AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz, 28 Şubat 1997 tarihinde, Necmettin Erbakan'ın Başbakan, Tansu Çiller'in Dışişleri Bakanı olduğu dönemde olağanüstü toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı, ordu ve bürokrasi merkezli süreç olarak adlandırılan post modern darbenin 20. yıldönümü olduğunu hatırlatarak, milletin iradesi hiçe sayılarak demokrasiye balans ayarı yapmak isteyen askeri vesayetin bin yıl sürecek dediği bu darbe toplumun her kesiminden halen tepki almaya devam edildiğini söyledi.
Adalet ve Kalkınma Partisi Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, darbe ile birlikte 28 Şubat sonrasında giderek temayüz eden milleti tehdit etmek ve iradesini ortadan kaldırmak, inancın toplumsal görünümünü hayatın bütün alanlarından dışlamanın amaçlandığını belirtti.
Faiz lobisinin talebiyle ve küresel bir operasyonla Anadolu sermayesini saf dışı bırakılmak istendiğini söyleyen İl Başkanı Öz, "İslam dünyası için umut, daha da önemlisi özgüven daveti olan D-8 projesini akamete uğratmak, Devleti hortum lamayı engelleyen ve devletin kasasını milletin kasasına dönüştüren Havuz Sistemim kaldırmak için gerçekleştirildi. Vesayetlerinin keskinliğini göstermek için namaz kılandan oruç tutana, başörtüsüyle görev yapandan üniversiteye devam edene hemen herkes kamu hizmeti görmekten ya da almaktan men edildi. Yaptıklarının doğru olduğunu göstermek için ikna odaları kuracak kadar yoldan çıkan bu güruh ikna edemediklerinin haklarını imha etmeye yeltendi. Refah-Yol hükümeti, siyaset üzerine kurulan baskı ve yürütülen tanklarla istifa ettirildi ve Refah Partisi kapatıldı. Ülke büyük bir krize sürüklendi" diye konuştu.
16 Nisan'da ki evet oylarıyla 28 Şubatlar yaşanmayacak
Geçmişte egemenliğini sürdüren vesayet rejiminin her on yılda bir ülkeyi yüz yıl geri götürmek çabasında olduğunu dile getiren Ak Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, bu darbe girişimlerinin bir daha yaşanmaması için 16 Nisan tarihinde Evet oylarının büyük önem arz ettiğini söyledi. Öz konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hiç şüphesiz 15 Temmuz 2016 yılında yaşanan darbe kalkışmasına milletimiz en güzel cevabı vererek gerek 28 Şubat vesayetçilerine gerekse e-muhtıra meraklılarına hadlerini bildirmiştir. Bundan sonra elbette ki darbenin isminin bile zikredileceğini düşünmüyoruz. fakat vesayet bu girişimlerinden vazgeçmeyecektir. Küçük eylemler küçük kalkışmalarla bile olsa direneceklerdir. Bu nedenle 16 Nisan tarihinde yapılacak Anayasa değişikliği referandumunda Evet oyu ile ülkemizin ilerlemesinin önünde konulan taşları kaldırmış olacağız. 16 Nisan'ın gelişi yeni sistemin kapılarını açarak ülkemizde 40 yıla yaklaşan bir zamanda varlığını ne zamandır gösteren terör olaylarının sıfıra kadar inmesine zemin hazırlayacaktır. Halkımız sandığa giderken bu bilinci hiçbir zaman kaybetmemelidir."