Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Tarımdan sanayiye, yüksek teknolojilerden milli savunma sanayine kadar her alanda Türkiye, takip edilen bir ülke olacak. Önümüzdeki yüzyıla ilişkin, cumhuriyetimizin ikinci asrına ilişkin ekonomik olarak hedefimiz budur." dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Bilecik Sivil Toplum Buluşması Programı’nda yaptığı konuşmada, 742'nci Söğüt Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri’ne katılarak kuruluşun ve dirilişin ruhunu, ecdadın bu topraklardan bir dünya devletini, bir cihan devletini nasıl çıkardığını bir kere daha hatırladıklarını belirtti.
Söğüt'ün girişinde yazan "Nereden geldiğini unutanlar, nereye gideceklerini bilemezler." sözünü aktaran Kurtulmuş, gidilen istikameti tespit ve tayin etmek, ortaya konulacak hedefleri gerçekleştirebilmek için hangi geçmişten bugünlere ulaşıldığının gayet iyi bir şekilde idrak edilmesini istedi.
Meclis Başkanı Kurtulmuş, Balkanlar'da yaklaşık altı asır boyunca Osmanlı tarafından çok büyük bir barış ve kardeşlik düzeninin kurulduğunu, aynı şekilde bugün her tarafında kan, barut ve çatışmanın olduğu Orta Doğu coğrafyasında dört asır boyunca Osmanlı'nın hükümranlığının bulunduğunu söyledi.
Osmanlı’nın, gittiği her yerde hakkaniyeti, adaleti, barışı, eşitliği, dini-diyaneti ne olursa olsun, dünya görüşü ne olursa olsun insanlar arasında barışa dayalı bir devlet nizamını ve toplumsal yapıyı kurabildiğini belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi bugün Türkiye olarak yine tarihi bir dönemin eşiğindeyiz. Her tarafı yakılmış, yıkılmış, koskoca bir cihan devletinden 20 yıl gibi kısa bir süre içerisinde neredeyse on cephede mağlubiyetlerle içeriye doğru çekilmek zorunda kalan ve yaklaşık 4,5 beş milyon kilometrekareden bugünkü 780 bin kilometrekareye düşen Türkiye. Kazması küreği yoktu ecdadımızın ama ‘Ya Allah’ diyerek ayağa kalktılar ve büyük bir kurtuluş mücadelesini başardılar.
Cumhuriyetimizin ilk asrı nice badirelerle, nice zorluklarla geçti ama aynı zamanda nice büyük kazanımlarla da devam etti. Şimdi bugüne geldik. Aynen Osmanlı obasının bir cihan devleti olma hayali kurması gibi, biz de cumhuriyetimizin ikinci asrına girerken önümüze varmak istediğimiz yeni hedefler, yeni amaçlar koymak mecburiyetindeyiz. Bize geri gitmek hiç yakışmaz, olduğumuz yerde saymak da yakışmaz. Onun için ‘İki günü eşit olan bizden değildir’ buyuran Hazreti Peygamber'e inanan bir büyük millet olarak her günümüzü daha ileriye götürmek mecburiyetindeyiz. Bunun için gayret sarf edeceğiz, önümüze yeni hedefler koyacağız."
Meclis Başkanı Kurtulmuş, cumhuriyetin ikinci yüzyılında en büyük hedefin, her alanda güçlü bir Türkiye'yi inşa ederek gelecek asrın, sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye'nin yüz yılı olmasını temin etmek olduğunu söyledi.
Türkiye'nin ekonominin yanı sıra her alanda güçleneceğini belirten Kurtulmuş, "Tarımdan sanayiye, yüksek teknolojilerden milli savunma sanayine kadar her alanda Türkiye, takip edilen bir ülke olacak. Önümüzdeki yüzyıla ilişkin, cumhuriyetimizin ikinci asrına ilişkin ekonomik olarak hedefimiz budur. Takip eden değil takip edilen bir Türkiye. Taklit eden değil taklit edilen bir Türkiye. Bunun için her alanda mücadelemize devam edeceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin toplumsal yapısının güçlü olabilmesi için bütün imkanlarıyla mücadele edeceklerini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "En güçlü yapımız olan aile yapımızın korunması, daha da güçlendirilmesi için üzerimize düşen bütün sorumluluklarımıza da gayret edeceğiz. Sadece devlet olarak değil sivil toplum olarak da Türkiye'de aile yapısının korunması, güçlenmesi, önemli hedeflerimizden birisi olmak mecburiyetindedir. Yine aynı şekilde içimizdeki farklılıkları, mezhep meşrep farklılıkları olsun, hayat tarzı farklılıkları olsun, bunları bir kenara bırakarak ortak hedeflerimizde bir araya gelmeyi başaracağız."
Türkiye Yüzyılı hedefinin bir hayal, boş bir slogan olmadığının altını çizen Kurtulmuş, Türkiye'nin dünyada adından söz ettiren bir ülke olacağını belirtti.
Kurtulmuş, "Biz Türkiye'yi sözü dünyada kanun yerine geçen bir ülke haline getireceğiz. Bu önce hayal kurmak, hedef koymak ve arkasından da elimizdeki imkanları en iyi şekilde değerlendirerek yolumuzda yürümekle gerçekleşir." dedi.