Siirt'in Eruh ilçesinde bölücü terör örgütü PKK'nın, 18 Ağustos 1987 ve 1989 yılında aralarında bebek, çocuk ve kadınların da olduğu toplam 27 kişiyi katlettiği saldırı hafızalardan silinmiyor. Saldırıların görgü tanığı o vahşet anlarını anlattı.
Bölücü terör örgütü PKK'nın Türkiye'nin birçok yerinde yaptığı eylemler hafızlarda tazeliğini koruyor. PKK, 18 Ağustos 1987'de Eruh ilçesi Milan mezrasında yaptığı katliamda 3 günlük ile 15 günlük bebek, 16 çocuk, 5 kadın ve 4 erkek olmak üzere toplam 27 kişiyi vahşice katletti.
Katliamda amcası ve akrabalarını kaybeden Nizamettin Baykara, tanık olduğu vahşeti İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Baykara, terör saldırısında köy muhtarının annesi olay sırasında teröristlere ellerini kaldırarak 'Allah'ın hatırına verin' demesine rağmen onu da şehit ettiğini söyledi.
"Kalabalık bir ekip köye 3 koldan saldırmaya başladı"
Muhtarın yeni doğmuş 3 günlük bebeğinin dahi kurşunlanarak şehit edildiğini belirten Baykara, "Baykara, 18 Ağustos 1987 yılında Eruh ilçesi Milan mezrasında hain bir terör saldırısına maruz kaldık. Köyümüzde 27 şehit ve 3 yaralımız vardı. Olayın olduğu gece köyümüze ilk defa televizyon gelmişti. Köyün tüm erkekleri televizyon izlemeye gitmişti ve babamda bunların arasındaydı. Saat 21.00 gibi köy halkı uyumaya başladı. Tam o sırada çok kalabalık bir ekip köye 3 koldan saldırmaya başladı. 3 eve roketler ve bombalar attılar. Telsiz köy muhtarının evindeydi ve 2 katlı taştan yapılmış muhtarımızın evine de 3 adet roket atarak telsizi imha etmeye çalıştılar" dedi.
"Çatışma anında roketlerle birlikte ev ateşe verildi"
"Telsiz nöbetinde ise şehit olan amcam ve Şahin isminde ki şehit bulunuyordu" diyen Baykara, şunları söyledi:
"Bu olay sırasında muhtarımızın 9 nüfuslu ailesi ise yan tarafta bulunan açık alanda uyuyordu. Çatışma anında roketlerle birlikte ev ateşe verildi. Yangın çıktıktan sonrada amcam ve arkadaşı köyü koruyabilmek için son mermilerine kadar çatıştılar. Daha sonra amcamın arkadaşı bacadan aşağı inmeye çalıştı. Fakat evden çıkamadı. Dışarı çıkan amcam ise son mermisine kadar çatışarak şehit edildi. Televizyonun olduğu evde de insanlar dışarı çıkamadı. 3 evin ateşe verilmesini sonucu 27 tane insanımız şehit oldu. Bunların içinde öz amcam ve akrabalarım bulunmaktaydı. Muhtarımızın annesi, eşi, 10-12 yaşlarındaki çocukları, kızları, kundaktaki bebeği ile 9 nüfuslu ailesi şehit edildi. Muhtarın annesi olay sırasında hainlere ellerini kaldırarak 'Allah'ın hatırına verin' demiş fakat dinlemeyerek onu şehit etmişlerdir. Muhtarın yeni doğmuş 3 günlük bebeği dahi kurşunlara hedef olarak şehit edildi. Diğer bir çocuğun ise bağırsakları dışarı çıkmış şekilde vücudunu koruyarak şehit olmuştur. Muhtarımız ve bir oğlu o gece köyde değillerdi."
Şükrü Narin adından birinin de o olayda şehit olduğunu aktaran Baykara, "Evlerinde yengeleri, ufak kızlarını teröristler tarafından yakılan evden kurtarmak için birini kucağına diğerini ise sırtına alarak camdan atlayıp kurtarmaya çalıştı. Atladığı esnasında sırtındaki ufak kız çocuğu eve düştü, teröristler tarafından roket ve bombalarla yakılan evden kurtarılamayan ufak kız şehit oldu. Olayı görenlerden, şahitlerinden, tanıklarından biriyim" diye konuştu.
Bu olaydan 2 sene sonra Kurtalan ilçesi Beykent köyünde aynı gün 18 Ağustos 1989 yılında dedesi Resul Korkmaz'ında teröristler tarafından şehit edildiği bilgisini paylaşan Baykara, "Bugün yıl dönümü olması nedeni dedem, amcam, akrabalarım ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. makamları âli olsun" şeklinde konuştu.