Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremin ardından bölgeye Kazak ve Kırgız Türkleri tarafından yurt çadırlar kuruldu. Çadırları kurmaya Niğde’nin Altay Köyü’nden gelen Kazak Türkü Mustafa Kök, “Bu çadırlar Türk birliğinin sembolüdür” dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin ardından bölgede AFAD tarafından depremzedeler için çadırkentler kuruldu. Diğer yandan bölgeye yardım getiren Kırgız ve Kazak Türkleri de yurt çadırlarla oluşturdukları alanda, depremzedelere barınma yerleri kurdu. Çadır kurma işi için sosyal medyada organize olduklarını söyleyen Niğde Altay Köyü’nden gelen Kazak Türkü Mustafa Kök, “Biz Kazak Türkü’yüz, babalarımız doğudan gelmişler. Biz de Türkiye’de doğduk büyüdük ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu çadır kurulumunun başlangıcı Kazakistan’daki birkaç gencin hareketi ile başladı. Sonra birden bire hepsi ayaklandı. Herkes el birliği ile işin içine girdi. Kazakistan Devleti’nin girmesine fırsat bırakmadan vatandaşlar organize oldular. Çadırları hazırladılar. 150’ye yakın çadır toplandı ve peyderpey bunlar da gelmeye başladı. Kazakistan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nden de beni aradılar. Altay köylüleri olarak bu çadırları kurmasını biliyor musunuz, yardımcı lazım bize dediler. Sonra ben devreye girdim. Ben devreye girdikten sonra sosyal medyadan organize olduk. Yarım için Antalya’da, Mersin’de olan gelebilecek arkadaşlardan çadır kurma konusunda bilgisi olanları istedik. Biz Türkiye’de doğduk büyüdük. Bizim çocuklarımız ben dahil bilmiyordum çadırın nasıl kurulacağını. Ben biraz anlıyorum en azından tarif edebilirim dedim. Mükemmel bir hareket oldu. Gördüğünüz gibi buralar sağlı sollu tespit edildi ve bize de verildi. Yaklaşık 6 gündür ben buradayım. Eşyalarla beraber geldim. Çadırların başında bulunuyoruz” dedi.
“BU ÇADIRLAR, TÜRK BİRLİĞİNİN SEMBOLÜDÜR”
Kök, bu çadırların Türk birliğinin sembolü olduğunu söyleyerek, “Kazakistan bölgesinden çadırlarla gelen 13 kişi vardı. Gençlerimizden 20 kişi kadar geldi. Ankara’da okuyan öğrencilerden 11 kişi geldi. Biz hepimiz Türk’üz. Bunu şöyle anlatayım, evlerin üzerinde gördüklerinize biz çangarak deriz. Bu çangarağı etrafında tutan oğuk dediğimiz malzemeler olur. Ağaçlar var böyle. Yani hepimiz biriz. Bu çangarak Türktür, oğuklar Türklerin kollarıdır. Hepimiz birlik ve beraberlik içindeyiz. Kara gün için değil, her zaman birlik ve beraberlik içinde olmak istiyoruz. Bir afet oldu, afetin ardından iz buraya geldik. Böyle gözükmek zorunda kaldık ama keşke her şeyde bu şekilde birliğimiz olsa. İnşallah rabbim güzel günleri Türkiye’mize göstersin, bütün Türk Cumhuriyetleri’ne göstersin. Bütün Tükler elinden geleni gösterdi. Kırgızlar çadırını kurdu, biz kuruyoruz. Ötekiler de gelip yarımlarını yapmaya çalışıyorlar. Yani birlik beraberlik dediğimiz olay çangarakın etrafında onu tutan kollar gibi birliğimizi tarif etmek istiyorum. Burada gördüğünüz bu görüntü nereye giderseniz gidin eski Türklerin yaşadığı şekil buydu. Köy böyle kuruluyordu. Bu birlik ve beraberliğimizin simgesi bu çadırlardır. Buradan artık çocuklar görsün, bilsin bizim atalarımız bu şekilde yaşamışlar” ifadelerine yer verdi.