FETÖ terör örgütünün darbe girişimi sırasında bombaladığı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclis'i vurdunuz, burası milletin Meclis'i. Siz milletin temsilcilerini vurmaya kalktınız, milleti vurmaya kalktınız. Milletim eğer Türkiye'nin 81 vilayetinde meydanlara yürüdüyse, meydanları doldurduysa işte bunların bu hesabının dışındaki adımdı ve buraya yapılan o saldırıydı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarınca 15 Temmuz darbe girişiminde bombalanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
TBMM’ye varışında, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başkan Vekili Ayşenur Bahçekapılı ve bazı bakanlar tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, polis tören kıtasını selamladı.
TBMM’NİN HASAR GÖREN BÖLÜMLERİNDE İNCELEME
TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile bir süre görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra 15 Temmuz gecesinde yaşanan darbe girişiminde FETÖ tarafından yapılan bombardımanda TBMM’nin hasar gören bölümlerini gezerek incelemelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra TBMM tören salonuna geçerek, ziyarette hazır bulunan bakanlara ve milletvekillerine hitaben bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve TBMM üyelerini selamlayarak başladı.
“DARBE TEŞEBBÜSÜNDE BULUNANLARIN BU MİLLETİN EVLADI OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”
“Bu buluşmamızın bu bir araya gelişimizin tamamıyla demokratik hukuk devletini yıkmaya yönelik bir silahlı teşebbüsün ardından olmasını istemezdim. Ne yazık ki bu böyle bir teşebbüsün ardından oldu” diyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Kahraman ile ikili değerlendirme yaptıklarını belirtti ve "Parlamento binamızı gezerken Meclisimizin düştüğü bu hâli görünce gerçekten büyük bir hüsran yaşadım diyebilirim. Bu teşebbüste bulunanların bu milletin evladı olması mümkün değil. Bunlar sadece askerî kılık kıyafet içerisinde buna bürünmüş çok açık net teröristlerdir" dedi.
“AĞIR SİLAHLARI MİLLETE KARŞI KULLANACAK KADAR HAİNLER”
Türkiye’de bölücü terör örgütünü, DAEŞ, PYD ve YPG terör örgütlerini bildiklerini ifade eden ve FETÖ için ise kimilerinin ‘Bunlar aynı zamanda dini bir grup, eğitimle uğraşırlar, bunların silahla işi yok’ dendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların silahla olan işi, diğerlerinden çok daha farklı bir şekilde. Bunlar bu milletin vermiş olduğu vergilerle, bu milletin parasıyla elde ettikleri silahı tüm uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla, toplarıyla, ağır silahlarıyla millete karşı kullanacak kadar alçak, hain, namussuzdurlar" diye konuştu.
“SİZ MİLLETİ VURMAYA KALKTINIZ”
FETÖ örgütünün Pensilvanya'daki yöneticisinin sürekli meydan okuduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii bir taraftan da Türkiye'den kaçıp oradaki çiftliklerinde buluştukları kişilerle, aynı şekilde Avrupa'daki, çeşitli ülkelerdeki yine sığıntılarla beraber burayı izlemeye kalktılar. Hamdolsun Rabbimin lütfu, bekledikleri neticeyi alamadılar. Çünkü bunlar dini bildiklerini zannediyorlardı ama bir şeyin farkında değildiler. O da 'Vemekeru vemekerallah vallahü hayrul makirin.' En büyük hesap sahibinin, hesap edicinin Allah olduğunu bunlar hesap dışı tutmuşlardı. Şimdi işte o hesap tecelli etti. Kendilerine göre koordinatlar istediler, tutmadı. Tamam geldiniz, Meclis'i vurdunuz, burası milletin Meclis'i. Siz milletin temsilcilerini vurmaya kalktınız, milleti vurmaya kalktınız. İşte onun için bu kardeşiniz elindeki telefonlarla, cep telefonlarıyla televizyonlara bağlandığı zaman meydanlara milletimi davet ettiğim andan itibaren milletim eğer Türkiye'nin 81 vilayetinde meydanlara yürüdüyse, meydanları doldurduysa işte bunların bu hesabının dışındaki adımdı ve buraya yapılan o saldırıydı. Bakın her akşam doluyor ve ben milletime şu çağrıda bulunuyorum, ikinci bir talimata kadar sakın bu meydanları boş bırakmayın. Nihai kararı milletimizle birlikte vereceğiz ama biraz sabır."
FETÖ’nün takiyeyi başarılı bir şekilde yaptığını, kendilerini çok iyi gizlediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin bu hâlinin dünyaya örnek olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Eğer Batı gerçekten demokrasiye inandığını savunuyorsa, bize sağdan-soldan ikircikli tavırlarla böyle parantez içi kınamalar yapmasınlar. Biz şu anda Dışişlerimiz vasıtasıyla tüm dünyaya bu tablonun videolarını göndereceğiz, çeşitli yerlerdeki yapılan saldırıların videolarını göndereceğiz, fotoğraflarını göndereceğiz. Temenni ederim ki bunları gördükten sonra halkın oylarıyla iktidar olmuş bir hükûmete, halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanına bundan sonra kolay kolay çıkıp da diktatör demezler.”
“NE KADAR ETABINIZ VARSA HEPSİYLE BERABER GELİN”
Darbeye karşı milletin tankların karşısında dimdik durup çocuğuyla, kadınıyla, erkeğiyle hepsi şehadete yürüdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, mücadelenin devam edeceğini, şimdi meselenin bu duruşu kaybetmemek olduğunu vurguladı. Darbenin ikinci ve üçüncü etaplarının geleceği yönündeki söylentilere de değinen ve “Ne kadar etabınız varsa hepsiyle beraber gelin” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece zaten gerekli olan dersi benim milletim sizlere verdi. Bak o günden bugüne meydanlar geometrik artıyor ve daha da kararlı bir şekilde inşallah devam edecektir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben bu vesileyle Silahlı Kuvvetlerimizin bu adilere, bu alçaklara, bu yamyamlara aldanmayan personeline teşekkür ediyorum. Aynı şekilde Polis Teşkilatımızın bunlara aldanmayan personeline teşekkür ediyorum. Aynı şekilde İstihbarat Teşkilatımızın, aynı şekilde tüm bakanlıklarımızın bunlara aldanmayan personeline teşekkür ediyorum. Ve şuna da inanıyorum: Allah’ın izniyle çoğu gitti azı kaldı, şu anda çok önemli bir kapı açıldı. Ve yargının bu süreçte bu kadar yoğun çalışması ve demokratik hukuk devleti içerisinde Anayasa’nın, yasaların kuralları neyse bunları süratli bir şekilde işleterek karara varması bizim mutluluğumuzdur. Bazıları diyor ki; ‘bu kadar çok kişiyi içeri almak doğru mu?’ Şimdi adalet çalışıyor. Niye? Gecikmiş adalet, adalet değildir; şimdi bunun hükmü yerine geliyor. Hep biz bunu bekledik, işte şimdi bu güzel bir örnek oldu.”
“OHAL DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNİN HIZLANDIRILMASINI TEMİNAT ALTINA ALACAK”
Güvenlik güçlerinin her an müteyakkız vaziyette tedbirlerini almış, milletin güvenliğini, ülkenin normalleşme sürecini en ideal şekilde sağlamanın gayreti içinde olduğunu işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’den geçen olağanüstü hâl yasası (OHAL) ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Olağanüstü Hâl Yasamıza destek veren tüm milletvekili arkadaşlarıma, siyasi partilere teşekkür ediyorum. Bunu önemsiyorum. Tabii bunun içinde kanun hükmünde kararnamelerle bir üç aylık süreç var, bu süreç çok çok önemli. Fakat bunu birileri farklı yerlere çekmenin gayreti içerisindeler. Şu anda hükûmetimiz yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde özellikle bir konu çok önemli. Bakın, Olağanüstü Hâl Yasası çıktı, çıktı da dikkat edin, millet evine mi koştu, marketleri boşaltıp ne var ne yok alıp evine mi gitti, yoksa tam aksi millet evlerinden çıkıp meydanlara mı koştu? Burası önemli. Eskiden olağanüstü hâl yasası ilan edildiği zaman vatandaş marketleri-bakkalları filan boşaltır ne yapardı? Evine depolama yapardı, stok yapardı, ama şimdi tam tersi oldu. Neden? Çünkü bu olağanüstü hâl yasası alışılmışın dışında. Tam aksine demokratikleşme sürecimizin hızlandırılmasını teminat altına alma adımıdır bu. Ve süratle yasaların çıkarılması ve bu yasalarla birlikte de inşallah Parlamentomuzun şu süreci iyi işletmesi ve bir an önce bu Fetullahçı terör örgütü ve diğer terör örgütlerinden bu kurumlarımızı, devletimizin kurumlarını temizleme operasyonunun hızlandırılması olayıdır.”
“YATIRIMLARINIZI ASKIYA ALMAYIN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan OHAL ile ilgili olarak ‘ekonomi çöker’ iddialarının gerçeği yansıtmadığının altını çizerek hükûmetin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, polisin görevinin başında olduğunu bildirdi. Anormal olan bir durumun söz konusu olmadığını, hükûmetin aynı görevlerini yapacağını, yetkileri artan valilerin görevlerine devam edeceğini, girişimcilerin ekonomik alandaki çalışmalarının hızlandırılacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Mali disiplinden taviz diye bir şey söz konusu değil. Merkez Bankamız açıklamasını yaptı, ne dedi? ‘Piyasalarda ne TL’de, ne döviz bazında herhangi bir likidite sıkıntısı olmayacak’ dedi, böyle bir sıkıntı yok. İki, biz yatırımcılarımıza sesleniyoruz ve şimdi ben buradan da sesleniyorum; tüm yatırımcılarımız, sakın yatırımlarınızı askıya almayın, aynı kararlılıkla yolunuza devam edin. Devlet olarak biz de devletin altyapı-üstyapı yatırımlarında asla ara vermeyeceğiz.”
‘Böyle dönemlerde finans sıkıntısı çekilir’ şeklindeki yorumlara karşı, “Evvel Allah Türkiye böyle bir finans sıkıntısını çekmeyecek, bizim bu noktada hazırlıklarımız var” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan finans sektörüne sesleniyorum; diyorum ki, bakın siz de lütfen faizlerinizi düşürün, düşürün faizlerinizi. Bu millete, bu vatana eğer hizmet verecekseniz düşürün, biraz az kazanın. Ve yatırımcı sizin vereceğiniz bu ucuz krediyle bu ülkede çok daha farklı adımları atabilsin. Ve bu istihdam noktasında da bize çok daha farklı istihdamları getirsin” çağrısında bulundu.
“S&P TÜRKİYE İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YETKİSİNE SAHİP DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi olağanüstü hâl ilan edildi diye bazı ürünlerin satılmasında yüksek fiyat uygulamasına girenlere sesleniyorum. Eğer böyle bir yanlış teşebbüsün içinde olanlar olursa, bilsinler ki bunların tepesine devletimiz biner, hükûmetimiz biner. Normal şartlar neyse bu akışta bu devam edecektir, gıda maddesinde şunu yapalım, yok bilmem akaryakıtta şöyle bir yola gidelim, pompaları erken kapatalım, şunu yapalım-bunu yapalım. Türkiye’de bir anormallik yok ki, bizim akaryakıtta sıkıntımız mı var? Nereden çıkarıyorsunuz bu işleri? İşte bunların hepsi virüs, bunların hepsi dezenformasyon. İşte çıkmış biliyorsunuz S&P ne yapıyor? Yok, Türkiye’nin yatırım noktasında puanını düşürmeye çalışıyor. Biz senin zaten üyen değiliz ki, sana ne, sen kimsin. Bir defa sen haddini bil. Sen Türkiye’yle ilgili böyle bir açıklama yapma yetkisine sahip değilsin. Ama bunların tabii derdi başka, bunların bu yaptıkları açıklamalar tamamıyla siyasidir. Bu Türkiye düşmanlığından kaynaklanmaktadır. Ama biz bunları bir kenara koyuyoruz, halk arasında bizim bunlara yönelik güzel tabirler var da, bu tabirleri burada kullanmak bu çatı altında yakışmaz, onun için söylemiyorum. Ama kimse de bunların yaptıkları açıklamaları kâle almasın, yatırımlarına aynen devam etsin, yurt içi-yurt dışı bunlara devam edelim.”
Milletin hiçbir endişeye kapılmaması gerektiğini, üç aylık OHAL döneminin başarılı bir şekilde geçirileceğine inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun da bereketini sonunda inşallah göreceğiz. Bütün tedbirler ilgili mercilerimiz tarafından alınmıştır, alınmaya da devam edecektir” diye konuştu.