25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle Atatürk Üniversitesinde devam eden etkinlikler kapsamında, Kadına Yönelik Şiddeti Önlemek; Erkek İş Birliği Fotoğraf Sergisi düzenlendi.
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Fuaye alanında düzenlenen sergi açılışına, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Fevzi Çakmak, İl Emniyet Müdürü Levent Tuncer ile birlikte proje yürütücüleri Doç. Dr. Zeynep Karaman Özlü, Öğr. Gör. Ayşe Özdemir, proje ekibi, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
“DÜNYA GÖRÜŞÜ ZAYIF OLAN ERKEKLERİN UYGULADIĞI KADINA ŞİDDETİ KINIYORUZ”
Açılış kurdelesini kesen Rektör Çomaklı burada yaptığı konuşmada, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününün Atatürk Üniversitesinde çeşitli etkinliklerle kutlandığını belirterek şunları söyledi: “Türk ve İslam toplumlarında kadın son derece özel ve önemli bir yere sahiptir. Ancak uzun zamandır medyaya yansıyan kadına karşı şiddet haberleri ile sarsılıyoruz. Kendinden zayıf olduğuna inandığı kadına gerek kaba kuvvetiyle, gerek maddi olanaklarını kullanarak şiddet uygulama hakkına sahip olduğunu düşünen ya da yaşama, özgür olma, tercih yapabilme hakkının sadece kendisine verilmiş olduğuna inanan, zihniyeti, inancı, dünya görüşü zayıf olan erkeklerin uyguladığı bu şiddeti hem insani hem medeni hem de İslami açıdan kınıyoruz.
Günlük hayatta kullandığımız hanım kelimesinin güzel bir hikâyesi var. Bir gün Cengiz Han, tüm hanlarını toplamış, sağ yanına da eşini oturtmuş. Cengiz Han hanlarına, - "Ben Hanlar Han'ı Cengiz Han, hepinizin hanıyım", eşini göstererek; - "Bu da benim Han'ım" demiş. İşte erkeklerin "eşim" anlamına söyledikleri "hanım" kelimesi oradan geliyor. Bizim genlerimizde, geleneğimizde var olan kadını el üstünde tutma düsturu bundan sonrada devam edecek” dedi.
“ŞİDDET, KADINLARIN ÖZ SAYGISINI, İHLALE DİRENME VE HAK ARAMA ARZUSUNU ZAYIFLATIYOR”
Kadına Yönelik Şiddeti Önlemek; Erkek İş Birliği Fotoğraf Sergisi hakkında bilgi veren Öğr. Gör. Ayşe Özdemir, biyolojik ve fiziksel çevrenin yanında sosyal çevrenin de sağlıklı olması durumunun bireyin en temel hakkı olduğunu belirterek, sağlıklı bir sosyal çevrenin oluşması ve sürdürülmesinin önündeki en büyük engellerden birinin bireysel ve toplumsal şiddet olduğunu söyledi.
Özdemir: “Şiddet yalnızca bedenlere zarar vermiyor, kadınların öz saygısını, ihlale direnme ve hak arama arzusunu zayıflatıyor veya yok ediyor. 25 Kasım; dünyanın neresinde olursa olsun kadınlara uygulanan sömürüye, ayrımcılığa, baskıya karşı yürütülen, kadın haklarının kazanılmasında verilen direnişin simgeleştiği bir gündür. Kadim Türk geleneğinde kadının yeri ve statüsü erkek ile aynıdır. Süre gelen yüzyıllarda bu yaklaşım değişim göstermiş olsa da kanımızda gelen bu hassasiyeti tekrar Türk toplumuna empoze edebilmek için bu sergiyi değerli halkımıza arz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Proje araştırmasını Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri Beyza Acar, Beyda Özer, Halime Şule Armutcu, İrem Tiryaki ve Gökhan İncekaya’nın yaptığı, 25 adet fotoğraftan oluşan sergi 30 Kasım’a kadar kapılarını açık tutacak.