Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarsız, moralsiz ve güçsüz olmasının kime fayda sağlayacağının muhasebesini yapamayanların siyasete ve ülkeye herhangi bir katkı yapamayacaklarını düşünüyorum" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. CHP'nin Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın tepki çeken sözlerine ilişkin konuşan Genel Başkan Destici, "Değerli basın mensupları ülkelerin, milletlerin, siyasetin üzerinde tuttukları değerleri vardır. Bazı kavramlar, bazı kurumlar, bazı değerler, günlük polemiklere, ucuz tartışmalara konu edilmez, edilemez, edilmemelidir. Tür Silahlı Kuvvetleri de bunlardan biri ve en önde gelenlerindendir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarsız, moralsiz ve güçsüz olmasının kime fayda sağlayacağının muhasebesini yapamayanların siyasete ve ülkeye herhangi bir katkı yapamayacaklarını düşünüyorum. Hükümeti/iktidarı eleştirmek adına ordumuza şuursuzca hakaret etmek, satılmışlıkla suçlamak edepsizlik ve hadsizliktir. CHP Genel Başkanı’nın bu konuya müdahil olmaması ise son derece üzücüdür" ifadelerini kullandı.
Fransa'nın sözde Karabağ Cumhuriyeti'ni tanımasının Fransa'nın zavallılığının göstergesi olduğunu vurgulayan Destici, "Son zamanlarda tarihi soykırımlarla dolu olan Fransa’nın ülkemize olan hasmane tavrı iyiden iyiye depreşmiş, adeta bir şuursuzluk histerisine yakalanmış olarak ne yaptığını bilemez hale gelmiştir. Geçtiğimiz haftada Fransız Senatosu, bir skandala imza attı. Fransa Senatosu, Birleşmiş Milletler kararına göre Azerbaycan toprağı sayılan Karabağ’da sözde Karabağ Cumhuriyeti'ni tanıma kararı aldı. O kadar zavallı durumdalar ki izahı kabil değil. Sözde Karabağ Cumhuriyeti’ni Ermenistan dahi tanımamışken, bunlar tanıma kararı alıyorlar. Ayrıca bir başka dikkat çeken husus da 28 yıl boyunca işgal altında kalmış Karabağ topraklarında kendi kendilerine ilan ettikleri sözde Karabağ Cumhuriyeti'ni geçen 28 yıl boyunca tanımamışlar, şimdi Azerbaycan işgaldeki topraklarını kurtardıktan sonra tanıma kararı alıyorlar. Tabii burada ki maksatları, Ermenileri kışkırtarak ateşkesi sona erdirmek ve savaşın devam etmesini sağlamaktır. Aldıkları bu karar, savaştan, kandan, zulümden, ikiyüzlülükten beslenen zihniyetin bir kez daha deşifre olmasıdır. Can Azerbaycan’ı bir kez daha kutlu zaferlerinden ötürü tebrik ediyorum. Fransa Senatosu başta olmak üzere tüm dünya bilsin ve işitsin ki Karabağ Azerbaycan’ındır. Karabağ Türk’tür ve Türk kalacaktır" diye konuştu.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü hakkında da konuşan Destici, "Her fırsatta ifade ettiğimiz gibi devletin öncelikli varlık sebebini her zaman insanların huzurunu, güvenliğini, mutluluğunu temin ve muhafaza etmek olarak gördük. Engellilere dair problemler, her zaman 'öncelikli' ve 'ertelenemez' olarak kabul edilmelidir. Engellilere dair meseleler, asla politik çekişmelere kurban edilmemelidir. Bir ayrıntıyı hiçbir zaman unutmamalıyız, engellilerimizin hayat şartlarının iyileştirilmesine dair atılacak her adım milletimizin bütün kesimlerince en geniş mutabakatla desteklenecektir. Dolayısıyla bu konudaki yaşanacak eksiklikleri, hiçbir mazeretle izah etmek mümkün değildir. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün engellilere dair toplumsal bilincin gelişmesine, ülkemizde ve tüm dünyada hiçbir engel ve ayrım söz konusu olmadan herkes için mutlu bir geleceğe vesile olmasını diliyor, tüm engelli kardeşlerimizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum" ifadelerini kullandı.
Korona virüs sebebi ile esnafların zor günler geçirdiğinin altını çizen Destici, "Tedbirler kapsamında işleri duran esnafı ve bu esnaf yanında çalışanları kendi haline bırakamayız. Onların kendi hallerine bırakılması, telafisi güç bir sürü sosyal faturaya katlanmamıza sebep olacaktır. Bu kapsamda okul kantinleri, okul servisleri, okul etrafındaki kırtasiyeciler, lokantalar, kafeteryalar, kahvehane ve kıraathaneler, çay ocakları gibi salgın tedbirlerinden doğrudan etkilenen esnaflarımız ve bu iş yerlerinde çalışan işçi kardeşlerimizi kendi hallerine bırakamayız. Mücbir sebeple iş yerlerini kapatan esnaf ve sanatkarlara asgari geçim ihtiyaçlarını karşılayacak kadar nakdi yardım yapılmalı, salgın döneminde elektrik ve doğal gaz faturaları vade farksız ertelenmeli, iş yeri kapalı olan esnaftan tabela vergisi, çevre vergisi ve işgaliye harcı normale dönünceye kadar alınmamalı, vergi, SSK ve Bağ-Kur prim borçları 1 yıl boyunca faizsiz ötelenmeli, yapılandırılan borçların ödeme süresi uzatılmalı. Kamuya olan birikmiş borçlar yeniden yapılandırılmalı. Genelge ile iş yeri kapatılan esnafın sosyal güvenlik primleri devlet tarafından karşılanmalı. Bu dönemde iş yeri kapalı esnafa ya kira desteği verilmeli veya kira ödemeleri ile ilgili olarak bir düzenleme yapılmalı. Bu iş yerleri için kira stopaj kaldırılmalı, 65 yaş üstü olup da dışarı çıkması yasak olan ve tedbirlerden etkilenmeyen esnaf ve sanatkarlar istisna tutularak, iş yerlerini açmaları yönünde adım atılmalı" şeklinde konuştu.