Erdoğan, ‘Ne deprem ne terör ne sınırlarımızı ve sabrımızı zorlayan alçaklar ne de emperyalistlerin kirli emelleri bizi bu yoldan alıkoyamayacaktır. Unutmayın, 'la galibe illallah' diye çıktığımız bu yolu birlikte yürüyecek, hedeflerimize birlikte ulaşacağız." dedi
MEDENİYET DAVASI
Erdoğan, ‘Binlerce yıllık medeniyet davamız Allah'ın izniyle kıyamete kadar sürecektir. Hatay'ımız başta olmak üzere ülkemizde topyekûn bu kutlu yolda teriyle emeğiyle gerektiğinde canıyla mücadelesine devam edecektir. ‘ diye konuştu.
KİMSENİN HAKKI YERDE KALMAYACAK
Erdoğan, ‘“Hatay’da ve diğer deprem şehirlerimizde, yeni yerleşim yerlerinin inşası ve yerinde dönüşümle tüm hak sahiplerinin evlerine veya iş yerlerine kavuşmasını sağlayacağız. Kimsenin hakkı yerde kalmayacak, kimse mağdur olmayacak” dedi.
DAYANIŞMA
Böylesine vefalı ve fedakâr bir milletin evladı olmakla iftihar ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Mutlulukların paylaşarak çoğalması gibi acıların da paylaşarak katlanılır hâle geldiğini yaşayarak gördük, öğrendik. Rabb'im, ülkemize ve milletimize bir daha böyle afetler yaşatmasın " diye konuştu.
BU DAHA BAŞLANGIÇ
Hatay'da yapılan çalışmalara ilişkin görüntülerin yer aldığı bir video izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüldüğü gibi yalan üzerine bina edilen icraat değil, hakikat üzerine bina edilen inşa hareketi. Kardeşlerim bu daha başlangıç" ifadesini kullandı.
“HATAY VE DİĞER DEPREM ŞEHİRLERİMİZDE, TÜM HAK SAHİPLERİNİ EVLERİNE VEYA İŞ YERLERİNE KAVUŞTURACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'nde yaptığı konuşmada, “Hatay’da ve diğer deprem şehirlerimizde, yeni yerleşim yerlerinin inşası ve yerinde dönüşümle tüm hak sahiplerinin evlerine veya iş yerlerine kavuşmasını sağlayacağız. Bu hususta vatandaşlarımız müsterih olsun, devletlerine ve bize güvensin. Kimsenin hakkı yerde kalmayacak, kimse mağdur olmayacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı.
Yaklaşık 1 yıl önce, 6 Şubat'ın erken saatlerinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde kaybedilen canların acısının, ilk günkü tazeliğinde yürekleri yakmayı sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asrın felaketinde yaralanan 107 binin üzerindeki vatandaşa geçmiş olsun dileklerini tekrarladı.
“ASRIN FELAKETİNİ ASRIN DAYANIŞMASINA DÖNÜŞTÜREREK ZOR GÜNLERİN GERİDE KALMASINI TEMİN ETTİK”
Depremin 11 il, 124 ilçe, 7 bine yakın köy ve mahallede ağır yıkıma yol açtığını, 14 milyon vatandaşın afetten doğrudan etkilendiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öyle ki depremde yıkılan 39 bine yakın binanın 26 bininde arama kurtarma faaliyeti yürütülmesi gerekmiş, ayrıca 200 binden fazla ağır hasarlı bina ile karşılaşılmıştır. Deprem bölgesine 1 milyon çadır gönderilmiş, 215 binin üzerinde konteyner kurulmuş, 349 bin haneye kira yardımı yapılmış, taşınma ve destek ödemelerinde bulunulmuştur. Büyük felaketler ve büyük acılar aynı zamanda milletlerin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin, gücünün sınandığı dönüm noktalarıdır. Hamdolsun milletimiz bu acı ve bir o kadar da tarihî sınamayı başarıyla vermiştir. Asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştürerek o zor günlerin geride kalmasını temin ettik. Devletimiz tüm imkânlarıyla anında harekete geçerken Türkiye tek yürek, tek bilek olmuş, milletimiz, depremzede kardeşlerinin yanına koşmuştur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki çalışmalarda 650 bin personelin görev aldığına dikkati çekerek 11 bin 500'ünü yabancı ekip görevlilerinin oluşturduğu 35 bin 250 arama kurtarma personeli, 142 bin güvenlik görevlisi, sağlıkçılar, madenciler, ormancılar ve gönüllülerin bulunduğu bu ekiplere teşekkürler etti.
“BU AFET BİR YÖNÜYLE DE DÜNYANIN EN BÜYÜK ARAMA-KURTARMA VE İYİLEŞTİRME OPERASYONUDUR”
Çalışmalara 20 bin iş makinası ve araç, 141 helikopter, 182 uçak ve 23 geminin katıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Deprem bölgesi geneline 150 bin tır yardım malzemesi gönderilirken 20 milyon gıda kolisi dağıtıldı. Günde 4 milyon kişiye yemek hizmeti sunuldu. Esasen bu afet bir yönüyle de dünyanın en büyük arama-kurtarma ve iyileştirme operasyonudur. Yine afet sonrası hem enkaz kaldırma hem yeniden inşa çalışmalarının en hızlı yürütüldüğü bir örneği beraberce yaşadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Depremin ardından şehirlerine, ailelerine, işlerine, arazilerine sahip çıkarak şartların zorluğuna rağmen yerlerinden yurtlarından ayrılmayan vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Yine kısa süreliğine ayrılsa da geri dönüp dört elle memleketine sarılan kardeşlerimiz de teşekkürü hak ediyor. Bu afet bize verdiği pek çok dersin yanı sıra ülkemizde devlet-millet dayanışmasının aksi yöndeki tüm gayretlere rağmen en üst düzeyde olduğunu da göstermiştir. Sayısız insanımız ya kendi iradesiyle bizzat gelerek ya çeşitli yollarla destek sağlayarak en önemlisi de duası ve gözyaşıyla depremzede vatandaşlarımızın acısını paylaşmıştır."
Böylesine vefalı ve fedakâr bir milletin evladı olmakla iftihar ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mutlulukların paylaşarak çoğalması gibi acıların da paylaşarak katlanılır hâle geldiğini yaşayarak gördük, öğrendik. Rabb'im, ülkemize ve milletimize bir daha böyle afetler yaşatmasın, böyle imtihanlara maruz bırakmasın" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'ın can kaybı ve yıkılan bina sayısı bakımından depremden en büyük zararı gören şehir olduğunu belirterek "Depremden sonraki ikinci gün Hatay'a geldiğimizde karşılaştığımız tabloyu asla unutmadık, unutmayacağız. İnsanlık tarihinin en kadim yerleşim yerleri arasında bulunan Hatay'ın yaşadığı yıkım gerçekten çok büyüktür. Bu büyük felaketin ardından Hatay'ın hâlini görüp gözleri yaşarmayan, yüreği daralmayanın kalbi kurumuştur" ifadelerini kullandı.
Önceliği arama-kurtarma faaliyetlerine, kış şartlarının daha da elzem hâle getirdiği acil ihtiyaçların karşılanmasına verdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'da kurulan ve dağıtılan çadır sayısı 286 bin, konteyner sayısı 57 bini bulurken 38 bin kişinin de yurtlarda ve kamu tesislerinde misafir edildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırsal bölgelerde 14 bin 664 konteyner kurarak 57 binin üzerinde vatandaşa geçici yuva sağladıklarını belirtti.
“7 BİN 275 HAK SAHİBİNİN KONUTUNUN ANAHTARINI TESLİM EDİYORUZ”
Takip eden aylarda Hatay'ı tekrar tekrar ziyaret ederken "Kaybettiğimiz canları elbette geri getiremeyiz ama onun dışındaki tüm kayıpları telafi etmek boynumuzun borcudur" sözünü verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Toprağa verdiğimiz insanlarımızı Fatihalarla, dualarla, hüzünle yâd ederken sizlere verdiğimiz sözleri birer birer yerine getirmek için de canla başla çalıştık, çabaladık. Bir yandan enkazları kaldırırken diğer yandan süratle yeniden inşa ve ihya faaliyetlerine başladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar şehirde yıkılan 14 bine yakın binanın, acil yıkılacak ve yıkık 23 bine yakın binanın, ayrıca ağır hasarlı 56 binin üzerindeki binanın yüzde 97'sinin enkazını kaldırdık. Yapılan tespitler ışığında Hatay'da 135 bin 589'u konut, 15 bin 599'u iş yeri ve 777'si ahır olmak üzere toplamda 150 bine yakın hak sahibi belirledik. Yapılan detaylı çalışmaların ardından deprem bölgesi genelindeki kesinleşmiş hak sahibi sayımız ise 390 bin olarak netleşmiştir. Bugünkü kura törenimizle 6 bin 572'si il ve ilçe merkezlerimizde, 703'ü de kırsalda olmak üzere 7 bin 275 hak sahibinin konutunun anahtarını teslim ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hak sahiplerine yeni yuvalarının hayırlı, uğurlu, bereketli olmasını, evlerinde sağlıkla, huzurla, mutlulukla oturmalarını diledi.
Salondakilere, depremin ardından Hatay'da yapılan çalışmalara ilişkin görüntülerin yer aldığı bir video izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüldüğü gibi yalan üzerine bina edilen icraat değil, hakikat üzerine bina edilen inşa hareketi. Kardeşlerim bu daha başlangıç" ifadesini kullandı.
“YILSONUNA KADAR 200 BİN EVİ TESLİM ETMİŞ OLACAĞIZ”
Depremden zarar gören şehirleri yeniden ayağa kaldırmak için çalışmaların kesintisiz süreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bölge genelinde hâlen yapımı süren 40 bin konutu da inşaatı tamamlandıkça peyderpey hak sahiplerine teslim edeceğiz. İnşallah iki ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini bitireceğiz. Amacımız takip eden dönemde de her ay 15, 20 bin konut ve köy evini hak sahipleriyle buluşturmaktır. Böylece temel atmasının üzerinden bir yıl geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirerek, yıl sonuna kadar 200 bin evi teslim etmiş olacağız."
Hatay ve diğer deprem şehirlerinde, yeni yerleşim yerlerinin inşası ve yerinde dönüşümle tüm hak sahiplerinin evlerine veya iş yerlerine kavuşmasını sağlayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Defne Hastanesi ile ilgili ne dediler? 'Yok böyle bir şey' dediler. Ne oldu? Biz Defne'yi yaptık mı? Yaptık. Açılışını da bizzat bu kardeşiniz, bakanıyla tüm ekibiyle gerçekleştirdi mi? Gerçekleştirdi" diye konuştu.
“KİMSENİN HAKKI YERDE KALMAYACAK, KİMSE MAĞDUR OLMAYACAK”
Yalan üzerine hiçbir zaman hakikati bina etmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu hususta vatandaşlarımız müsterih olsun, devletlerine ve bize güvensin. Kimsenin hakkı yerde kalmayacak, kimse mağdur olmayacak. Karşılıklı anlayışla sabırla gayretle dayanışmayla üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki şehirlerde sadece konut ve iş yeri yapmakla kalmadıklarını, bu şehirlerin meydanlarını ve ana caddelerini tarihî ve kültürel dokularına uygun şekilde yeniden düzenlediklerini söyledi.
Şehirlerin altyapısını ayağa kaldırmak için İller Bankası aracılığıyla mahalli idarelere 56 milyar liralık hibe desteği verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah bu yaz ayları deprem bölgesi şehirlerimizde tam bir altyapı seferberliğiyle geçecektir" dedi.
Depremin yol açtığı yıkımı, şehirlerin derlenip toparlanması ve vizyon sahibi kentlere dönüşmesinin vesilesi kılmanın peşinde olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Çünkü bin yıllık vatanımız olan bu toprakları bizden sonra da asırlar boyunca hayatlarını sürdürmek üzere evlatlarımıza miras bırakacağız. Şehirlerimizi ne kadar tarihî ve kültürel zenginlikleri korunarak, kimlikli yerleşim yerleri olarak geleceğe taşıyabilirsek, kendimizi o derece vazifesini hakkıyla yapmış sayacağız.”
“ÜLKEMİZİ HER BAKIMDAN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ 10 ÜLKESİ ARASINA DÂHİL ETME AŞAMASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeşlerim, yaşadığımız her felaket, maruz kaldığımız her saldırı, başımıza gelen her musibet bize millî birliğimizin ve devletimizin gücünün önemini hatırlatıyor. Cumhuriyet'imizin ilk asrının en büyük kazanımı Hatay'ın vatan topraklarına katılmasıydı. Türkiye Yüzyılı'nda Hatay'ın da içinde bulunduğu vatanın her karışını üzerinde güvenle huzurla müreffeh şekilde yaşayacağımız bir ülke hâline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Sıkıntılarımız, eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Ama hamdolsun 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diye ifade ettiğimiz büyük ve güçlü Türkiye'ye ulaşma azmimiz hepsinin üzerindedir. Ülkemizin potansiyeli de imkânı da gücü de bu hedefe ulaşmamıza yeter. Tek ihtiyacımız saflarımızı sıklaştırarak, birlik ve beraberlik içinde çok çalışmaktır."
Türkiye'nin bilhassa son 21 yıldaki atılımlarıyla siyasi, ekonomik, askerî olarak bölgesel ve küresel bir güç hâline gelme yolunda önemli mesafe katettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bunu tekamül ettirerek, ülkemizi her bakımdan dünyanın en güçlü 10 ülkesi arasına dâhil etme aşamasındayız. Hedeflerimize doğru azimle yürürken deprem afeti, terör saldırıları, ekonomik tuzaklar başta olmak üzere önümüzdeki muhtemel tehditleri de birer birer bertaraf etme kararlılığındayız" açıklamasında bulundu.
“HEDEFLERİMİZE BİRLİKTE ULAŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, bugün toprağa verilen Alev Alatlı'nın millete emanet ettiği vasiyetini paylaşarak, şunları söyledi: "Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Aziz ülkemizi ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır Türkiye'nin. Mademki son temsilcileriyiz gezegenin iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin..."
Alatlı'ya rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Evet, binlerce yıllık medeniyet davamız Allah'ın izniyle kıyamete kadar sürecektir. Hatay'ımız başta olmak üzere ülkemizde topyekûn bu kutlu yolda teriyle emeğiyle gerektiğinde canıyla mücadelesine devam edecektir. Ne deprem ne terör ne sınırlarımızı ve sabrımızı zorlayan alçaklar ne de emperyalistlerin kirli emelleri bizi bu yoldan alıkoyamayacaktır. Unutmayın, 'la galibe illallah' diye çıktığımız bu yolu birlikte yürüyecek, hedeflerimize birlikte ulaşacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması öncesinde butona basarak hak sahipleri için kura çekimini başlattı. Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurayla belirlenen hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.