Atatürk Üniversitesi'nden bir grup bilim adamı, çalışmaları sırasında 850 bin kilometre yol katettikleri 14 yılda çektikleri fotoğrafları 'Bizler Az Bulunan Çoklarız' sergisinde sergiledi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Alpaslan Ceylan ile öğretim üyeleri Akın Bingöl, Nezahat Ceylan, Yasin Topaloğlu, Yavuz Günasdı, Oktay Özgül, İbrahim Üngör, Mustafa Karageçi, Hatice Yalçın, Nusret Burak Özsoy, Okay Pekşen, Ayhan Zelyut, Rafia Topaloğlu, Hülya Yılmaz, Filiz Gülderen ve Seval Salın, araştırmaları kapsamında 14 yıl boyunca yaklaşık 850 bin kilometre yol katetti. Kazakistan, Suriye, Kıbrıs, Nahcivan, İran, Azerbaycan,Gürcistan, Arnavutluk, Kırım, Özbekistan, Bulgaristan ve Hindistan'da Eskiçağ Tarihi üzerine araştırma yapan Prof. Dr. Alpaslan Ceylan yönetimdeki ekip, bu süre içerisinde yanlarından ayırmadıkları fotoğraf makinesiyle 325 bin 282 kez deklanşöre dokundu.
BİZLER AZ BULUNAN ÇOKLARIZ
Çekilen resimlerden oluşan 'Bizler Az Bulunan Çoklarız' sergisi, Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde açıldı. Bazen çöl sıcaklarını andıran 45 derecede Suriye'de, bazen de eksi 35 derece soğukta İran'daki Savalan'da araştırmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, 14 yılda çok şey görüp yaşadıklarını söyledi.
CEYLAN’IN DEĞERLENDİRMESİ
Atatürk Üniversite için yapılan çalışmalara Kazakistan, İngiltere ve Azerbaycan'dan bilim insanlarının da katıldığını kaydeden Prof. Dr. Ceylan, "Araştırmalara başladığımız ilk günlerde Erzincan'da görüşme imkanı bulduğumuz merhum Vali Recep Yazıcıoğlu, bize bir fotoğraf makinesi vererek yolculuğumuzu fotoğraflamamızı tavsiye etti. O günden sonra başlayan yolculukta 14 yıllık süre içerisinde çektiğimiz ve vatan, tarih, sevgi, yaşam, ölüm, yüksek ülke, su, kapılar, emek, lezzet, kar ve yüzler gibi unsurları işleyen binlerce fotoğraftan 60'ının yer aldığı sergiyi oluşturarak bu yolculuğu insanlarla paylaşalım istedik. Bu süreçte dünya kamuoyuna mal olan pek çok yeni çalışmaya imza attık. M.Ö. 1. bine ait Urartu yerleşmeleri, günümüzden 4 bin yıl önceye ait tarihi höyükler ve kaleler ve kaya
resimleri tespit ettik. Anadolu ile Orta Asya'nın bağını kuran kaya resimleri tespit ettik. Bizim için en ilginçlerinden biri Runik ve Göktürk harflerini Anadolu'da bulmak bizi mutlu etti. Bu çalışmamız bilim dünyasında çok ilgi gördü. Ekip olarak şu ana kadar 200'ün üzerinde makale ve 10'un üzerinde kitap yayınladık, 150 sempozyum ve konferansa katıldık, 10 doktora ve 15 yüksek lisans çalışması yaptık" diye konuştu.