Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan annelerin evlat nöbeti devam ediyor.
Anneler, HDP önünde evlatlarına kavuşacakları günü umutla bekliyor. Her hafta olduğu gibi 62’nci haftada da eylemlerini sürdüren aileler, parti binası önüne gelerek HDP ve PKK’dan çocuklarını istedi. Evlatlarına geri dönmeleri için çağrıda bulunan anneler, "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter, bırakın evlatlarımızı" ve "Artık yeter, yakamızdan düşün" yazılı dövizleri açarak HDP ve PKK’ya tepki gösterdi. Evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulunan aileler, kararlı bekleyişlerini sürdüreceklerini ifade etti.
“PKK’dan, HDP’den çocuklarımızı istiyoruz”
Çocuklara dönmeleri yönünde çağrıda bulunan annelerden Ayten Koçhan, “Yolları yol değil. Gelsinler devletimize teslim olsunlar. PKK’dan, HDP’den çocuklarımızı istiyoruz. Yeter analar babalar ağladı. Bir yıldır yaz kış demeden, soğuk demeden buradayız. Halen de buradayız. Bir çocuğumuz dağda kalana kadar eylemimize devam edeceğiz. Çocuklarımızı istiyoruz. Ersin, 8 senedir senin hasretinden yandık. Gel yeter” dedi.
“Çocuklarımızı almayana kadar HDP’nin önünü terk etmiyoruz”
62 haftadır HDP’den çocuklarını istediklerini belirten baba Şemsettin Özcan ise “HDP’ye diyoruz ki çocuklarımızı nasıl götürüp PKK’ya vermişsen yine o şekilde git çocuklarımızı bize getir, teslim et. Çocuklarımızı almayana kadar HDP’nin önünü terk etmiyoruz. Biz, burayı boş bırakmıyoruz. Bu Kürt davası değil, bu Kürtlerin ezilmesi içindir” ifadelerini kullandı.
“Askerlerimiz Suriye sınırında kiminle çatışıyor, HDP"
HDP’nin kapatılması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Çocuklara sesleniyorum; sesimizi duyuyorsanız gelin adalete teslim olun. Askerlerimiz Suriye sınırında çatışmada. Kiminle çatışıyorlar? HDP. HDP’ye kim oy veriyorsa Allah onun belasını versin. Bunlar bizden ne istiyor? HDP’lilerin çocukları şu an hangi okulda okuyorlar, bizim çocuklarımız hangi okulda? Bizim çocuklarımız dağ başında, onların çocukları okullarda. Allah belanızı versin. Siz, bizden ne istiyorsunuz. Gece gündüz çocuklarımızı istiyoruz. Sizin çocuklar niye okuyor, bizim çocuklarımızı niye dağın başına götürüyorsunuz” diye konuştu.