Kastamonu'da Polis Akademisi mezuniyet töreninde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Televizyonlardan yakın, yıkın diye talimat verenleri bu millet kodese tıkmayı bilmiştir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Akademisi Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulu (PMYO) 19. Dönem Mezuniyet Törenine katıldı. Merkez Spor Salonunda gerçekleştirilen törende konuşan Bakan Soylu, “Türkiye’de 2 bin 429 kahraman evladımız mezun oluyor. Bizlerde 578’inin burada şahidiyiz. Allah’a hamd olsun. Bu muazzam tablo, dosta güven, düşmana korku salmaktadır. Çok değil, 15 gün öncesine kadar Kastamonu’da bir sel afetinin bir felaketini konuşuyorduk. Çok şükür afet olduğundan itibaren hayatın hemen hemen normale döndüğü, vatandaşımızın acil ihtiyaçlarının karşılandığı, yeniden planlama çalışmalarının da devam ettiğine hep beraber şahit olduk" dedi.
"ÇARESİZ KALSAYDIK İNAN Kİ BUGÜN BU NOKTADA OLMAZDIK"
Türkiye'nin geçmişinde yaşadığı zor günleri geride bıraktığını ifade eden Soylu, "Türkiye'nin Eskiden bu ülkenin güvenlik günlerini, PKK’nın köy baskınlarını, karakol baskınlarını, haraç toplaması, nerede çıktığı belli olmayan bir takım olaylar, Gazi Mahallesi olayları, memleketimizin huzurunu ve güvenini parçalayan olaylar oluyordu. Bugün 6 Ekim ve 6-7-8 Ekim’de yine bu ülkenin huzurunu kaçırmaya çalışan, orada bu ülkenin geleceğini bölmeye çalışanlar, bir siyasi partinin üzerinden sözde terör örgütüyle eş anlamla aynı zamanda hareket edenler, talimat verenler ve bir takım olaylara teslim olacağını zannederler her daim yanılmışlardır. Bu devletin büyüklüğünün, bu milletin asaletini devletine ve medeniyetine olan sadakatini hep atlamışlardır. Bugün Türkiye’nin havada uçan insansız hava araçları için helikopterleri için kimseden izin almaya gerek yoktur. Terör örgütleri mermi attığı için kimseden izin almasına gerek yoktur. Çünkü hepsi buradaki gibi pırıl pırıl evlatlarının işçilerinin, mühendislerinin kendi alın teridir, kendi emeğidir. Milletin kendi malıdır. Bizler bu noktaya kolay gelmedik. Petrol bulmadık, altın madeni bulmadık, eğer biz vesayeti reddetmeseydik bizi, darbelerin tehdidinden korkutacak anlayıştan kendi vicdanımızdan sıyrılmasaydık, eğer milletin gücüne inanmasaydık, eğer biz köklü tarih geçmişimize inanmasaydık, eğer biz 21. Yüzyılda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü lidere inanmasaydık, eğer biz bizi yapan değerleri, geleneklerimizi, inancımızın gücünden inanmasıydık, eğer biz insansız hava araçlarımız olmadığı gün İsrail’e, Amerika’ya el açıp, iki elimizi dizimin arasına koyup ne yapacağız diye çaresiz kalsaydık inan ki bugün bu noktada olmazdık" diye konuştu.
"BU DEVLETE DE BU MİLLETE DE KIL KADAR ZARAR VERMİŞ DEĞİLDİR"
Terör örgütlerine asla taviz vermeyeceklerini sözlerine ekleyen Bakan Soylu, "Biz bu törenleri boş yere yapmıyoruz, bu milletin bu devletin gücünü, milletin devletine olan inancını, anne babaların evlatlarının, bu vatan ve bu bayrak için nasıl devletine teslim ettiğini, milletin kendi geleceğine nasıl sahip çıktığını görebilmeleri için bu törenleri düzenliyoruz. 21. Yüzyılda nasıl bir güç biriktirdiğimizi krizlerden sarsılmayan, istikrarından taviz vermeyen, millet iradesinden taviz vermeyen, bir Türkiye’yi nasıl oluşturduğumuzu görmeleri için bu törenleri yapıyoruz. Bize 15 Temmuz’da diz çöktüremeyenler, en azından tökezlettirdiklerini zannettiler, ne 15 Temmuz, ne PKK, ne de başka bir bela bu devlete de bu millete de kıl kadar zarar vermiş değildir. Şehitlerimizin acısı içimizi yaktı, her gün şehidimizin bedelini misli ile ödüyorlar ve ödeyecekler. Bundan taviz vermemiz mümkün değildir” şeklinde konuştu.
“FETÖ’NÜN BİR ZERRESİNİ DE BU ÜLKEDE BIRAKMAYACAĞIZ”
KYK bahanesi ile terör örgütünü aklamaya çalışanlara Kastamonu’dan bir kez daha seslendiğini belirten Bakan Soylu, “Ne kadar Amerika ile Avrupa ile iş tutsanız da, ne kadar Batı’yı tapınak haline getirseniz de, nasıl PKK’nızı diz çöktürdüysek, FETÖ’nün bir zerresini de bu ülkede bırakmayacağız, bıraktırmayacağız. Geleceğimize bir tek izini getirmeyeceğiz, bıraktırmayacağız. Siyaseti kirletmesinler. Siyaseti Batı’nın, Amerika’nın, Avrupa’nın kirli emellerine alet etmesinler. Ama Türkiye yaşadığı onca acıya, sıkıntıya rağmen bugün eskisinden daha güçlüdür. Türkiye, bugün eksisinden daha inançlıdır. Türkiye bugün eskisinden daha kararlıdır, daha kenetlenmiş haldedir. Bugün emniyet teşkilatımızın yüzde 42’si, tam 133 bin 727 personelimiz 15 Temmuz’dan sonra dahil olan arkadaşlarımızdır. Dünya’da bu kadar büyük teşkilatlanma yok. Bu kadar kısa bir zamanda, böyle bir yenilenmeyi ortaya koyabilecek devlette, millette var mıdır bilemiyorum. Aynısını jandarmada da yaptık. Aynısını sahil güvenlik komutanlığında da yaptık. Aynısını Türk silahlı kuvvetlerinde de yaptık” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE TERÖRİST SAYISI 181’E İNDİ, BUNLARINDA YÜZDE 30’UNUN KOLU, BACAĞI, AYAĞI YOK”
Terör örgütünün sayısının giderek azaldığını söyleyen Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün birilerinin medet umduğu PKK’nın yurt içindeki bütün silahlı eleman sayısı yeni bir rakam veriyorum 181’e inmiştir. Kandilden batıya yaptıkları imdat çağırılarını görmüyor değiliz. Suriye’de at koşturmaları kimseyi endişelendirmesin. PKK bugün batının parasını yemektedir. Ele başı kadroları bal gibi biliyor ki PKK bugün bitik bir örgüttür. Hiçbir takati yoktur. Batıya verecekleri hiçbir faydası yok. Türkiye’nin önüne koyabileceği hiçbir engeli yoktur. 12 ekimde jandarma genel komutanımız ve bakan yardımcımız gittiler ilk bahar yaz operasyonlarını tamamladık, Allah’ın izni ile son bahar kış operasyonlarına başladık. Bahar bize ilk bahardı PKK ya değil. 287 sığınak ve barınak aynı zamanda barınma alanına yönelik 9630 operasyon planlamıştık. Bizim çocuklar hızını alamadı on bin 850 operasyonla ilk bahar yaz dönemini kapattılar. Sadece ilk bahar yaz operasyonlarında toplam 127 teröristi sarı torbalara koydular. Bunların 4 tanesi kırmızı, 1 mavi, 2 yeşil, 10 tane turuncu, 17 gri ve 5 tanesi liste dışı olan üst düzey 39 terörist. Bizimkiler hepsini tek renge boyadı ve etkisiz hale getirdi. Dikkat edin 402 tane sığınak barınaklarını mağaralarını imha ettik. Teröristler barınacak in bırakmıyoruz. Eylem yapacak takatleri kalmadı. Kişinin yüzde 30’u yani 50'ye yakın kısmı iş göremez olduğunu söyleyeyim. Kimisinin bacağı yok, kimisinin kolu yok kimisi yürüyemez durumda. Bir mağaranın köşesinde sıkışmış kalmış durumdadır."
"AMERİKA’NIN BÖLGEDEKİ TUTARSIZLIĞINI VE BAŞARISIZLIĞI"
"Terör örgütü mensuplarına buradan sesleniyorum. Annelerinin seslendiği gibi anne lafı dinlesinler. Diyarbakır annelerinin, Şırnak annelerinin, Van ve Hakkâri annelerinin laflarını dinlesinler. Gelsinler ve devlete teslim olsunlar. Arkasında ki olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti bu terör örgütünü bitirmeye ve bu terör örgütünü tarihten silmeye kararlıdır. Biz sadece terör örgütünü yenmiyoruz. Onların demokrasiye, hukuka insan haklarına inanmayan dünyayı ve bölgeyi kaos cenderesine sokmak isteyen batılı müttefiklerini de yeniyoruz. Amerika’nın bölgedeki tutarsızlığını ve başarısızlığını en son Afganistan tecrübesinde bir kez daha gördük. Terör örgütlerini muhatap alıp resmi olarak kabul edenler. İnsanlık tarihine kara bir leke sürmüşlerdir. Bu müttefiklik ruhuna da, ciddi bir devlet aklına da uymaz. Bir tercih yapmalıydı, ya terör örgütüyle ve teröristlerle müttefik olmalı ya da demokrasi ve hukukun koruyucusu, insan haklarının koruyucusu Türkiye Cumhuriyeti devletiyle müttefik olunmalıdır. Bu terör örgütünü davet edenler, Amerika’da kendi resmi ofislerinde bunları kamu ettiler. Bunu görmediğimizi zannediyorlar. Binlerce tür silah yardımı yaptılar. Bunları görmediğimizi zannediyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Polis akademisi mezunu evlatlarımız yemin edecekler. Ay yıldızlı bayrağa yemin edecekler. Allah'a yemin edecekler. Kurana yemin edecekler. Ne yaparlarsa yapsınlar, vallahide billahi de sadece biz terör örgütlerini mağlup etmiyoruz. FETÖ bugün birilerinin iktidar derdine merhem olabilecek değildir. Ne satılık kalemleri ne ucuz videoları nede bir takım siyasi pazarlıklar yurt dışından bize parmak sallayan FETÖ'cüleri bu ülkeye kapısını açacak değildir. Bu ülkenin sınırlarından içeri ancak 2 elleri kelepçeli gireceklerdir. Başka türlüsü mümkün değildir. Kıymetli kardeşlerim kim kiminle yol arkadaşlığı yaparsa yapsın. Biz sıratı müstakilde yürüdüğümüz mesafeye bakıyoruz. Doğu ve güney doğuda hayatı nasıl değiştirdiğimize bakıyoruz. Sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz."
“PKK ADINA SOKAĞA ÇIKMA TALİMATI VEREN HİÇBİR YAPI MEŞRU DEĞİLDİR”
“Batıyı tapınak olarak görenler sadece aciz değillerdir, aynı zamanda müptezeldirler, zelildirler. Varsın birileri adres göstersin. Buradan söylüyorum. Onlar pek ala biliyorlar. Hiçbir sorunun çözüm adresi terör örgütleri değildir. Onların siyasi uzantıları değildir. Onun aciz ve bitik elebaşları değildir. PKK’nın dahil olduğu, etki ettiği, baskıladığı, akıl verdiği hiçbir yapı, 6-8 Ekim’de PKK adına sokağa çıkma talimatı veren hiçbir yapı meşru değildir. Bunu meşru kabul etmek demokrasi fikrine ihanettir. Şimdi Türkiye’de zayıfladılar; PKK’da olsun, orada onların siyasi kolu meclisteki o müptezelleri de olsun. 2’si de olsun, zayıfladılar. Her zayıfladıklarında demokrasiyi kendilerine algı olarak gördüler. Geçti o günler. O günler geçti ve bir daha bu millet bu oyunlara, bu tuzaklara elbette düşmeyecektir. Bunları istismar vesilesi sayanlarda bilmelidir ki, Türkiye terörü de, terörün uzantılarını da tasfiye etmiştir, etmeye kararlıdır. Varsın birileri oy bezirganlığıyla, siyasi hesaplarla KYK’lar üzerinden FETÖ’ye umut versin. FETÖ bugün birilerinin iktidar derdine merhem olabilecek değil. Ne satılık kalemlerin, ne ucuz videoların, ne de bir takım siyasi pazarlıklar yurt dışından bize parmak sallayan FETÖ’cülere tekrar bu ülkenin kapılarını açacak değildir. Bu ülkenin sınırlarından içeriye ancak iki elleri kelepçeli olarak gireceklerdir. Başka türlüsü mümkün değildir. Kim kiminle yol arkadaşlığı yaparsa, yapsın biz sırat-ı müstakimde yürüdüğümüz mesafeye bakıyoruz. Doğu ve Güneydoğu’da hayatı nasıl değiştirdiklerimize bakıyoruz ve sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz."
“YEMİNİNİZİ HİÇ UNUTMAYIN”
“Bugün bir yola çıkıyorsunuz. Meşakkat dolu, fedakarlık dolu, uykusuz geceler dolu ama şeref ve gurur dolu bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Vicdanınızı, hukuku, burada öğrendiklerinizi, anne babalarınızdan öğrendiklerinizi, inancımızın bize öğrettiklerini rehber edinirseniz, Allah’ın izniyle yolunuzu kaybetmezsiniz. Bu saydıklarımın içerisinde olmayan hiçbir işe dahil olmayın. İçinde hak hukuk olmayan, içinde haram olan, içinde suç olan, yanlış olan hiçbir işin içinde olmayın. Birazdan doğru yolda yürüyeceğinize, sırat-ı müstakimde olacağınıza dair bir yemin edeceksiniz. Bu yemininizi hiç unutmayın. Bizim mesleğimiz disiplin mesleğidir, bizim mesleğimiz milletimize kendini emin hissettirme mesleğidir. Bizim mesleğimiz 2 şeyi kendisine düşman ve rakip olarak görür. Biri rutin, biri de rehavet. Bu ikisine sakın düşmeyin. Rehavet içerisinde olmayın. Kendinizi sürekli yenileyin. Rutin içinde olmayın, kendinizi sürekli geliştirin ve kendinizi geliştirecek büyüklerinizin, sizden tecrübeli olanların sözlerine itimat edin. Ben her şeyi iyi biliyorum, bir anlayış içerisinde sakın olmayın. Sürekli tetikte olun. Çünkü milletinin emini sizsiniz. Birbirinize iyi davranın, birbirinizin mesai arkadaşı olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın. Birbirinize sırtınızı verin. Birbirinizin yoldaşı olun. Evinizden çıkarken, Ayet-el Kürsi’siz çıkmayın. O sizlerin Allah’ın zırhıdır. Büyüklerinize saygıyla, sevgiyle davranın.”