TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, "Ülkemiz, emektar ve kıdemli vatandaşlarımız olan yaşlılarımızın yaşam kalitesinin yükseltilmesi konusunda çok önemli mesafeler katetmiştir, etmeye de devam etmektedir." dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen "Uluslararası Yaşlı Refahı Çalıştayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, kurulmasına öncülük ettiği TBMM Yaşlıların Sorunlarını Araştırma Komisyonunun önemli bir görev üstlendiğini söyledi.
TBMM Başkanı Şentop, gelecek yılları henüz meseleler ortaya çıkmadan, olacakları öngörüp erken çalışmalar yapmanın önemine dikkati çekti. Dünya Sağlık Örgütünün 65 yaş ve üstünü, Birleşmiş Milletlerin (BM) ise 60 yaş ve üstünü yaşlılık sınırı olarak ele aldığını belirten Şentop, 21. yüzyılda karşılaşılan en önemli meselelerden birinin dünya nüfusunun yaşlanması olduğunu dile getirdi.
YAŞLILARIN TOPLAM NÜFUS İÇİNDEKİ ORANI
Şentop, BM'nin "Dünya Nüfusunun Yaşlanması 2020 Raporu"na göre, artan hayat süresine ve beklentisine ek olarak doğurganlık ve ölüm hızlarının azalmasının, yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 yaş ve üzerindeki kişilerin toplam nüfus içindeki oranını artırdığını aktardı.
Geçen yıl dünya genelinde 65 yaş ve üzeri 764 milyonu aşkın kişinin bulunduğunu, bu sayının 2050 yılında 1,5 milyarı aşacağının tahmin edildiğini ifade eden Şentop, TÜİK verilerine göre ise Türkiye'de 2021'de toplam 25 milyon 329 bin 833 hanenin yüzde 24,1'inde en az bir yaşlı vatandaşın yaşadığını hatırlattı.
TECRÜBE VE BİRİKİM
TBMM Başkanı Şentop, şöyle devam etti: "65 yaş ve üzeri yaşlı kabul edilen nüfus, kabaca bir oranla Avrupa Birliği ülkelerinde 2060 yılında yüzde 50'ye, Türkiye'de ise yüzde 25'lere yaklaşacak. Yaşlılarımız tecrübe ve birikimleri ile toplumumuzun önemli yapı taşlarıdır. Yaşlılarımıza bakmak ve hürmet göstermek kültürümüzün temel unsurlarındandır. Yaşlılık, yaşlanma ve yaşlılarımızın hayat standartlarının yükseltilmesi olgusu çok sayıda bakanlığın ve diğer kamu kurumlarının ortak çalışma alanlarından biri olup söz konusu kuruluşların bir arada ve eş güdüm içerisinde çalıştığını görüyoruz. Büyüklerimizin, milletimizin vicdanındaki ayrıcalıklı konumu da bu konunun bir devlet politikası olarak ele alınmasının önemini ortaya koymaktadır. Ülkemiz, emektar ve kıdemli vatandaşlarımız olan yaşlılarımızın yaşam kalitesinin yükseltilmesi konusunda çok önemli mesafeler katetmiştir, etmeye de devam etmektedir."
ERDOĞAN’IN HASSASİYETİ
Çocuklarda, engellilerde olduğu gibi yaşlılar konusunda da devletin önemli iyileştirici adımlar attığını vurgulayan Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki hassasiyetini ve kararlılığını bildiklerini ifade etti.
GELECEĞİ GÖREN BİR YAKLAŞIM
TBMM Başkanı Şentop, yaşlılar konusundaki çalışmaların geleceği gören bir yaklaşımla ele alınmasının, yarının bugünden planlanması anlamına geleceğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Yaşlılar başta olmak üzere, toplumdaki dezavantajlı kesimlere, bir bütün olarak topluma nasıl bakıyoruz? Bütün çalışmaları, pratiği bunun üzerine, bu anlayış, paradigma üzerine oturtuyoruz. Bu bakış, anlayış, sorunlara yaklaşımda, çözüm önerilerinde, planlamalarda bizim sınırlarımızı belirlemekte, çizmektedir. Bu kelimeyi, bu ifadeyi geçen başka bir programda, Konya'da hafızlık icazet töreninde de kullanmıştım. Bundan benim kullanmadığım kelimelerle, başka bir şey anlayan, ortaya koyan, çarpıtan maalesef gazeteciler var ama şükür ki onların sayısı az. Modern zamanlarda, varlığa, hayata, insana bakış maddi ve fizik üretime dayalı bir yaklaşıma indirgenmiştir. Toplumsal hayata, maddi, yani fizik varlığı olan, görünen, elle tutulabilir ve ekonomik karşılığı olan bir katkı sunuyorsanız bir kıymetiniz vardır. Aksi halde, o varlık toplum için bir yük haline gelmektedir. Bu bakımdan, Birleşmiş Milletler ve başka uluslararası kuruluşlar, 0-14 yaş arası ve 65 yaş üstü nüfusu bağımlı nüfus olarak isimlendirmektedir.
Üretim dışı, ekonomik değer üretmeyen, üreten nüfusa bağımlı bir nüfus. Bağımlı nüfus, üreten nüfusa oranla, önemli bir yekun tutmadıkça, bu Batılı yaklaşıma göre, ciddi bir sorun yoktur. Ancak bağımlı nüfus, işte 2060 projeksiyonunda olduğu gibi, yaşlılar bakımından, toplumun yüzde 50'sini, 0-14 yaş bakımından da yaklaşık yüzde 20'sini teşkil eder hale gelirse yüzde 30 civarında nüfus üreten nüfus, geri kalan yüzde 70 ise üretene bağlı olan, ekonomik olarak bağımlı olan nüfus haline gelmektedir. Toplumu, maddi üretimle, üretimi ekonomik karşılıkla değerlendiren ve bir bütün organizma olarak değil de parçalara bölerek kavrayan bu anlayış vicdanın, felsefenin, insanı esas alan anlayışın duvarlarına değil de sayısal ve fiziksel gerçekliğin duvarlarına çarparak, pek yakın zamanda sürdürülemez hale gelecektir."
İSLAM VE TÜRK DÜNYASINDA YAŞLILARA BAKIŞ
Şentop, İslam ve Türk dünyasında yaşlılara bakışla ilgili temel ilkelerin insani, bütüncül, maddi ve manevi üretimi birlikte kıymetlendiren bakış açısına sahip olduğunu belirtti.
"Çocukları, yaşlıları üretimin, kapitalist ekonominin bağımlı nüfusu olarak değil, yaradılıştan gelen, doğal olarak var olan toplumsal iş bölümünün bir ayrı fonksiyonlu kesimleri olarak görürsek, manevi üretimi toplum hayatının kıymetli bir unsuru olarak kavrarsak anlayış değişikliği verimli sonuçlar ortaya koyacaktır" diyen Şentop, anlayış değişikliğinin yanı sıra bu konuda pratiğin de olması gerektiğini vurguladı.
YANIK’IN DEĞERLENDİRMESİ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise Türkiye'nin dahil olduğu birçok ülkede yaşlı nüfus oranının arttığını söyledi. Üretken nüfusu artırmanın yollarını aramanın, sosyal politikaların merkezinde yer aldığını aktaran Yanık, "Bakanlık olarak evliliğin teşvik edilmesi ve doğum oranlarının artırılmasına yönelik yeni ve etkin eylem planları hazırlamaktayız. Önümüzdeki yıl hayata geçecek şekilde planladığımız Aile Enstitüsüyle bu alanda da sosyal politika çalışmalarının artırılması hazırlıkları içindeyiz." diye konuştu.
2030 YAŞLANMA VİZYON BELGES
Yanık, 2030 Yaşlanma Vizyon Belgesiyle yaşlı haklarını güçlendireceklerini vurgulayarak, yaşlıların hayat standardını ve hayat kalitesini yükseltmek için de çalıştıklarını dile getirdi.
Hayat boyu öğrenme hedefi kapsamında "3. Yaş Üniversiteleri"ni yaygınlaştırdıklarını anlatan Yanık, bu yıl itibarıyla 11 üniversitedeki bu hizmetle 5 bin 665 yaşlı vatandaşın eğitim gördüğünü bildirdi.
YADES
Huzurevlerinde, gündüz yaşam merkezlerinde yapılan çalışmaları anlatan Yanık, "Ülkemizdeki yaşlı bakım kuruluşlarımızı site tipi, avlu tipi ve küçük ev tipi şeklinde tasarlayarak yaşlı bireylerin ihtiyacına uygun hale getiriyoruz." bilgisini paylaştı.
Yaşlı Destek Programı (YADES) kapsamında belediyelerin yaşlılara yönelik hizmetlerini desteklediklerini belirten Yanık, programla 6 yılda 39 milyon lira kaynak aktarıldığını, 111 bin 559 yaşlıya ulaştıklarını anımsattı.
EVDE BAKIM
Bakan Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evde bakım, gündüz bakım, evde sağlık, manevi destek, gönüllülük faaliyetleri gibi çeşitli hizmet modelleriyle ve bütünleşik bakım hizmetlerimizle kimseyi geride bırakmadan çalışmaya devam ediyoruz. Yine Ulusal Vefa Programı adını verdiğimiz programımızla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığı ile evlerinde günlük bakımını yapmakta zorlanan, çarşıya, markete gitmekte sıkıntı yaşayan büyüklerimize Türkiye genelinde hizmet vermeye başladık. Hizmetleri geliştirmenin yanında akademik çalışmaları da ihmal etmeden yolumuza devam ediyoruz. Üniversitelerde yaşlılığa özel çalışmalar yapılmasını, yaşlılık araştırma ve uygulama merkezlerinin açılmasını destekliyoruz. Belediyeler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının da katılımıyla, yaşlı hakları, aktif ve sağlıklı yaşlanma konularında koordinasyon halinde farkındalık çalışmalarına devam ediyoruz."
PROJELER
Bakanlıklarının gelecek dönemlerdeki plan ve projelerini anlatan Yanık, "2023 yılında ilk kez Türkiye Yaşlı Profil Araştırmasını yapacağız. Yaş, cinsiyet ve sosyoekonomik veriler ışığında, yaşlı bireylere yönelik daha etkin sosyal politikalar oluşturmayı hedefliyoruz. Dört yılda bir verileri güncelleyerek, nüfus yapısının dönüşümünü, milletimizin lehine çevirecek tedbirlerle geliştirmeyi planlıyoruz." ifadesini kullandı. TBMM Yaşlıların Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya da komisyonun yaptığı çalışmaları anlattı.