Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Deprem Araştırmaları Sanal Konferansı'nda, “Bilim temelli bir yaklaşımla Türkiye’nin deprem gerçeğini çok boyutlu olarak ele almayı sürdüreceğiz. Konferansta sunulan araştırmaları, fikirleri ve önerileri bizzat yakından takip edeceğiz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 7,6 ve 7,7’lik depremlerin ele alındığı sanal konferans düzenlendi. Konferansta bilim insanlarının Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı çerçevesinde desteklenen 124 proje ile elde edilen bulgular, ulaşılan hedefler ve öngörülen katkılar aktarıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın da videolu mesaj gönderdiği konferansa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AFAD Başkanı Yunus Sezer çevrimiçi olarak katılım sağladı.
Programa video mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Türkiye’nin Şubat ayında "yüzyılın depremi" olarak nitelendirebilen art arda büyük depremler yaşadığını belirterek, “Deprem haberini alır almaz devletimizin tüm imkanlarını harekete geçirdiğimiz gibi hem ülkemizin afetlere dayanıklılığını artırmak hem de afet yönetimini daha etkin hale getirmek için bilimsel alanda da bir seferberlik başlattık. Bilimsel alandaki seferberliğin öncülerinden birisi olarak ülkemizde bilim ve teknolojinin amiral gemisi olan TÜBİTAK’ı belirlemiştik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde oluşturulan ‘Türkiye Ulusal Risk Kalkanı’ modelinin de altlığını oluşturacak çalışmalar başlatıldı” diye konuştu.
"Bilim temelli bir yaklaşımla Türkiye’nin deprem gerçeğini çok boyutlu olarak ele almayı sürdüreceğiz”
Oktay, deprem çalışmalarında tek bir alanda ilerleme değil 360 derecelik bir analiz ve gelecek projeksiyonuyla ilerleyeceklerini belirterek, “‘Bilimle Birlikte Başaracağız’ mottosuyla deprem araştırmalarında yer alan herkesi disiplinler arası çalışmaları güçlendirmeye davet ediyorum. Böylece şehirlerimiz doğasıyla, kültürüyle, toprak yapısıyla ve jeolojik özellikleriyle bir bütün olarak yükselecek ve dayanıklı şekilde kalkınacaktır. Birilerinin bilim insanlarımızı göstermelik danışma etkinliklerinde sahneye çıkarıp, sonra bir daha dikkate almadıklarını iyi biliyoruz. Böylesi bir vizyon ülkemizin ne bugününe ne de yarınlarına bir katkı sunabilir. Biz hep birlikte milletimizle; bu ülkenin gençleriyle, kadınlarıyla daha ileriye gitmek için çalışıyoruz. Bilim temelli bir yaklaşımla Türkiye’nin deprem gerçeğini çok boyutlu olarak ele almayı sürdüreceğiz. Konferansta sunulan araştırmaları, fikirleri ve önerileri bizzat yakından takip edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“Bu kötü tabloyu tersine çevirebilecek her türlü kaynağa sahibiz”
Türkiye'nin aktif fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu gerçeği kabul etmek, depremle yaşamayı öğrenmek zorunda olduklarını vurgulan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank ise “Bu kötü tabloyu tersine çevirebilecek ortak akla da, insan kaynağına da, sermayeye de, yani her türlü kaynağa sahibiz. İşte bilim insanlarımız bugün burada. Neyi nasıl burada yapacağımızı söyleyecek insanlar bugün burada. Onun için bu konferans ve bugün burada ortaya konan fikirler Türkiye için çok önemli” dedi.
“577 bilim insanı jeofizikten lojistiğe kadar farklı alanlarda saha verisi topladı”
Varank, depremden hemen sonra proaktif bir yaklaşımla TÜBİTAK Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı'nı devreye aldıklarını söyleyerek, “61 farklı kurumdan 124 projeyi desteklemeye başladık. Türkiye’nin dört bir yanından 577 bilim insanı jeofizikten lojistiğe kadar farklı alanlarda saha verisi topladı. Ayrıca 1001 yani bilimsel ve teknolojik araştırma projelerini destekleme programı kapsamında deprem özel çağrısını çıkaran 79 proje teklifini desteklemeye başladık. Bugün bu projeleri tüm yönleriyle ele alacağız. Yapılan çalışmaların ve elde edilen sonuçların paylaşılması elbette çok değerli” değerlendirmesinde bulundu.
"Deprem sadece fiziksel yapıları etkilemiyor"
Deprem risklerini bertaraf etmek konusunda birçok farklı disiplindeki araştırmalara değinmek gerektiğini sözlerine ekleyen Varank, “Nitekim konferans programına baktığımızda bu disiplinler arası yaklaşımı görebiliyoruz. Fay sistemi araştırmalarından yenilikçi inşaat modellerine, deprem mühendisliğinden dijital teknolojilere farklı başlıklar ele alınacak konular arasında yer alıyor. Tabii deprem sadece fiziksel yapıları etkilemiyor. Aynı zamanda sosyoekonomik, toplumsal ve çevresel etki ve yıkımlara da neden oluyor. Bu manada konferansın sonuçlarını en iyi analiz etmek önemli bir görev olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
Program, bilim insanlarının deprem bölgelerinde yaptığı araştırmaları sunması ve bu çerçevede belirlenen sorunlara yönelik çözüm önerilerinin belirlenmesi ile devam etti.