıp muhalefete de takdim edeceğiz. Bununla da kalmayacağız, daha sonra sivil toplum örgütleriyle de bu yaptığımız hazırlıkları paylaşmak suretiyle milletin genelinin kabul edebileceği bir yeni anayasayı İnşallah çıkartalım istiyoruz” dedi.
AŞKINAN KOŞAN YORULMAZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Neşet Ertaş'ın biliyorsunuz “aşkınan koşan yorulmaz” ifadesi var. Biz de bu 18-19 yılda aşkla koştuk. Gece gündüz demedik bütün teşkilatımızı bu istikamette özellikle koşmaya sevk ettik. Ve başta eğitim olmak üzere sağlıkta, adalette, emniyette, tarımda, ulaşımda, bütünüyle enerjide, uluslararası ilişkilerde attığımız bu adımlarda aşkla koştuk. Eğer o aşk olmazsa zaten bütün bu eserler yapılamazdı. Eğer bugün Türkiye'nin dört bir yanında eserlerimiz varsa, eğer Türkiye'nin dört bir yanında bugün, 76 üniversiteden 207 üniversiteye çıktık eğitimde. Ve bu üniversitelerle üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Bunların hepsini yaptık. Niye yaptık? Hakkari'deki bir gencin üniversite için İstanbul'a gelmesi değil Hakkari'de kurulmuş olan bir üniversitede eğitim öğretimini görsün. Aynı şekilde Kars'taki öyle görsün. Iğdır'daki öyle görsün. Biz onları üniversitesiz bırakmayalım. Yani Batı'daki neyi görüyorsa aynı şekilde doğudaki de onu görsün. Bunun yanında sağlıkta attığımız adımlar. Bu şehir hastanelerini biz niye yaptık? Şu anda bizim bu şehir hastanelerimiz bütün bu içeriğe sahip, doktorlarımız zaten kariyer olarak kalifikasyon olarak buna sahip. Bütün bunlarla beraber şu anda Türkiye'ye gelen yurt dışından özellikle İskandinav ülkeleri, Balkanlar buralardan gelenler hastanelerimizin bütün bu özelliklerine hayran kalıyorlar. 45 günde biz bu Covid döneminde sadece Yeşilköy Havalimanı'nda bin 8 odalı hastaneyi yaptık, bütün donanımlarıyla beraber. Sancaktepe'de, Samandıra'da aynı şekilde aynı kapasitede hastaneyi yaptık. Niye? Yurt dışından gelenler hemen uçakla oraya insin oradan da 5 dakikada hastaneye geçsin. Bütün bunlar Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmasının görüntüleridir. Korona virüs döneminde maalesef artık her şeyi video konferansla yapmak durumunda kaldık. Böyle bir dönemde de çocuklarımızın hepsine imkanları yaygınlaştırmak suretiyle “orada da senin de bu imkanların var. Şimdi sen video konferansta bunu takip edebilirsin” dedik. Bunu da başardık.
Türkiye şu anda dünya ile yarışıyor. Göreve geldiğimizde elimizdeki imkanlar ulaşımda belliydi. 6 bin kilometre yol vardı. Şimdi 28 bin kilometre bizim artık adeta otoyollarımız var. Bu kalitede yollar yaptık. İstanbul'u İzmir'e bağladık. Aynı şekilde havalimanlarında sayımız 26 iken şimdi 50 küsur havalimanına sahip olduk. Dış politikada Türkiye artık kalkıp da birilerinin çeki düzen vermesi gereken bir ülke değil. Tam aksine Türkiye dimdik ayakta durabilen bir ülke. Bundan sonraki süreçte de bunu devam ettireceğiz. Tarımda aynı şekilde gayet iyi bir konumdayız. Ve bunu sürekli arttırmanın gayreti içerisindeyiz. Hayvancılıkta gayet iyi bir konumdayız. Bunu da arttırmanın gayreti içerisindeyiz. Ve yoğun bir çalışmayla geleceğe de hazırlanıyoruz” şeklinde konuştu.