Şimdi konuşma zamanı

Ortaya her gün başka başka iddialar atılıyor.

Mesela bir “çadır” şarkısından bahsediliyor.

Günümüzün “hit” parçası, yani en çok dinleni!

Öğle tutulmuş, öğle beğenilmiş ki bu şarkı...

Haftanın “7” günü dinlemiş, şenlenmiş, eğlenmiş insanlar.

Hani “elin ağzı torba değil ki büzesin” misali...

***

Ve çadır şarkısı dinleyenler, bir de “elma, armut oyunu” oynamış...

Elmayı bazen armutla, bazen pasta, bazen de çörekle toplamışlar.

Oysa size, bize, hepimize elma ile armudun toplanamayacağını öğretmişti öğretmenlerimiz.

Meğer çok gerilerde kalmış o güzel günler.

Şimdi elin oğlu elma ile armudu bi güzel topluyormuş, sormayın! “Şaşar, kalırsınız” diyor görenler.

***

Bugünlerde Erzurum’da “iddia enflasyonu yaşanıyor.”

Her sabah kalkıyor, sokağa çıkıyor, bir iddiaya tosluyorsunuz adeta.

“Duydun mu” diyor birileri.

“Neyi duydun mu” demeye kalmadan başlıyorlar sıralamaya.

Olmuş gibi anlatıyorlar!

Güya kimi “tasarım” demiş tırtıklamış...

Kimi “yaparım”, kimi de “basarım” demiş götürmüş trilyonları.

Hani tv reklamlarından aşina olduğumuz “tut şunun ucunu döşeyelim abi” tekerlemesi var ya...

Onu birazıcık eğip, büküp, “tut şunu götürelim abi”ye çevirmiş, başlamışlar koro halinde söylemeye.

Tam bir “oyun”lar marşı!

***

Bir süre önce Koordinatörlük Binası’nda, o binada vicdanı sızlayan bir “ilçeli”nin “talan var talaaan” şeklinde haykırdığı fısıldanmıştı kulaklara.

Şimdi iddiaları duydukça o haykırışa inanası geliyor insanın.

***

Ortada belgesi olmayan harcama kalemleri...

Üstelik “Onlarca trilyonluk” kalemlerden dem vuruyor insanlar.

Duyuyor, “maşşallah!” demeyi ve “41 kere”yi eklemeyi de ihmal etmiyorsunuz doğal olarak.

***

Bunlar bir başlangıçmış!

Deniyor ki; “Hele durun, daha ne çapanoğulları çıkacak üstü muhteşem açılış töreni ile örtülen kirli çıkının içinden!”

Çıkar veya çıkmaz. Bunu bizim bilmemiz mümkün değil.

***

Ammaa, işin bu noktaya geleceğini iyi hesap edenler

Tıpkı “cambaza bak” der gibi, kapanış akşamı çektiler dikkatleri başka tarafa.

Büyük bir beceriyle hem de.

Üstelik kaybedenin Erzurum olacağını bile bile.

***

Ama silah geri tepti sanki.

Şimdi sıra gerçeklerin gün ışığına çıkmasına geldi.

İlk önemli adım MHP’den geldi, en cesur ses oradan çıktı.

Derken, başta ER-VAK olmak üzere, şehirdeki çoğu sivil kitle örgütü desteğini Ahmet Küçükler’den yana verdi, vermeyi de sürdürüyor.

***

Konuşma sırası artık Ahmet Küçükler’de.

Küçükler sadece bu şehrin büyükşehir belediye başkanı değil, aynı zamanda 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları Hazırlık ve Denetleme Kurulu (HDK) üyesidir.

Tıpkı Vali Sebahattin Öztürk ve Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak gibi.

Tüyü bitmemiş yetimin “kör kuruşuna” sahip çıkması gereken bu önemli isimler, eğer varsa yapılan yolsuzlukların hesabını sormak ve pek tabi ki, merak içindeki kamuoyunun bu merağını da gidermek zorundadırlar.

***

Perde gerisinde neler yaşandı, kapalı kapılar ardında neler konuşuldu?

Bilen herkesin, Allah rızası için, Erzurum’u da düşünerek, elini vicdanına koyup konuşması gerekiyor.

Bakın iyisiyle - kötüsüyle bir organizasyon geride kaldı.

Şimdi gözler daha büyüklerinde, ama biz hayli gerilerdeyiz. Kış Olimpiyatları düzenleme adına önümüzdeki hedef çok uzaklarda. 2022’ye kadar takvim dolu.

***

Bugün başvursak belki 2030 Kış Olimpiyatları’nı ancak alabiliriz.

***

FISU Başkanı giderken “İsterseniz size 2019 Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarını veririz” dedi.

Ekspres’te bugünkü yazısında Kadir Sabuncuoğlu, işin en can alıcı ayrıntısını yakalamış olmanın haklı gururuyla “Corc’un bu önemli teklifine neden kimse tepki vermedi?” diye soruyor.

***

2011’i alma adına neler çektiğimizi bilen biliyor.

Şimdi FISU Başkanı, altın tepsi içinde “Size 2019’u verelim” diyor, dönüp de bakan yok.

Bu anormallik size hiç garip gelmiyor mu?

Nedir sebep, niye bu önemli teklife “evet” diyen bir yetkili çıkmadı, o cesareti gösteremedi?

***

Bunu Atatürk Üniversitesi Rektörü sayın Profesör Doktor Hikmet Koçak Beyefendi başta olmak üzere Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve de Vali Sebahattin Öztürk’e sormak, sanırım her Erzurumlu gibi, bizim de hakkımızdır.

Umarız cevap alırız ve umarız öğreniriz o büyük ayak oyunlarını!