Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, 12 Eylül 1980 günü tanklarla uyandıklarını belirterek, bu sefer yine aynı 12 Eylül'de, vazifesi milleti korumak olan tankların namlularının bir daha millete dönmeyeceğini söyledi.
Bakan Recep Akdağ, 'Referanduma Evet' mitingleri kapsamında Erzurum'un en uzak ilçelerinden Karaçoban'a geldi. Eşi ve 2 kızı ile birlikte Polis helikopteriyle Bitlis'ten Karaçoban'a gelen Bakan Akdağ, burada kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Daha sonra vatandaşlara hitap eden Bakan Akdağ, referanduma 'evet' çağrısında bulundu.
'Sandığa gitmeyin' diyen partilere değinen Bakan Akdağ, Karaçobanlılardan, kendi vicdanlarının sesini dinlemelerini istedi. Sandığa giderek evet oyu kullanmalarını isteyen Bakan Akdağ, referandumdan 'evet' çıkması halinde Ramazan Bayramı ve demokrasi bayramı olmak üzere çifte bayram yaşanacağını söyledi. Referanduma 'evet' diyenlerin demokrasiyi isteyen, halkın iradesini yüksekte tutanlar olduğunu ifade eden Bakan Akdağ, Karaçobanlıların kendilerine bidon kafalılar diyenlere 12 Eylül'de en iyi cevabı vereceğini vurguladı. 1980 darbesini hatırlatan Bakan Akdağ, "Bir 12 Eylül sabahı güne tanklarla uyanmıştık. O tankların esas vazifesi milleti korumaktır. Referandumdan sonra o tankların namluları bir daha millete dönmeyecek." dedi.
Anayasayı insanı kıymet verdikleri için değiştirdiklerini dile getiren Bakan Akdağ, helikopter ve uçak ambulanslarla yapılan hizmetlere değindi. 2003 yılına kadar doğru düzgün ambulans olmayan Karaçoban'dan bir yıl içerisinde 12 hastanın helikopterle Erzurum'a kaldırıldığını dikkat çeken Bakan Akdağ, bu hizmetin bir zamanlar hayal olduğunu vurguladı. Vatandaşı muayene kapılarından kurtardıklarını söyleyen Bakan Recep Akdağ, bu uygulamaya CHP'nin engel olmaya çalıştığını anlattı.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nda 28 bin uzman doktor bulunduğunu kaydeden Bakan Akdağ, "Bunlardan sadece 2 bin 370'inin muayenehanesi var. CHP bunlar için Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. Sağlık bakanınız olarak sizin yüzünüzü şu ana kadar sağlık alanında yere baktırmadım. Sizlerin duası arkamızda oldukça kimseden korkmayız." diye konuştu.
Bakan Akdağ, 1950'de Türkiye'ye demokrasi geldiğinde milletin çok sevindiğini hatırlattı. Akdağ, "Milletimizin üzerinde o zaman bir güç vardı. Ezanı aslıyla okutmadılar. Başbakan Adnan Menderes iktidara geldiğinde herkes sevinmişti. 1960 darbesiyle o insanı astılar. Sonra 1980'de darbe yaptılar. İşte biz bu darbe anayasasını değiştiriyoruz. Bu referandumla 12 Eylül'de darbelere hayır diyoruz. YAŞ kararlarıyla askeriyeden atılan subaylarımız haklarını arayamıyorlardı. Bu anayasa değişikliğiyle ordudan ihraç edilen subaylar mahkemelerde haklarını arayabilecek. Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, Şemdinli'deki olayları araştırırken o zamanki genel kurmay başkanının ismini iddianameye yazmıştı. Bu insan mesleğinden ihraç edildi. HSYK'nın çoluk çocuğuna ekmek parası götürüyor musun demeden ihraç ettiği bu savcı da hakkını arayabilecek." ifadelerini kullandı.
'Sandığa gitmeyin' diyenleri eleştiren Bakan Akdağ, bazılarının bir taraftan hem demokrasi ve özgürlük dediğini, bir taraftan da sandığa gitmediğini söyledi.
Bakan Akdağ, miting sonrası bir lokantada vatandaşlarla bir araya geldi. Bu sırada Bakan Akdağ'ın önüne çıkan Sercan Özmen adlı çocuk, Bakan Akdağ'a hormon zayıflığı olduğunu söyledi. Bakan Akdağ, danışmalarına talimat vererek, gerekenin yapılmasını istedi.