Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Grafik Tasarım Bölümü öğrencilerinin, Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Figen Meşeli küratörlüğünde düzenledikleri "Utanç Çığlığı" isimli karma afiş ve enstalasyon sergisi, Filistin'de yaşanmakta olan soykırıma yönelik sanatsal farkındalık oluşturmayı hedefledi.
Kültür Merkezi Fuaye Alanında açılışı yapılan serginin ilk ziyaretçileri, Vali Mustafa Eldivan, Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, İl Jandarma Komutanı Albay Dr. Talha Övet, POMEM Müdürü Ufuk Sami Günel, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Savaş Bülbül, Prof. Dr. Mahir Kadakal ile Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan, siyasi parti ve STK temsilcileri, birim amirleri, akademisyenler ve öğrenciler oldu. Afiş tasarımları ve enstalasyon çalışmalarıyla planlanan sergi, alan kurgusuyla da misafirlere çarpıcı mesajlar iletti. Filistin'in uğradığı zulmü ve soykırımı simgeleyen tasarım çalışmalarını dikkatle inceleyen açılış davetlileri, her eserin hikayesini, eser sahibi olan sanatçı öğrencilerden dinlediler. Sergi alanında çarpıcı biçimde konumlanan enstalasyonu çalışmasını da inceleyen açılış davetlileri, küratör Meşeli'nin açıklamalarıyla duygusal anlar yaşadılar. Meşeli, öğrencileriyle birlikte tasarladıkları enstalasyonu duygusal hikayesi hakkında şunları söyledi: "Filistin'de yaşananları yalnızca iki boyutlu bir ekran düzleminde görmek, bizleri etkileşim ve denetim boyutunda duyarsızlaştıran sinsi bir stratejinin beklentisidir. Oysa görmek ile tanık olmak arasında güçlü bir ilişki vardır. Burada, soykırıma destek veren markaları ve bu kanlı iş birliğinin neden olduğu kitlesel ölümü temsil eden kefenlere sarılmış bedenleri, tabiri caizse gözler önüne serdik. Yerde yatan bedenler, yalnızca Filistinliler değil, insanlığın utancı ve vicdanıdır. Durmak ile dur demek arasındaki farkı, sanatsal bir çığlık olarak yorumladık. Çünkü insan, gördüklerine kayıtsız kalmamalıdır.".
Sergi sonrasında Meşeli ve öğrenci ekibine teşekkür eden Rektör Türkmen ise, davetlilere icabet ettikleri için teşekkür ederek başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Çağımızın en büyük sorunu olan uygar kayıtsızlığa direnmek için vicdanlarımızı tırmalayan çarpıcı deneyimlere ihtiyacımız var. Garip olan husus, burada dizilen bu küresel markaların reklamları ile Filistin'deki soykırımı aynı duyarsızlıkta seyreden bir dünya kamuoyunun varlığıdır. Öğrencilerimiz ve hocamızla gurur duyuyorum; çünkü onlar insanlık adına bir çığlığa dikkat çektiler. Seslerimiz birbirine karıştığında, zalime karşı çığlığımız olacaktır. Bilmeliyiz ki bazen en büyük anlam, nefeslerini teslim etmiş nefislerden yükselir ve bir görünüş bazen sesten daha gürültülüdür."