İpekyolu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Alim, küresel ekonomiye büyük darbe vuran yeni tip korona virüs (Covid-19) için ülkelerin merkez bankalarının piyasalardaki hareketliliği arttırmak için faiz indirimlerini arka arkaya açıklarken, hükumetlerinde tedbir paketlerini devreye aldığını belirtti.
Alim, salgının hem insan sağlığı hem de ekonomik olarak etkilerini çok şiddetli yaşadığımızı ifade ederek, ülkemizde özellikle küçük ve orta ölçekteki işletmelere bu süreci her seviyede en kolay şekilde atlatmaları için onlara ihtiyaç duydukları kaynakları sunmak ve onları desteklemek amacıyla verilen desteklerin, bankaların kişiye özgü farklı yaklaşımlar geliştirdiğini, finansmana erişimi güçleştirdiğini hatta imkansız hale getirdiğine dair şikayetlerin had safhada olduklarını ve verilen desteklerden de her KOBİ nin istifade edemediğini söyledi.
Alim, sosyal, psikolojik ve toplumsal travmaların yaşanmasının önüne geçmek için kamu, özel sektör ve iş örgütlerinin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
'ÖNCE KÜÇÜĞÜ DÜŞÜN'
Alim, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde ağırlığı KOBİ olan işletmelerin yüzde 71’i cirolarının yarısını kaybettiğini belirterek, ‘’KOBİ’lerimizin yüzde 80’i fatura, vergi ve SGK ödemelerinde erteleme; yüzde 77’si ise vergi indirimine ihtiyaç duyduklarını belirtiyor ve finansal destek, kredi, çek ve borçlarında erteleme gerektiğini, bu nedenle önce küçüğü düşün ilkesini bir kez daha hatırlatmak istiyorum’’ dedi.
“BİLİM KURULU GİBİ HER İL VE BÖLGEDE BİR EKONOMİK KURUL OLUŞTURULMALI”
İPEKYOLUSİFED Başkanı Alim, salgının ülkemizde ilk görülmesiyle birlikte yurdun dört bir yanındaki derneklerin başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile sanal toplantılar yaparak, hem bölgelerin nabzını tuttuklarını, hem de bu süreçten korunma noktasında krizin sağlık, ekonomik, toplumsal ve psikolojik boyutlarına dikkat çeken dört başlıklı bir strateji ortaya koyduklarını anlatarak şunları söyledi;
‘’Sağlıkla ilgili mücadeleyi Sağlık Bakanlığı’nın oluşturduğu korona virüs Bilim Kurulu ile yürütüyor.
İkinci başlık olarak ortaya koyduğumuz ekonomi tarafıyla ilgili tıpkı Bilim Kurulu gibi yapılanmış bir 'Ekonomik Kurul' kurulması öneriyoruz. İçinde kamunun yanı sıra finans, reel sektör ve saha deneyimi olan sivil toplum örgütü temsilcilerinin de yer alacağı bu kurulun, sürecin ekonomik tarafının sağlıklı yönetilmesi anlamında önemli bir görevi üstleneceğini düşünüyoruz.
Kamu bankaları bu dönemde nasıl destekler oluşturduysa, Hazine ve Maliye Bakanlığı yönetiminde özel bankalar da bizim önerdiğimiz Ekonomi Kurulu’na dahil edilerek, Sağlık Bakanlığı’nın özel hastaneleri salgın nedeniyle sisteme dahil etmesi örneğindeki gibi bir yapı oluşturulabilir ve iş dünyasına kredi musluklarını açarak daha fazla destek sağlanabilir.
Bu kurul, işletmelere hem can suyu olacak kredi desteklerini koordine ederken, diğer taraftan tüm borçların 2021 yılına, temmuz başından itibaren aralık sonuna kadar taksitlendirilmesi, ödeme koşullarının kolaylaştırılması yönünde hızlı aksiyonlar alabilir.
Hükumetimizin sağlık alanında aldığı önlemleri destekliyor ve takdir ediyoruz. Ama virüsün etkisi azaldıktan sonra, ekonomik etkileri hemen bitmeyecek. Aksine verdiği hasarlar ortaya çıkmış olacak.
Hükumet bu süreçte önemli tedbirler aldı. Ancak bu olağanüstü durumda, daha hızlı hareket edip, daha radikal kararlar alınması gerektiğini her platformda dile getirdik.
O nedenle ki ekonomik kurul sadece bu süreç için değil kentlerin ve bölgelerin ekonomisinin gelişmesi ve bölgesel kalkınmışlığın ortadan kaldırmak için her daim olması gerektiğini belirtmek istiyorum.’’