TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İsveç'te aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan'ın Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'i yakmasını kınayarak, "Bütün dünyayı ve uluslararası kuruluşları, sadece ifade ve din özgürlüğünü değil, dünya barışını da tehdit eden bu eylemleri önleme konusunda gerekli tedbirleri almaya, ilkeli bir duruş sergilemeye davet ediyoruz." dedi.
Şentop, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) üyesi ülkelerin büyükelçileri, üye ülkelerin TBMM’deki dostluk grubu başkanları ile iftar programında bir araya geldi.
TBMM Tören Salonundaki programda konuşan Şentop, Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan'ın polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i yakarak sosyal medyada yayımlaması olayına tepki gösterdi.
Müslümanların kutsal kitabı Kuran-ı Kerim’e yönelik aşağılık ve provokatif saldırıların olduğunu vurgulayan Şentop, "Tüm bu olayları şiddetle kınıyoruz. Bütün dünyayı ve uluslararası kuruluşları sadece ifade ve din özgürlüğünü değil, dünya barışını da tehdit eden bu eylemleri önleme konusunda gerekli tedbirleri almaya, ilkeli bir duruş sergilemeye davet ediyoruz." dedi.
Şentop, dünyada birçok sorunun hız kesmeden, şiddetlenerek devam ettiğini, Batı dünyasının, çifte standartlı, iki yüzlü yaklaşımını net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.
Dünyadaki birçok sorunda payı olanların karşılaşılan bedelleri başkalarının üzerine yıktığının altını çizen Şentop, şöyle konuştu: "Dünyanın bütün nimetlerini kendi kasalarına koymaya çalışanlar, ihtirasları için dünyayı ve insanlığı harap edenler, karşılaşılan bedelleri başkalarının üzerlerine yıkıyorlar. Hristiyan-Yahudi, beyaz Avrupalı değilse bir insan, Müslümansa veya farklı bir dine mensupsa onların nezdinde 'insan' kategorisine girmiyor zannediyorum. Aksi takdirde, sırf Afganistan'dan, Suriye'den göçmenler gelmesin diye birçok marifet sergilemez, yığınla para harcamazlardı. Akdeniz’i göçmenlerin, göçmen çocukların, bebeklerin mezarlığına döndürmezlerdi.
Filistin’de kutsal ibadetgahımız, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılar, her birimizin kalbini paramparça etti. İsrail’in ibadet eden Müslümanlara yönelik müdahaleleri ve provokasyonları sonucu yaşananlar asla kabul edilemez. İsveç'te kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’e yönelik aşağılık ve provokatif saldırılar oldu. İfade özgürlüğü kalkanı arkasına saklanarak nasıl da İslam düşmanı ve ırkçı politikalar yürütüldüğüne şahit oluyoruz. Tüm ülkeleri ve uluslararası kuruluşları gerekli önlemleri almaya ve ilkeli bir duruş sergilemeye davet ediyoruz."
TBMM Başkanı Şentop, Müslümanların, yaşananların farkında ve bilinçli olma mecburiyetinde olduğunu söyledi.
Bölünmüşlükleri bir kenara bırakmak gerektiğinin altını çizen Şentop, "Milyonlarca mazlum din kardeşimizin elinden tutmak için gayret göstermekle mükellefiz. Müslümanlar olarak bizleri bir araya getiren değerler, ihtilafa sebep olabilecek hususlardan kat kat fazladır. İhtilaf sebeplerimiz neredeyse yok mesabesindedir. Müslümanlar olarak, dünyadaki insanları birleştirecek en güçlü değerlere sahibiz." dedi.
Dünyada 2 milyara yaklaşan Müslüman nüfusun bulunduğuna, Müslüman devletlerin, dünyanın en stratejik coğrafyalarında yer aldığına dikkati çeken Şentop, söz konusu ülkelerin dünya ekonomisinin büyük imkanlarına sahip olduğunu aktardı.
Bu imkanlara rağmen İslam devletlerinin gücünün ve tesirinin çok az olduğunu vurgulayan Şentop, "Birbirimize güvenelim, birbirimize inanalım. Başkalarına, başkalarının kararlarına bakmak yerine, istişare edip ortak menfaatlerimizi gözeten kararları biz kendimiz verelim. Eğer biz kendi sorunlarımızı çözmez isek, biz kendi kararlarımızı vermez isek, o sorunları çözmek için başkaları gelip bizim coğrafyalarımızı ateş çemberi içine alıp kendi menfaatlerine göre dizayn etmeye çalışacaklardır ki bugün yaşanan da budur." ifadelerini kullandı.
Şentop, İSİPAB üyesi olarak sorulması gereken sorunun; "Dünyada en ağır zulümlere maruz kalan, en büyük bedelleri ödeyen İslam dünyasından neden tek bir devlet bile Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri arasında bulunmuyor?" olduğunu vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, BM Genel Kurulunda dile getirdiği 'Dünya 5'ten büyüktür.' söyleminin bugün çok daha büyük bir değer ve anlam taşıdığını, İslam dünyasının kendi kurumlarını yeniden dizayn etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.