Yazar Necip Evlice, kadim dostu, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Kudüs Şairi Nuri Pakdil'i anlattı. 1973 yılında Edebiyat Dergisi'nde yapılan 'El Aksa' açıklamasında Nuri Pakdil'in o dönemde de İsrail'in bir savaş suçlusu olarak yargılanması gerektiğini anlatan Evlice, kadim dostuyla 2015 yılında Kudüs'e gerçekleştirdikleri ziyarete de değindi. Evlice, Pakdil'in Kudüs'ün bir gün özgür olacağına ve kurtulacağına inandığını da sözlerine ekledi.
Kudüs şairi olarak bilinen, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nuri Pakdil'i dostu Necip Evlice, Arnavutköy'de bulunan Nuri Pakdil Kültür ve Sanat Merkezi'nde anlattı. İki kadim dostun arkadaşlıkları lise yıllarına dayanıyordu. Evlice, Nuri Pakdil'in 1969 yılında Edebiyat Dergisini çıkarmaya başladığını, Kudüs, Mekke, Medine, Orta Doğu, Filistin sorunlarıyla ilgili yaklaşımlarına ise bu dergide yer verdiğini söyledi. Hayatının son anına kadar Pakdil'e yol arkadaşlığı yapan Evlice, Pakdil'e Kudüs sevgisini annesinin aşıladığını ifade etti. Evlice, Türk toplumuna düşüncelerini aktaran Pakdil'in 1973 yılında yaptığı “El Aksa” açıklamasında İsrail'in savaş suçu işlediğini ve yargılanması gerektiğini o günlerde de gündeme getirdiğini kaydetti. Pakdil ile Kudüs ziyaretlerine de değinen Evlice, ziyaret boyunca Pakdil'in İsrail askerlerine sert ve katı baktığını aktarırken, özgür Kudüs umudunu hiç kaybetmediğini anlattı.
“Hayatım boyunca Nuri Pakdil'in çalışmalarında yanında olmak benim içinde bir duruş anlamına geliyordu”
Nuri Pakdil ile arkadaşlığını anlatan Necip Evlice, “Nuri Pakdil ile dostluğum benim ortaokul, lise yıllarına dayanır. Ben de Kahramanmaraşlıyım. Lisede bir grup arkadaş olarak sanat, edebiyat çalışmaları yapıyorduk. Nuri Pakdil, Ankara'da çıkardığı edebiyat dergisinde zaman zaman bizim yaptığımız çalışmalardan da söz ediyordu. Biz onun kitaplarını ve çıkardığı edebiyat dergisini büyük bir titizlikle takip ediyorduk. Lise bitip, üniversite hayatımız başladığında ben Ankara'ya geldim. Buraya geldikten sonra da Edebiyat Dergisi ile sürekli iletişim halinde ve kadrosunda bulunma şansına sahip oldum. Nuri Pakdil ile de ömrünün sonuna kadar gerek edebiyat, kültürel, düşünce çalışmalarında gerekse yayın çalışmalarında hep beraber olma şansım oldu. Nuri Pakdil'in çalışmalarında yanında olmak benim için de bir duruş anlamına geliyordu. Yerimin belli olması anlamına geliyordu. Bu bakımdan çok değerli bir hayat sürdüğümü düşünüyorum” dedi.
“Nuri Pakdil zaten her fırsatta benim ilk ideolojik mürebbiyem annemdir derdi”
Kudüs şairi Nuri Pakdil'in ideolojik birikiminin annesinden kaynaklandığını dile getiren Evlice, “Nuri Pakdil'in özellikle Kudüs, Orta Doğu, Mekke, Medine duyarlılığı annesi Hatice Vecihe Hanım'dan kaynaklanıyor. Annesi Hatice Vecihe Hanım Halep'te kurulan bir kolejde okuyor. Arapçayı çok iyi biliyor. Dolayısıyla Halep, Şam, Bağdat 1900'lü yılların ilk çeyreğinde Orta Doğu'nun önemli şehirlerinden. Kültürel ve entelektüel seviyesi yüksek şehirlerinden. Anne Hatice Vecihe Hanım evlenip böyle bir donanımla Maraş'a geldiğinde çevresine ve hayatta kalan tek oğlu Nuri Pakdil'e bu bilinci aşılıyor. Nuri Pakdil zaten her fırsatta 'benim ilk ideolojik mürebbiyem annemdir' derdi. Bu yazılı kaynaklarda da var. Annesinin kendisine her anlamda ideolojik bir önderlik ettiğini ve ona yol gösterdiğini anlatırdı” ifadelerini kullandı.