Ağrı’da 2 yıl önce kaybolan ve 18 gün sonra cesedi bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir davasının bugün görülen dördüncü duruşmasında davaya katılan sanıklardan şaşırtan ifadeler geldi. Davada sanık olarak dinlenen Mehmet Ali Aydemir ve Yıldırım Artam, “Biz bu aileyi de Leyla’yı da tanımıyoruz, hayatımız boyunca görmedik” dediler.
Nihat ve Şükran Aydemir çiftinin 15 Haziran 2018 tarihinde gittiği Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki kızları Leyla Aydemir'in ölümüyle ilgili biri tutuklu 7 sanık dördüncü kez hakim karşısına çıktı.
“BEN HAYATIM BOYUNCA LEYLA’YI GÖRMEDİM, İSMİNİ BİLE KAYBOLDUĞU ZAMAN ÖĞRENDİM”
Olayda sanık olarak dinlenen Mehmet Ali Aydemir ifadesinde, “Ben suçsuzum, hayatım boyunca Leyla’yı görmedim tanımıyorum. Sadece bayram günü Nihat Aydemir’le görüştüm. İsmini kaybolduğu zaman öğrendim. Ben olay günü Hamur’a gitmedim. Ben ilk ifademde de verdiğim gibi. Benim Ayşe ablamın evinin önünde okul var. Yaklaşık 30 tane kamera var. İncelenmesini istedim, kabul edilmedi. Benim köyde kimseye zararım yok, herkese iyiliğim dokundu hala da dokunuyor. Leyla’nın kaybolduğu gün ablam doğum yapacaktı. O gün hastanedeydik, kayıtlar var. Kamera kayıtlarının yeniden incelenmesini istiyorum. Benim Nihat Aydemir’le ne düşmanlığım var ki komşum bile değil” dedi.
“BEN BU AİLEYİ TANIMIYORUM”
Duruşmada sanık olarak dinlenen Yıldırım Artam ise, “Bu suçlamaları kabul etmiyoruz. Kamerada her şey var. Okulun kameraları görüyor. Emniyet kamera sistemleri var. Bakın. Benim bu olayla herhangi bir alakam yok. Ne benim ne de eşimin. Ben köye gitmedim ne de Nihat’la bir alıp veremediğim yok. Ben zaten bu aileyi tanımıyorum, bunlarla alakam yok. Bize attıkları iftiradır. Sizin adaletinize güveniyorum ve beraatımı istiyorum” şeklinde konuştu.
“BEN LEYLA’YI SADECE İNTERNET VE TELEVİZYONLARDA GÖRDÜM”
Sanık olarak dinlenen Ayşe Artam, “3 Temmuz’da doğum yaptım. Beni sürekli arıyorlardı. Nasıl olduğumu sormak için. Ben Leyla’yı sadece internette, televizyonlarda gördüm. Eşimin işini elinden aldılar. Adalet yerini bulacak. Bana atılan iftiraydı” diye konuştu.
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlanan tutuklu amca Yusuf Aydemir ise, önceki duruşmadaki ifadesini tekrarlayarak yeniden beraatını istedi.
Davanın dördüncü duruşmasında tanık olarak dinlenen Ahmet Aydemir, “Leyla'yla ilgili toplantı yapmadık, Zeki Aydemir ve diğer aile büyükleriyle toplantı yaptık” diye konuştu.
“LEYLA’NIN TAZİYESİNE KATILMADIM, MİLLET BAŞSAĞLIĞI VERSİN İSTEMEDİM”
Tanık olarak dinlenen dede Zeki Aydemir ise, “Ekin zamanında telefon geldi dediler ki Leyla bulunmuş. Ben de arabaya binip gittim. Böyle bir durum asla olmadı. Leyla’nın kaybolduğu gün köydeydim. Ben ve Ahmet Aydemir asla bir araya gelip bu konuyu konuşmadık. Bilsem ki ölmüş babamın da parmağı var bu işin içinde ben gelip size söylerim. Bu çocuğun kaybolduğu zamandan beri ben de en az emniyet kadar takip ediyorum. Leyla Aydemir taziyesine katılmadım, çok içim yandı o toplumda bulunmak istemedim. Milletin başsağlığı vermesini istemedim. Para ödülüne ben ve Nihat karar verdik. Leyla’nın bulunmasını istiyorduk” dedi.
Davaya Ağrı barosu avukatları, Erzurum barosu avukatları, baba Nihat Aydemir'in avukatı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı müdahil olurken, duruşmanın bu bölümünde sanık avukatları dinleniyor.