İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Demirtaş tiyatro yazıyor, birileri de karşısına geçmiş o tiyatroyu seyredip alkışlıyorlar. O tiyatroya gidenler eksik yazmışlar. Şehit Yasin Börü’nün ve katledilen 39 kişinin de fotoğrafını o tiyatroya assaydınız. Elinizdeki kanları tiyatroyla temizleyemezsiniz" dedi.
Hatay Amanos’da "Kapan-2 Operasyonu" başlattıklarına dikkat çeken Soylu, “Kar, yağmur, boran ve çamur bize engel olmuyor. Güvenlik güçlerimizin ve kahramanlarımızın bir yeminleri var. Bu milletin başına 40 yıldır bela olan PKK’yı tarihin derinliklerine gömecekler. Dağlarda 500 adamları ya var ya yok. Ne eleman ne yiyecek bulabiliyorlar. Jandarmamız, polisimiz enselerinde, Diyarbakır’da da annelerimiz gırtlaklarına yapışmış durumda. Gelecek nesillere terörsüz bir Türkiye bırakacağız” diye konuştu.
Soylu, “Sınırın ötesindeki karışıklığa rağmen güçlüyüz diyoruz. Üç tane büyük operasyon yaptık. Akdeniz’de Libya mutabakatını yaptık. Uyuşturucu ile mücadele ediyoruz. Torbacısının da, bu illeti satanın da, getirenin de, taşıyanın da karada ve denizde tepelerine çöküyoruz. 63 bin 231 kişi uyuşturucu suçlarından hapishanelerimizde tutuklu veya hükümlü olarak yatmaktadır” şeklinde konuştu.
TRAFİK
Trafik kazalarıyla da mücadele ettiklerine işaret eden Soylu, “Aldığımız tedbirlerle milletimizin dikkati ve katkısıyla geçen yıla göre bin 250 kişi daha az can kaybı yaşandı. Bunlar önemli rakamlar. Biraz daha gayret diyoruz. Bu terörden de hep birlikte kurtulalım diyoruz. Kurallara riayet edersek, hepimizin aynı yolda olduğunu kabul edersek sonuç alacağız” dedi.
Önümüzdeki yıllarda kazalarda Avrupa seviyesine ulaşacaklarına inandığını söyleyen Soylu, geçen yıl sadece 12,5 milyon insanı trafikte eğittiklerini söyledi.
"KASIM AYI İTİBARIYLA ÜLKEMİZE GELEN TURİST SAYISI 48 MİLYON 46 BİN"
15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde Türkiye’ye gelen turist sayısının 41 milyon olduğuna dikkat çeken Soylu, “Birileri bu ülkeyi varsın yangın yeri gibi göstersinler. Varsın birileri bu ülkede can güvenliği yok diye kara propaganda yapsınlar. Herkes her şeyi görmektedir. Rakamlar da gerçeği göstermektedir. 15 Temmuz ihanetinden önce ülkemize gelen turist sayısı 41 milyondu. Oluşturulmak istenen terör algısıyla bu sayı 30 milyonun altına düştü. Bizde yiğit düştüğü yerden kalkar derler. Liderimizin dirayeti ile çalıştık çabaladık. Kasım ayı itibarıyla ülkemize gelen turist sayısı 48 milyon 46 bin kişidir. İnşallah Aralık verileriyle hedeflenen rakam 51 milyon olacaktır. Seneye de 60 milyon olur. Çatlasınlar, patlasınlar” diye konuştu.
Dünyada en turist çeken 6 ülke arasında yer aldıklarına işaret eden Soylu, “2018 rakamlarıyla dünyada en çok turist çeken 6, en çok turizm geliri elde eden 14’ncü ülkeyiz. Dünyada uluslararası turist sayısı 2001-2018 yılları arasında yüzde 102, Türkiye’de ise yüzde 245 artmıştır. Bu ülkeyi her fırsatta aşağılayanlar, bu ülkenin gelişmediğini, can güvenliğinin olmadığını söyleyenlere, Avrupalara gidip bizi sağa sola şikayet edenlere söylüyorum, bu rakamlar neyi gösteriyor. Güvensiz olan ülkede turist sayısı üç yılda 30 milyondan 50 milyona çıkar mı? Bu ülke güvensiz olsa, bu ülkede doğu ve güneydoğuda oteller dolar mı? Trenlerde ve uçaklarda rezervasyonlar aylar öncesinden kapanır mı?” şeklinde konuştu.
"ELİNİZDEKİ KANLARI TİYATROYLA TEMİZLEYEMEZSİNİZ"
Selahattin Demirtaş’ın tiyatro yazdığını ve birilerinin de bu tiyatroyu izleyip alkışladığını söyleyen Soylu, “İstanbul’da dün akşam birileri bir tiyatroya gitmiş. Tiyatroya gitmek kabahat değil. Ama gittikleri tiyatro bu ülke insanını acıtan, az önce anlattığım tablolara bizim ulaşmamızı engelleyen insanların oluşturduğu, yazdıkları ve hep beraber karşısına geçip seyrettikleri bir tiyatro. Kobani olaylarını hatırlıyoruz. 39 kişiyi katlettiler. Talimatını PKK verdi. Talimatı kim taşıdı, o günkü HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş. Demirtaş tiyatro yazıyor, birileri de karşısına geçmiş o tiyatroyu seyredip alkışlıyorlar. O tiyatroya gidenler eksik yazmışlar. Şehit Yasin Börü’nün ve katledilen 39 kişinin de fotoğrafını o tiyatroya assaydınız. Elinizdeki kanları tiyatroyla temizleyemezsiniz. Bu ülkeyi aldatamayacak ve parçalayamayacaksınız. Huzuru bozamayacaksınız. Türkiye eski Türkiye değildir. Türkiye bugün Cumhur İttifakı'nın gücü ve liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğiyle ABD ve Rusya başkanlarıyla konuşurken ayakları titremeyen bir ülke olmuştur. Kim ne derse desin, ülkemizin başarısı da gelişmesi de ortadadır” dedi.
Türkiye’nin stratejisinin, gayretinin, politikasının doğru yolda ilerlediğini belirten Soylu, şunları söyledi: “Bugünün Türkiye’si artık sadece problemlerini çözmeye değil, fırsatlarını yönetmeye başlamış bir Türkiye’dir. Potansiyelini kullanan bir Türkiye’dir. Allah’a şükür bunu hep birlikte başarıyoruz, daha da fazla başaracağız. Birileri hala da korkuyor. Birileri hala da ‘Yalnız kaldık’ diyor. ‘Etrafımız ateş çemberidir, ne yapacağız?’ diye titriyorlar. Birileri ‘Hala Avrupa ne der? Amerika ne der?’ diyor. İsteyen istediği kadar korkabilir. Biz habibini mağarada Ebubekir ile yalnız bırakmamış olan Cenab-ı Allah’a iman etmiş insanlarız. Biz yalnız değiliz, biz aciz değiliz. Barış Pınarı Harekatı başladığında yurt dışındaki muhataplarımız ile konuşuyoruz. Avrupa’daki bir ülkenin içişleri bakanı ile yaklaşık 4 sefer görüştüm. Ne yapmak istediğimizi, oradan insanların kendi topraklarından nasıl edildiğini, Arap, Kürt, Türk, Hristiyan, Müslüman bakmadan insanları nasıl katlettiklerini kendilerine ifade ettik. Bir muhatabım 4 kez görüşmemde bana bir cümle sordu. ‘Amerika bu işe ne diyor?’ dedi. Her seferinde ‘Boş ver Amerika ne diyor. Allah ne diyor, vicdanımız ne diyor biz ona bakalım’ dedim. Onun için geçmişimize olan sadakatimizi, ülkemize, milletimize olan sadakatimizi çok çalışarak, çok gayret göstererek, çok mücadele ederek, çok üreterek sadece kendi ülkemize değil, etrafımızdaki coğrafyada huzur, kardeşlik, barış getirerek yerine getirmeliyiz. Biz burada Şeyh Şaban-i Veli’nin memleketindeyiz. Onun kucaklaması, onun bizi kuşatmasının altındayız. Hani der ya; ‘Gelişiniz Gül’e Gül’e, Gidişiniz Gül’e Gül’e, Her İşiniz Gül’e Gül’e’, bu memleketin her işi Gül’e Gül’e olacaktır, inşallah.”