2020 yılı için özel olarak hazırlanan ve Türk kültür mirasının kapılarını aralayan Türk Kültür Ajandası, düzenlenen sergide görücüye çıktı.
Ankara’da Yüksek Hızlı Tren Garında düzenlenen sergide 2020 yılı için hazırlanan Türk Kültür Ajandası bir sergiyle görücüye çıktı. Sergi vatandaşlar tarafından ilgi görürken, yolcular ise meraklı gözlerle sergiyi gezerek bilgiler aldı.
Yunus Emre Enstitüsü uzmanlarının bir yıllık çalışmaları neticesinde ortaya çıkan Türk Kültür Ajandası, 2020 yılına özel “Türk Kırmızısı” ve “Saray-ı Hümayun” temaları esas alınarak hazırlandı. Türk Kültür Ajandasının kapağında; Osmanlı ciltçiliğinde yaygın olarak kullanılan deri cilt ve miklepli kapak kullanıldı. Ön kapak üzerine Topkapı Sarayı’nın sembol yapılardan biri olan ve halk tarafından “devlet kapısı” olarak da adlandırılan Babüsselam görseli yer aldı. Ajanda, Türkçe ve İngilizce olarak Türk kültürünü yansıtan çeşitli konularla birlikte Türk motifleri ve sembollerinin anlamlarına da yer verilerek Türkiye’nin kültür mirasının küçük bir albümü olarak hazırlandı.
Sergide Türk Kültür ajandasına ilişkin konuşan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, “Biz 2020 için Türk kültür ajandası çıkardık. Çok yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Yunus Emre Enstitüsünün temel amacı yurt dışında Türk kültürünü tanıtmak. Bir seneye yakın bir çalışma neticesinde ilk defa kültür ajandası çıkardık. Türk kültürünün temel unsurları nedir? Çünkü kültürünün birçok anlamı var. Bunlardan birisi de çıkarılan ürünlerdir. Bu anlamda da bakıldığında Türk kültürü özellikle hayatı anlamak hayatı anlatmak ve anlamdırmaktadır. Bu 3 başlıkta baktığımızda Türk kültüründe çok ciddi sayıda eser var. Günlük hayatımızda her aşamada bizi aslında hayatın anlamını sorguladığımız zamanlar oluyor. Sergi bizim kültürümüzü anlatıyor. İnsanı doğaya tabiatı yaklaşımı ve hayata yaklaşımını anlatıyor. Türk kültürü hayatı estetik ve etik yaşamayı gerektiriyor. Bu değerleri yeniden yaşamayı halkla beraber olmayı ve bu güzel değerlerin yansımasını bu eserlerin bir kısmını da sergilemek istedik. Aynı şekilde de yurtdışında da bunu devam ettirmek istedik. Böylelikle Türk insanın kendine bakışı müziği, estetiği, çayı, kendine bakması bütün kültürel alanları tanıma fırsatı buluyor. Biz bu ajandayı Türkçe ve İngilizce olarak çıkardık. Yabancı bir insan Türklerle hiç karşılaşmayan bir insan buradan bir kültür görmesi mümkündür. Çok ciddi bir araştırmaya dayalıdır. Kars’tan Edirne’ye kadar yöresel farklılıklar da var. Onun için çoğunu da dışarıda bırakmak kaldık. Her yöreden bir şeyler bulmak mümkündür. Halk içinde yöresel yiyeceklerine güveneceği bir şey oldu” dedi.
Daha sonrasında Ateş, Türk Kültür Ajandasını tanıttı. Türk Kültür Ajandası her sene farklı bir temayla Türkiye’nin kültürel değerlerini ön plana çıkarmaya devam edecek.