Özel Güvenlik Günü münasebetiyle açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Özel güvenlik sistemi bu çağın bir yardımcı kolluk birliğidir. Tıpkı çarşı ve mahalle bekçileri gibi, tıpkı güvenlik korucularımız gibi bu arkadaşlarımız da farklı bir güvenlik alanına ilişkin önemli bir hizmeti ifade ediyor” dedi.
Özel güvenlik sektörüne çok önem verdiklerini aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Hükümetin 26 Haziran 2004 yılında Türkiye’de önemli bir adım atarak Özel Güvenlik Yasası'nı Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirerek attığı adım özel güvenlik konusunda milat olmuştur. O açıdan 26 Haziran Özel Güvenlik Günü olarak, daha sonra 26 Haziran ve 30 Haziran arasındaki hafta Özel Güvenlik Haftası olarak bizler tarafından hem farkındalık oluşturabilmek, hem yaptıklarımızı kamuoyu ile paylaşabilmek, hem hedef ve vizyonumuzu tekrar hedefe koyabilmek, hem geldiğimiz noktayı değerlendirmek açısından da bizim açımızdan bir fırsat olmuştur. Karşılıklı olarak bu hafta içerisinde bu mesele ile iştigal eden tüm tarafların değerlendirmeleri, raporlamaları ve analizleri yapıp bir bilanço ortaya çıkararak, gelecek hedeflerini ortaya koyduğumuz bu günleri birlikte değerlendiriyoruz. Yüz binlerce fedakar arkadaşımız var ve bugün de görevlerinin başındalar” şeklinde konuştu.
“ÖZEL GÜVENLİK SİSTEMİ BU ÇAĞIN BİR YARDIMCI KOLLUK BİRLİĞİDİR”
Yeni şehir sistemlerinin buna yönelik yeni tedbirler ve yeni güvenlik önlemleri doğurduğunu belirten Bakan Soylu, “Özel güvenlik sistemi bu çağın bir yardımcı kolluk birliğidir. Tıpkı çarşı ve mahalle bekçileri gibi tıpkı güvenlik korucularımız gibi bu arkadaşlarımız da farklı bir güvenlik alanına ilişkin önemli bir hizmeti ifade ediyor. Bir yanı ile özel güvenlik olsa da diğer yanıyla önemli bir kamu hizmeti ifa etmektedir. Biz güvenlik kardeşlerimizi okullarda görevlendiriyoruz, yani çocuklarımızı sizlere emanet ediyoruz. Aynı şekilde bu kardeşlerimizi stadyumlarda, sağlık binalarında, kamu binalarında görevlendiriyoruz. Dolayısıyla vatandaşımızın gündelik hayatındaki güvenlik temininde özel güvenliklerimizin çok büyük emeği vardır. Sürekli yaklaşımımız olan suçu oluşmadan önleme stratejimize bir katkı olarak sürekli sahada ve sürekli hazırda bulunuyorlar” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE 1 MİLYON 162 BİN 193 KİŞİ ÖZEL GÜVENLİK SERTİFİKASI SAHİBİ”
Türkiye’de 1 milyon 162 bin 193 kişinin özel güvenlik sertifikası sahibi olduğunu anımsatan Soylu, “Bunların 1 milyon 138 bin 31 kişisi özel güvenlik kimlik kartı almıştır. Yani bu kadar insana özel güvenlik kimlik kartı verilmiştir. Yani bu konuda bir standart sağladık. Halen aktif olarak bu mesleği ifa eden 335 bin 635 özel güvenlik görevlimiz var. Bu aktif çalışanların da yüzde 64’ü özel sektörde görevli. Elbette ki bunlar büyük rakamlar. Bu yüzden özellikle sektörün bu alanda hem denetimini hem de eğitimini oldukça önemli. Özellikle hizmet alanlarının denetiminde eğer özel güvenliklerin denetimine önem vermemiş olsak burayı yönetebilmemiz çok zor olur. Bu konu da çok önemli bir adım attık ve hizmet veren güvenlik şirketlerinin denetimine öncelik verdik. 2015 yılında şirket denetleme sayımız 158’di. Oysaki 2019’da bu sayıyı bin 392’ye çıkardık. Yani neredeyse 10 kat bir artışı 4 yıl içerisinde sağladık. Yani kurallara ne derece uyuyorlar, çalışanlarla ilişkileri ne derece olumlu ve özellikle kanuni sorumluklarını ne derece yerine getiriyor gibi konularda önemli bir denetim ortaya konulmaktadır. Keza özel güvenlik eğitim kurumlarının denetlenmesi için şirketler de var. Bir de bunları eğiten özel güvenlik eğitim kurumları var. Bunlarında denetimi 2015 yılında 35’ti bu sayıyı 2019 sonunda 459’a çıkardık. Yani 10 kattan daha büyük bir artışı burada sağlayabilme, 13 kat bir artışı burada sağlayabilme fırsatına sahip olduk. Yani sahadaki özel güvenlik açısından nizamı, intizamı ve düzeni yerine getiren bir süreci hep beraber uyguladık. Yine özel güvenlik denetimlerimizi aynı periyotta 7’den 814’e yükselttik. Yani sektörde özellikle yapmak istediğimiz, hem çalışanların hakkına bir vesile ile sahip çıkabilmek hem de sektörün hizmet kalitesini mümkün olduğunca yükseltmektir” diye konuştu.
“ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜMÜZDE YENİ BİR EĞİTİM PLANLAMASI VAR”
Yapılan en önemli adımın özel güvenlik görevlilerinin eğitimlerini artırmak olduğunu belirten Soylu, “Özel güvenlik sektörümüzde yeni bir eğitim planlaması var. Bugüne kadar 485 bin özel güvenlik görevlisi, bu büyük bir rakam. Yani şu anda çalışanlardan yaklaşık yüzde 90’ı bizim eğitimimizden geçmiştir. Sektör yöneticileri, polis baş müfettişlerimizle birlikte hizmet içi eğitimlerde toplam 504 bin 651 kişiyi 2018 başı ve 2020 arasında eğittik. Bu eğitimlerimiz de halen devam etmektedir. Burada önemli olan başka bir konu var, sektörel eğitim de verdik. Kamuya ayrı, sağlığa ayrı, okullara ayrı eğitimler verdik. Yani burada tam bir yazılım güncellemesine gittik" dedi.
“POLİS VE JANDARMA İLE ÖZEL GÜVENLİKLER ARASINDA BİR HABERLEŞME AĞI KURDUK”
İçişleri Bakanlığı olarak özel güvenlik sektöründe sadece eğitim faaliyetleri ile sınırlı kalmadıklarını dile getiren Soylu şunları kaydetti:
“İşin bir de kurumsal yapılanmasını, dijital alt yapısını toplumsal bütünlüğü ile ele aldık. Özel Güvenlik Bilgi Sistemi Otomasyonu (ÖGNET), bir genel kurul özel güvenlik ve entegrasyon projesi. Bu sayede polis ve jandarma ile özel güvenlikler arasında bir haberleşme ağı kurduk. Bu vesile ile özel güvenliklerimizi de kolluk sistemimizin içine katmış olduk. Bu da dünyada örnekleri az görülen bir sistem oldu. Tek tip üniforma, özel güvenlik kimlik kartı, yeni nesil özel güvenlik silah ruhsat kartı ve özel güvenlik eğitim kitabı gibi faaliyetler ile bu sektörün kamudaki alt yapısını ve özellikle sektöre aidiyeti tahkim eden çalışmalar yaptık. Bunlardan özellikle ÖGNET ve KAAN projelerinin ciddi yatırımlar ile gerçekleşmiş olduğunu sizler ile tekrar paylaşmak isterim. Bu sektörel büyümeyi de artırmaktadır. ÖGNET adını verdiğimiz proje tüm özel güvenlik alanındaki iş ve işlemleri kapsayan bir projedir. Burada da hedefimiz, eğitim, başvuru, denetim ve sınav gibi tüm iş ve işlemlerin tek bir yazılım platformunda gerçekleşmesini sağlamaktır. Bu sayede hem devletin, hem kamunun, hem bu konudan istifade etmek isteyen vatandaşların hem de bu konudaki paydaşlarımız olan özel güvenlik şirketlerinin tüm bunlarla ilgili veri alt yapısını bir yazılım portalında gerçekleştirdik. Hem zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacak, hem işlemlerdeki insan hatasını en aza indirecek, hem sahtecilik ve usulsüzlüklerin önüne geçecek hem de güncel veri ve istatistiklerin anında oluşmasını sağlayacak. KAAN projesi ise özel güvenlik sistemimizin sorumluluklarını artıran bir projedir. Özellikle komut birimiyle özel güvenlik sisteminin entegrasyonunun bir temelde ortak bir yazılım portalı ile sağlayarak önemli çıktılar hedeflediğimiz bir projedir. Burada iki aşamalı bir uygulama planı var. Birinci aşama da Emniyet Müdürlüğü personeli ile eğitim kurumları, havalimanları, kamu alanları, toplu taşıma alanları ile park ve bahçelerde görev yapan özel güvenlik görevlileri ile ikinci aşamada ise bunun dışındaki tüm alanlardaki özel güvenlik görevlileri ilke mevcut iş birliğinin artırılması temin edilmektedir. Ulusal ve uluslararası hukuka uygun şekilde verilen hizmetlerin en üst kademeye geçmesi hedeflenmiştir. Bu projenin ilk aşaması 1 Ocak 2020 itibari ile 6 büyük şehirde hayata geçti. Bu da bizim için çabuk ve tez zamanda uygulanan projelerden biri oldu. KAAN projesi hali hazırda 30 büyükşehirde 7 bin 696 kolluk personeli ve 57 bin 745 özel güvenlik personelinin katılımıyla yürümektedir.”
“BİR İÇİŞLERİ BAKANI’NIN AĞZINDAN 'BENİM MESAİ ARKADAŞLARIM' CÜMLESİNİ DUYMAK BİZİM İÇİN ONURDUR”
Yeni projeler ile etkinliklerinin arttığını belirten Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkanı Ömer Çağırıcı ise, “Şu an ülkemizde görev yapan 335 bin 632 özel güvenlik mesai arkadaşımız adına size şükranlarımızı diliyoruz. Siz göreve geldikten sonra biz görünür olduk. Az önce sizlerin de söylemiş olduğunuz KAAN projesi, bugün polis ve jandarma ile beraber çalışmamız ve bizim bu kamu güvenliği yetkinliğinde çok olumlu oldu. Bunlar sizin vizyonunuz sayesinde oluşmuş projeler. Özellikle bir İçişleri Bakanı’nın ağzından 'benim mesai arkadaşlarım' cümlesini duymak bizim için onurdur” şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanlığı binasında gerçekleşen kabul törenine Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkanı Ömer Çağırıcı ile beraberindeki özel güvenlik görevlileri katıldı.