Erzurum’un düşman işgalinden kurtarıldığı gün şehre ayak basan ilk Türk subayı olan Yüzbaşı Ahmet Edip Somunoğlu’nun 87 yaşındaki kızı Hatice Somunoğlu, üniversite öğrencileriyle söyleşti. Cumhuriyet’le yaşıt olan Hatice Somunoğlu, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nde organize edilen “Kitap, Kütüphane ve Erzurum” konuluşu söyleşiye katıldı.
//BABA SOMUNOĞLU’NU ANILARI
Erzurum’un düşman işgalinden kurtarıldığı 12 Mart günü Erzurum’a giren ilk Türk subayı Ahmet Edip Somunoğlu’nun hatıralarından naklederek, Cumhuriyet dönemi Erzurum’unu anlatan Somunoğlu, “Benim genç kızlık dönemlerinde okumaya istek vardı, arzu vardı, heyecan vardı. Büyüğünden küçüğüne herkes kitap okurdu, öğrenmek isterdi. Ama bakıyorum da, şimdiki nesil 9’la 99’u bile çarpamıyor.” dedi. Babasının, Atatürk’ün en yakın arkadaşı olduğunu, onunla Harbiye’de birlikte okuduğunu anlatan Somunoğlu, Yüzbaşı Somunoğlu’nun kitap okumayı çok sevdiğini belirterek, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü’ne bağışlanan 130 eserin, babasına ait kitaplar olduğunu kaydetti.
//CUMHURİYET VE ERZURUM
87 yaşındaki Hatice Somunoğlu, Cumhuriyet’in kurulmasının ardından Erzurum’un çok hızlı bir biçimde gelişmeye başladığını dile getirerek, özellikle eğitim konusunda herkesin varını yoğunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Somunoğlu, “Zenginler, fakirlerin okuması için yardım ederdi. İster kız olsun, ister erkek olsun, herkes okula gönderilir, bugün olduğu gibi kimseye başındaki örtü yüzünden müdahale edilmezdi. Babam da, fakir çocukların okuması için çok yardım ederdi. Hatta Erzurum Lisesi’nde öğretmenlik yaparak, bizzat Cumhuriyet ve Atatürk gençliğinin yetiştirilmesini sağladı.” ifadelerini kullandı.
//ERZURUM’DA HER CUMARTESİ SİNEMAYA GİTME GÜNÜYDÜ…
Erzurum’da kütüphanenin bir tek Erzurum Lisesi’nde olduğunu, bu yüzden okumak isteyen herkesin bu liseye gittiğini dile getiren Somunoğlu, “Erzurum’da o yıllarda Cumartesi günleri sinemalara gitme alışkanlığı vardı. Biz de kendi akranlarımızla her Cumartesi sinemaya gider, film izlerdik. Erzurum’da kütüphane olarak kullanılan tek hizmet birimi Erzurum Lisesi’ndeydi. Başka kütüphane yoktu. Ben de elime geçen tüm kitapları, dergileri ve gazeteleri biriktirdim. 40 yıl boyunca hep topladım, elimdeki bu malzemelerle hep bir kütüphane kurmanın hayaliyle yaşadım.” dedi.
//ERMENİ MEZALİMİ…
Babası Yüzbaşı Ahmet Edip Somunoğlu’nun, Erzurum’daki Ermeni mezalimine ilişkin olarak anlattıklarına da değinen Hatice Somunoğlu, “Rahmetli babam hep anlatırdı. Erzurum’da Osman Ağa ve Mürsel Ağa konaklarında yüzlerce Erzurumluyu vahşice katletmiş Ermeniler. Bu katliamlar arasında Rusların karıştığı mezalimler de olmuş, kısaca binlerce insanı yakmışlar, kurşuna dizmişler ve diri diri ateşe atmışlar. Bu olayları bizzat gören babam, bize hep anlatır, bu nedenle toprağımıza ve bayrağımıza sımsıkı sarılmamızı tembih ederdi.” şeklinde konuştu. Konuşmasının sonunda üniversiteli gençlere tavsiyelerde de bulunan Hatice Somunoğlu, “Siz gençsiniz, bu ülkeyi ileride sizler yöneteceksiniz. Bir kere Gençliğe Hitabe’yi çok iyi anlayın, ona göre hayat biçiminizi belirleyin. Çok okuyun, öğrenin, öğrenmekten bıkmayın. Çevrenizdekilere de öğrendiklerinizi öğretin.” dedi.
Söyleşi sonunda Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş tarafından Hatice Somunoğlu’na günün anısına bir plaket verildi.