Artvin'in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen miting öncesi çıkan olaylarda hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu ile ilgili 10 yıl sonra Trabzon’da görülmeye başlanan davada 13 polisin yargılanmasına devam edildi. Sanıkların beraatlerini talep ettiği dava 18 Şubat'a ertelendi.
Artvin'in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 yılında miting öncesi çıkan olaylarda sıkılan biber gazı nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Metin Lokumcu’nun (55) ölümüyle ilgili Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan'ın da bulunduğu 13 polis hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı. 13 polisin yargılandığı davanın duruşması, Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu güvenliğinin tehlikeye düşmemesi için Trabzon'a alınırken, 10 yıl sonra açılan davanın 4. duruşması Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2 günde görüldü.
Metin Lokumcu’nun yakınları, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, siyasi parti temsilcileri, baro başkanları ile sanık ve müşteki avukatları hazır bulunduğu duruşmaya tutuksuz sanıklar Bayram Ali K., Mehmet Seyfettin U., İlhami Ç., Haktan Y., Fatih Ü., Erol D., Tayfun V., Taner B., Sinan E., Saim B. ve Recep A. katıldı. Diğer sanıklar Muhsin Armağan, Muhammet U. ve Taner B. ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmazken, sanıklar beraatlerini talep etti.
"Gerçek sorumluların burada olmasını isterim"
Duruşmanın birinci gününde tutuksuz sanıklardan eski Hopa İlçe Emniyet Müdürü Fatih Ü., savunmasında Metin Lokumcu'nun hayatını kaybettiği olayın yaşanmasını üzücü bulduğunu dile getirerek, "Olay günü dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa'da miting yapacağı alanda görevliydim. Cumhuriyet Meydanı'nda bir grubun olay çıkardığı yönündeki anonslar üzerine Kaymakamın talimatıyla oraya gittim. Anonslarla ikaz etmemize rağmen basın açıklamasından sonra dağılmayan gruba dönemin Hopa Kaymakamı talimatıyla müdahale edildi. Gerçek sorumluların burada olmasını isterim. Lokumcu olay yerinde bulunan ambulansa yürüyerek gitti. Üzerinde cebir ve darp izi yoktu. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
"Mülki idari amirin talimatıyla gaz kullanıldı"
Tutuksuz sanıklardan dönemin İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tayfun V. de savunmasında, "Olay günü Artvin ve çevre illerden Hopa'ya sevk edilen kuvvetlerin koordinasyonundan sorumluydum. Dağılmayan gruba çevik kuvvetin TOMA aracı ile müdahale sonrası mülki idari amirin talimatıyla gaz kullanıldı" ifadelerini kullandı.
"Gruptakiler tarafından inşaat alanından tuğla ve taş türü malzemelerin bize doğru atıldı"
O dönem Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesinde görevli olduğunu belirten polis memurlarından Haktan Y. ise, "Miting için Hopa'da görevlendirildim. Miting alanında beklediğimiz esnada olay yerinde arbede yaşanması üzerine amirlerimiz tarafından olay yerine yönlendirildik. Olay yerine gittiğimizde gruptakiler tarafından inşaat alanından tuğla ve taş türü malzemelerin bize doğru atıldı. Karşıt grup miting alanına yaklaşınca gazla müdahale talimatı aldık. Yolun karşısından gazla müdahalede bulundum. Amirlerimin talimatıyla gaz kullandım. Suçsuz olduğumu düşünüyorum. Beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu.
"Metin Lokumcu ile hiçbir şekilde karşılaşmadım, tanımam"
Tutuksuz sanık olan ve o dönem Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli çevik kuvvet polislerinden Saim B. savunmasında, "Atmış olduğum gazdan kimse yaralanmadı. Metin Lokumcu ile hiçbir şekilde karşılaşmadım, tanımam. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.
"Grup taş ve sopa atarak, 'katil devlet, katil polis bunun hesabını vereceksiniz' diye bağırmaya başlamıştı"
Dünkü duruşmada olay anına ait videoları seyreden polislere, bugün ise çekilen fotoğraf kareleri gösterildi. Duruşmanın ikinci gününde savunma veren o dönem Kars Emniyet Müdürlüğü'nde görevli çevik kuvvet polislerinden tutuksuz sanık İlhami Ç., "Olay günü dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa'da miting yapacağı alanda görevliydim. Lokumcu'nun bulunduğu yer ile benim görev yerim farklıydı. Grup taş ve sopa atarak, 'katil devlet, katil polis bunun hesabını vereceksiniz' diye bağırmaya başlamıştı. Bunun üzerine gazla müdahalede bulunduk. Tek amacımız kamu düzenini ve devlet büyüğünü korumaktı" dedi.
"Taşlı, sopalı saldırı devam ediyordu, kolumdan yaralandım"
Tutuksuz sanıklardan Bayram Ali K. ise, o dönem Bayburt Emniyet Müdürlüğünde çevik kuvvet ekiplerinde görevli olduğunu belirterek, "Görevlendirildiğim Hopa'da miting alanının arkasındaki platformun güvenliğini sağlıyordum. Olay yerinde taşlı sopalı saldırıları ve sorumlu amirlerin gruba uyarılarda bulunduğunu gördüm. TOMA ile müdahale edilen grup taşlı sopalı saldırıları dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın miting alanına gelmesiyle sürdürmeye devam etti. Bize gaz kullanın talimatı gelince 1-2 kez gaz kullandım. Taşlı, sopalı saldırı devam ediyordu, kolumdan yaralandım" şeklinde konuştu.
"Müdürlerin uyarılarına rağmen dağılmadılar"
O dönem Erzurum Emniyet Müdürlüğü'nde görevli çevik kuvvet polislerinden Mehmet Seyfettin U. da, "Hopa'da miting alanında bulunan arama noktasında görevliydim. Daha sonra inşaat alanındaki pankartların kaldırılması için görevlendirildim. Grup inşaat alanından bizim üzerimize moloz ve taş parçaları attı. Müdürlerin uyarılarına rağmen dağılmadılar. Taş, moloz, sopa ve şişeleri polis ekiplerine ve mitinge katılanlara atıyorlardı. Bana da inşaattan atılan kalas sırtıma geldi yaralandım, bunula ilgili rapor aldım. Yaralanmıştım ama görev bilinciyle orada kaldım. Beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.
"Olaylar sırasında Metin Lokumcu'yu hiç görmedim"
Tutuksuz sanık Sinan E. de, "Olayın yaşandığı dönemde Bayburt Emniyet Müdürlüğünde çevik kuvvet ekiplerinde görevliydim. Miting platformu arkasında görev verildi. Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan bir minibüsten Metin Lokumcu ile ilgili anonslar yapıldıktan sonra grup taşkınlığını arttırdı. Bunun üzerine olay yerine görevlendirildim. Olaylar sırasında Metin Lokumcu'yu hiç görmedim. Lokumcu hastaneye kaldırıldıktan sonra gaz kullandım" ifadelerini kullandı.
O dönem Erzurum Emniyet Müdürlüğü çevik kuvvet ekiplerinde görevli polis Recep A. ise, "Basın açıklamasına izin verilen grup açıklamadan sonra dağılmadı. Taş gibi cisimlerle güvenlik güçlerine karşılık verdi. Bunun üzerine gruba gazla müdahalede bulunuldu" ifadelerini kullanarak, beraatını talep etti.
"10 yıldır bu anı bekliyorum"
Metin Lokumcu'nun oğlu Ulaş Lokumcu da, sanıklardan şikayetçi olduğunu vurgulayarak, bir sonraki duruşmada beyanda bulunmak istediğini söyledi. Lokumcu, "10 yıldır bu anı bekliyorum. Hangisi suçluysa ona göre değerlendirilme yapılarak karar verilmesini istiyorum. Davaya katılma talebim var" dedi.
Duruşma 18 Şubat'a ertelendi
Sanık polislerinin dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti tarafından ara verildi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan sanıklar için bir sonraki duruşmaya katılmalarına davetiye çıkarılmasına, bu celse ifadeleri alınan sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına, gerektiğinde SEGBİS ile bağlanılmasına karar vererek duruşmayı 18 Şubat'a erteledi.